Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/925 E. 2023/1109 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 15/09/2023
KARAR TARİHİ : 19/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ….. tesisat nolu abonenin sahibi olduğunu, söz konusu abonenin bulunduğu elektriğin kesilmesinden dolayı müvekkilinin işinin aksayacağını ve mağduriyeti söz konusu olacağını, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmamasına rağmen davalı kurum tarafından kaçak elektrik cezası tahakkuk edildiğini, tüm bu nedenlerle …..tesisat nolu tesise dava sonuçlanıncaya kadar elektriğin kesilmemesini yönünde tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaçak kullanımının olmadığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketten celp edilecek olan belgelerden anlaşılacağı üzere davacının OG hattının giriş ve çıkışına iletken atarak şönt yapmak suretiyle kaçak elektrik kullandığı tespit edildiğini ve bu husus da tutanak altına alındığını, mevcut borç ödenmeden elektriğin ihtiyati tedbir yolu ile bağlanmasının, borcun tahsilini çok zorlaştıracağını ve davalıya yeni maliyetler getireceğini, davalı şirket için büyük zararlar doğurabileceğini belirterek, verilen tedbir talebinin ve davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ve 7445 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/A. maddesinde; ” (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü yer almaktadır.
05.04.2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7445 sayılı İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Geçici 1. maddesinde “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; 7445 sayılı Kanun’un Geçici 1. Maddesi uyarınca 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hükmün 01/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacağının hüküm altına alındığı, mahkememizde iş bu davanın 11.11.2023 tarihinde açıldığı, davacı tarafından mahkemeye sunulan arabuluculuk tutanağının bulunmadığı, dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir ibarenin de bulunmadığı, bu bağlamda 6325 sayılı kanunun 23-2. maddesi uyarınca arabulucuya başvurmadan açıldığı anlaşıldığından, her ne kadar tensip ile yeni duruşma günü tayin edilmiş ise de tebliğ işlemlerine başlanılmadığı anlaşılmakla, dosya duruşmadan çekilerek ve 6325 sayılı yasanın 18/a maddesi gereğince kesin süre verilmesine gerek görülmeyerek davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM:
1-Davanın usulden reddine,
2-Mahkememizce …..tarihinde kurulan ara karar gereğince verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, buna yönelik olarak davalı kuruma gerekli müzekkerelerin yazılmasına,
3-Alınması gereken 269,85 TL harçtan dava açılırken alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına
4- Davacı tarafından yapılan harç ve masrafların üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Talep halinde artan avansın iadesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT’ne göre hesaplanan 100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Yatırılan teminatın kararın kesinleşmesine müteakip 1ay sonra değerlendirmeye alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip Hakim