Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/751 E. 2023/662 K. 06.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 25/07/2023
KARAR TARİHİ : 06/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin izolasyon, yapı ve inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, ticari faaliyetlerini şirketin resmi adresi olan …. Mahallesi …. Sk. …. Sit. No: … adresinde sürdürdüğünü, … tarihinde .. merkezli yaşanan ve aralarında ciddi manada etkilenen … ilinin de bulunduğu pek çok ilimizi etkileyen son yüzyılın en şiddetli, en yıkıcı ve en zarar verici deprem felaketinin yaşandığını, müvekkili şirketin de … tarihli depremden ciddi manada etkilendiğini, telafisi güç ve imkansız zararlar gördüğünü, Müvekkili şirketin 2018, 2019 ve 2020 yılına ait tüm ticari defter ve belgeleri, faturaları, vergiye esas belgeleri ve sair her türlü belge ve evrakları son yüzyılın en büyük deprem felaketi nedeniyle yaşanan, kontrol altına alınamayacağı ve tespit edilemeyeceği nitelikteki yağmalar ve hırsızlıklar sonucunda üçüncü kişiler tarafından çalındığını, bu nedenle yasal süresi içerisinde huzurdaki davayı açtıklarını ve müvekkilinin çalınan ticari defter ve belgeleri ile ilgili olarak mahkemeden zayi belgesi talep etmiştir.
DELİLLER :
1- Gelir İdaresi Başkanlığı cevabi yazısı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, ticari defterlerin zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Buna göre, TTK’nın 82/7.maddesi gereğince ticari defter ve belgelerin zayiinin istenebilmesi için öncelikle tacirin saklama yükümlülüğünü usulüne uygun yerine getirip getirmediği, ticari defter ve belgelerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelip gelmediği hususlarının irdelenmesi gerekir. Bir başka ifadeyle davacının tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle koruması ve bu konuda basiretli bir tacir gibi davranması gerekir.
Somut olayda, talep eden şirket, … ilinde … tarihinde meydana gelen depremde ticari faaliyetlerinin devam ettiği işyerinden 2018, 2019 ve 2020 yılına ait tüm ticari defter ve belgeleri, faturaları, vergiye esas belgeleri ve sair her türlü belge ve evrakları “son yüzyılın en büyük deprem felaketi nedeniyle yaşanan, kontrol altına alınamayacağı ve tespit edilemeyeceği nitelikteki yağmalar ve hırsızlıklar sonucunda üçüncü kişiler tarafından çalındığını” iddia ederek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafa tensiben “Davacı tarafa somut olayla ilgili varsa ceza soruşturma veya kovuşturma dosyası bilgilerini veya mercini Mahkememize bildirmek üzere davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde mevcut dosya durumuna göre karar verileceği hususunun ihtarına, (iş bu tensip zaptının tebliği ile ihtar edilmiş sayılmasına) akabinde bildirilen ceza dosyasının mercinden celbine, ” şeklinde süre verildiği, davacı vekilinin tensip ara karar gereğine binaen sunduğu …. tarihli beyan dilekçesinde, “Müvekkil şirket yaşanan büyük depremin etkisiyle adeta şoka uğramış, ticari faaliyetlerini yeniden düzene sokabilmek adına uzun uğraşlar içerisine girmiş ve halen toparlanma çalışmalarını sürdürmektedir. Deprem bölgesinde yaşanan önü alınamaz, tespit edilemez hırsızlıklar ve yağmaların şehirlerin tamamında vukuu bulması ve adli soruşturmaların yetersiz kalması ve olaylarla ilgili ispat vasıtalarının yerle bir olması nedeniyle müvekkil şirket tarafından herhangi bir suç duyurusunda bulunulmamıştır. Deprem sonrasında çıkarılan 7440 sayılı kanunda da deprem bölgesindeki mükelleflere zayi belgesi verilmesi noktasında kolaylık sağlanacağı belirtilmesi nedeniyle ve soruşturmaların da işlevsiz olduğunu göz önüne alarak suç duyurusunda bulunmamıştır. Bu nedenle müvekkil tarafından bilindiği kadarıyla re’sen başlatılmış bir soruşturma bulunmuyorsa olayla ilgili soruşturma veya kovuşturma dosyası bulunmamaktadır .” dediği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan ve resen araştırma ilkesinin hakim olduğu eldeki davada, …. ilinde deprem sonrasında davacı vekili tarafından ifade edildiği üzere ” önü alınamaz, tespit edilemez hırsızlıklar ve yağmaların şehirlerin tamamında vukuu bulması” durumunun mevcut olmadığı, bilindiği üzere bir tacirin basiretli bir iş adamı gibi davranmakla yükümlü olduğu, dava dilekçesinde betimlenen bir vehamet durumu mevcut idi ise bu durumda bir tacirden adli makamlara başvurmasının bekleneceği, oysa somut olayda başvurulmadığının beyan edildiği, söz konusu defterlerin deprem nedeniyle kaybolduğu hususunda somut ve inandırıcı delil ibraz edilmediği gibi davacının tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim