Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/831 E. 2023/638 K. 22.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/08/2023
KARAR TARİHİ : 22/08/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun, 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında kurulmuş ve konusu Devlet Destekli Tarım Sigortaları olan Tarım Sigortaları Havuzu’nun işleticisi olduğunu, ….. ve …..numaralı Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesi üzerinde yazılı parselde bulunan buğday ürününün müvekkili kurum tarafından teminat altına alındığını, …..tarihinde, davalının biçerdöver ile çalıştığı sırada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle çıkan yangında dava dışı sigortalılara ait buğday ürünü yanarak hasar gördüğünü, müvekkili kuruma yapılan hasar ihbarı üzerine, hasar ekspertiz incelemesi yapıldığını ve toplam …..-TL hasar tazminatı …..tarihinde dava dışı sigortalıya ödendiğini, davalının, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak kullandığı biçerdöver ile yangına sebebiyet verdiğini, bu sebeple, davalının sebebiyet verdiği yangın nedeniyle dava dışı sigortalılara ödenen hasar tazminatının, yangından sorumlu olan davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçeleri kapsamında davacının dava dışı sigortalıya ödediği bedelin, davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ve TBK.’nun 162/2 ve 168. maddeleri gereğince müteselsil sorumlulukta diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği …..tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; …..tarih, …..esas, …..karar sayılı (…..tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davacı TARSİM davaya konu olan taşınmazda davalının dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak kullandığı biçerdöver ile yangına sebebiyet vermesi ile yukarıda bilgileri verilen poliçe ile sigortalanmış olan buğday ürününün yanarak hasar gördüğünü, davacının yapılan hasar ihbarı üzerine, hasar ekspertiz incelemesi sonrasında ürünleri zarar gören sigortalıya ödediği tazminatı, zarardan sorumlu olduğunu iddia ettiği gerçek kişi davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davacının halefi olduğu zarara uğrayan ve davalı gerçek kişi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK.’nun 1 inci maddesine göre görev hususu kamu düzenine ilişkin ve aynı yasanın 114/1-c maddesi uyarınca ayrıca dava şartı olduğundan aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca da her aşamada mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması zorunluluğu bulunduğu, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu görülmekle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim