Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/627 E. 2023/510 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/06/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …..’e ait …… plakalı otobüsün, ….. tarihinde …. ilçesinde devrilmesi sonucu 8 kişi hayatını kaybetmiş, 35 kişi yaralandığını otobüste yolcu olarak bulunan müvekkillerin annesi …….’un da olay yerinde hayatını kaybettiğini, kaza sonrası ….. Devlet Hastanesi’nde yapılan otopsi işleminde, müteveffanın “kafa kırığı ve muhtemel beyin kanaması” sebebiyle hayatını kaybettiğinin tespit edildiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen …. numaralı soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda, meydana gelen trafik kazasının sürücü hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini, sorumlular hakkında ….. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ….. esas numarasıyla dava açıldığını, kazaya yol açan otobüsün ….. poliçe numarasıyla Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ve …. poliçe numarasıyla Genişletilmiş Kasko Sigortası kapsamında davalı …. Anonim …. A.Ş’ye sigortalı olduğunu, Genişletilmiş Kasko poliçesinde, ZMMS limitini aşan mali sorumluluk için “sınırsız” teminat sağlanmış, aynı zamanda manevi tazminat için teminat verildiğini, Desteğin yasal mirasçıları olan müvekkiller …. Vatandaş ve …. Vatandaş’ın trafik kazasında hayatını kaybeden annelerinin desteklerinden yoksun kalmaları sebebiyle, maddi ve manevi tazminat istemiyle davalı sigorta şirketine başvurmuş, başvuru dosyası … tarihinde sigorta şirketine ulaştıklarını, davalı sigorta şirketinin konunun müzakere edilmesi için dosyayı ihtiyari arabuluculuğa yönlendirmiş, ancak bu görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, davalı sigorta şirketinin, ihtiyari arabuluculuk sürecinin sona vermesi ve dava şartı arabuluculuk sürecinin başlamasından sonra, …… tarihinde “hasar ödemesi” adı altında, …. TL destekten yoksun kalma tazminatı ve …. TL manevi tazminat ödemesi yaptığını, desteğin gelir durumu, müvekkillerin yaşı ve eğitim durumları dikkate alındığında yapılan bu ödemeyle müvekkillerin zararının karşıladığının kabulü mümkün olmadığını, müteveffanın, son olarak ……’nin ….. ilçesindeki bir lisede, …. öğretmen olarak görev yaptığını, vefatından önceki son maaşının (Ocak-….) ek ders ödemesiyle birlikte, …. TL olduğunu, bilirkişi raporu sonrasında, HMK 107. Madde uyarınca bedel arttırımı yapmak üzere, …. Vatandaş için şimdilik 100,00 TL, Eymen Vatandaş için şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, ticari avans faizi uygulanarak, davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Eldeki davada öncelikli olarak belirlenmesi gereken husus görevli mahkemenin tespitine ilişkindir. Mahkemece bir davada, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, 6100 sayılı HMK. 114/1 maddesinde gösterilen sıralamaya göre değerlendirilmelidir. Görevli olmayan bir mahkemede açılan davada, öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
Müteveffa desteğin araçta biletli yolcu olarak bulunduğu anlaşılmaktadır. …. tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da “Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında veya tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un yürürlükte olduğu, müteveffanın ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır. Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi ile davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi Ticaret Mahkemesine ait ise de işbu dava, taşıyan olan diğer davalı sigorta şirketine ve sürücüye karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de muhtemeldir. Hal böyle olunca usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın da Ticaret Mahkemesine göre daha özel nitelikteki Tüketici Mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir.
Nitekim benzer hususlarda açılan davalar sonucu verilen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi ….. E.,…… K. Sayılı kararı ile yine aynı dairenin …. E., ….. K. Sayılı kararı, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi …. E.,……. K. Sayılı kararı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi ….. E., ….. K. Sayılı kararı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi …. E., ….K. Sayılı ilamlarında da aynı hususlar vurgulanmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta, müteveffa tüketici konumunda olup, davalı otobüs işleteni ile aralarında akdedilen yolcu taşıma sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim