Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/99 E. 2023/573 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, … tarihinde saat 12…15 civarında dava dışı sürücü sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla park işlemi yapıldıktan sonra çevre kontrolü yapmadan aracın kapısını açtığı esnada müvekkiline ait aracın sürücü kapısına çarpması ile birlikte direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu üç araçlı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsü …’in %100 kusurlu olduğunu, müvekkiline ait … plaka sayılı araçta 8.503,08 TL hasar meydana geldiğini, davalı tarafından araçta meydana gelen değer kaybı ile aracı kullanamadığı süreye ilişkin tazminatın ödenmediğini ileri sürerek fazlası saklı değer kaybı ile aracın kullanılamamasından kaynaklı şimdilik 200,00 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, …. tarihli celsede talep edilen 200,00 TL’nın 100,00 TL’sinin değer kaybına, 100,00 TL’sinin ise araç mahrumiyet bedeline ilişkin olduğunu beyan etmiş, 23.05.2023 tarihli dilekçe ile talep sonucunu …. TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının aracında meydana gelen … TL hasar bedelinin ödendiğini, ikame araç gideri dolaylı zarar olduğundan teminat dışı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün asli kusuru olduğu yönündeki iddianın yerinde olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin ancak dava tarihinden ve yasal faiz ile sorumlu olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait aracın trafik tescil belgesi ile tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, değer kaybının tespiti yönünden makine mühendisinden bilirkişi raporu alınmıştır.

Dava, trafik kazasından kaynaklı davacının aracında oluşan hasara bağlı meydana geldiği ileri sürülen değer kaybı ile araç mahrumiyet bedelinin kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın, uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin yetkili olup olmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise oranı, kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasara bağlı değer kaybı meydana gelip gelmediği, gelmiş ise miktarı ise davacıya ait aracın onarımda kaldığı süre boyunca davacının araç mahrumiyet bedeli talep edip edemeyeceğine, edebilecekse miktarına ilişkindir.
Davaya konu kazanın Mahkememizin yetki sınırları içerisinde gerçekleştiği anlaşılmakla davalı tarafın yetki itirazı yerinde görülmeyerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Kaza tespit tutanağına göre … tarihinde saat 12:15 civarlarında davalı sigorta şirketince sigortalanan … plaka sayılı araç sürücüsü …’in … ilçesi … Mahallesi … Cadde üzerinde … Bulvarı istikametinden sanayi istikametine seyir halinde iken … Market önüne gelip aracını sağ tarafa park ettikten sonra sürücü kapısını açtığı esnada aynı istikamette arkasında seyir olan davacıya ait … plaka sayılı motosiklete çarpması ve çarpmanın etkisi ile motosiklet sürücüsünün direksiyon hakimiyeti kaybederek karşı şeritten gelen … plaka sayılı araca çarpması sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davaya konu kazanın davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün aracını yolun sağ tarafına park ettikten sonra gerekli güvenlik önlemlerini almaksızın şoför kapısını açması ve bunun sonucunda davacıya ait motosiklet sürücüsünün sürücü kapısına, akabinde direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeritten gelen araca çarpması sonucu meydana geldiği anlaşılmakla davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabul edilmiş, Mahkememizce kaza tespit tutanağındaki tespitler yerinde görülerek bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin …. tarihli ve …. E., …. K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.)
Anılan ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak değer kaybının tespitine yönelik makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında …. TL değer kaybı oluştuğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle mahkememizce de benimsenmiştir.
Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, sigortalı tam kusurlu kabul edilmiş olması nedeniyle meydana gelen değer kaybının tamamını ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar .. TL kabul edilmiş ve davanın belirsiz alacak davası olması karşısında kabul edilen alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacının aracında meydana gelen değer kaybı gerçek zarar (doğrudan zarar) kapsamında ise de, araç mahrumiyeti zararı dolaylı zararlardan olup, davalı sigorta şirketinin bu zarardan sorumluluğu bulunmadığından, davacının araç mahrumiyet bedeline ilişkin talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
… TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının araç mahrumiyet bedeline ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan … TL başvuru harcı ile … TL peşin harç olmak üzere toplamda .. TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 82,50 TL tebligat ve posta masrafı ile .. TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplamda 1.182,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gereği … TL’sinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.830,00 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 100,00 vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranı gereği 2.958,07 TL’lik kısmının davalıdan, 161,93 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak tahsili ile Hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim