Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/80 E. 2023/195 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/01/2023
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, … tarihinde saat …:20 sıralarında sürücü …. sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … istikametinden … istikametine seyir halinde iken kaza yerine gelindiği vakit karşı istikametten gelen seyir halindeki … yönetiminde bulunan … plakalı çekicinin şeridine girmesi sonucu kafa kafaya çarpışması sonucunda çift taraflı yaralanmalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilleri … ve … ‘in müşterek çocukları olan …’in olay yerinde vefat ettiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nun tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru üzerine … tarihinde … TL ödeme yapıldığını, yetersiz ödemenin iptali ve bakiye tazminatın tahsili amacıyla …. tarihinde Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı (….. E.-…../… K.) alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talep sonucunu …. TL’na çıkardıklarını, mahkemece verilen kararın davalı tarafından istinaf edildiğini ve istinaf mahkemesince kararın kaldırıldığını ve sonrasında mahkemenin …..esasını aldığını, …. tarihinde alınan bilirkişi raporuna göre … için .. TL, … için … TL hesaplama yapıldığını, … tarihli bilirkişi raporuna göre … tarihinde ödenen … TL nin raporun hazırlandığı tarihe kadarki faizinin …. TL olduğunu, yani yapılan ödemenin …. TL olduğunun kabul edildiğini, kazanın meydana geldiği tarihte sigorta poliçe limitinin … TL olduğu ve sigorta şirketi tarafından taraflarına ödenmiş olarak kabul edilen … TL nin tenzili sonrasında geriye kalan (…-…=….) … TL den … tarihli ıslah miktarı olan … TL çıkartıldığında geriye kalan (..-3…..=…) … TL nin tahsili için arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığı halde ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlası saklı her bir müvekkili yönünden ayrı ayrı … TL olmak üzere toplamda … TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacılar tarafından aynı konuya ve kazaya ilişkin açılan davanın yargılamasının devam ettiğini, aynı konu, aynı taraf ve aynı talebe ilişkin mevcut derdest bir davanın bulunmasından dolayı bu davanın açılmasında davacıların hukuki yararının bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacıların dava dilekçerinde beyan etmiş olduğu ödeme tutarının yanlış olduğunu, müvekkil şirket tarafından davacılara toplam ….. TL ödeme yapıldığını ve davacıların tüm hak ve alacaklarının karşılandığını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde yapılan ödemenin günümüze gelen karşılığı ve yetiştirme giderleri indirilerek hesaplama yapılması gerektiğini, davacıların taleplerinin kısmi alacak davası olarak yöneltebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olmasının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kabulünce davayı kısmi dava kılmakla davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, sigortaya başvuru yapılmadan dava açıldığını, davacıların taleplerinin teminat dışı olduğunu, tazminattan belirlenmesinde tüm indirim kalemlerinin dikkate alınması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin ayrı ayrı uygulanması gerektiğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Dosyanın İncelenmesinden, davacılar tarafından davaya konu edilen kaza nedeniyle ilk olarak Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı ve mahkemenin …… esası üzerinden verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin ….. E.-….. K. sayılı kararında davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğinin belirtildiği, istinaf mahkemesi kararı sonrası sonrası dosyanın mahkemenin ….. esasına kaydolduğu anlaşılmaktadır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemli Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esasında açılan ve mevcut aşamada mahkemenin …. esasına kayıtlı olan davada davacıların ıslah hakkını kullanılmış olması nedeniyle talep edilemeyen bakiye destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin ek davadır.
5325 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun m. 5/1 ve m. 7 hükümleri ile 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanununun m. 4(1)-a ve 7(2)-f hükümleri çerçevesinde HSK’nın 25/05/2021 tarihli ve 411 sayılı atama kararnamesi ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesine hâkim atamaları yapılmış; HSK 1. Dairesinin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile de Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirilmesine karar verilmiştir.
HSK’nın 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında (RG-08/07/2021-31535) Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, yeni kurulan asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesi teklifine ilişkin 30/06/2021 tarihli ve E. 21646783-668/13369 sayılı yazısı görüşülerek Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin … ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir. Bu nedenlerle, 01/09/2021 tarihinden itibaren … il merkezi ve ilçelerinin yer itibariyle yetkili olduğu bütün ticarî davalar, adı geçen mahkemede görülecektir.
HSK’nın yukarıda anılan yargı çevresi belirleme kararında, 01/09/2021 tarihinde önce açılan davaların yeni kurulan mahkemelere devredilip devredilmeyeceği konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ancak, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamında verdiği 21/02/2022 tarihli ve 2022/1073 E., 2022/2686 K. sayılı uyuşmazlığın giderilmesi kararında özetle; HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Öte yandan, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve 28.03.2022 tarihli ve 2021/3490 E., 2022/755 K. Sayılı ilamında, davanın ilk açıldığı asliye hukuk mahkemesinin daha önce açılan ve ticaret mahkemesinin faaliyete geçtiği esnada derdest olan davaya “asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla” bakmaya devam edeceği, bu nedenle 01.09.2021 tarihinden önce açılan ve asliye hukuk mahkemesinde “ticaret mahkemesi sıfatıyla” görülmeye devam edilecek ticarî davalar ile asliye ticaret mahkemesinde açılan davalar yönünden, her iki mahkemenin “aynı düzey ve sıfattaki” hukuk mahkemeleri olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
HMK.nın 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”, 4. fıkrasında “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Elde ki davaya konu talebin Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasında görülen destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle açılan davada ıslah hakkının kullanıldığından bahisle ıslahla arttırılan miktar ile bilirkişi raporu ile tespit edilen miktar arasında kalan bakiye tazminat istemine ilişkin ek dava olduğu, Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasında görülen dava ile aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu, Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın … dava tarihli olduğu ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin …. E.-….. K. Sayılı ilamında davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğinin belirtildiği anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nun 166. Maddesi de göz önünde bulundurularak, eldeki dava dosyasının Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan elde ki dava dosyasının Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın birleştirilen Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 168. Maddesi gereğince esas hükümle birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim