Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/586 E. 2023/1059 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/06/2023
KARAR TARİHİ : 08/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. Bakım Hizmetleri ile …..arasında Radyo Baz istasyonları Çözüm Ortaklığı Sözleşmesi İmzalandığını, daha sonra Devir Sözleşmesi ile …..Telekomünikasyon’a devredildiğini, davalı şirket, çalışanı …..iş aktini feshettiğini, bunun üzerine dava dışı çalışan …..tarafından, müvekkili şirket ve davalı Şirket aleyhine Alacak davası açtığını, davanın kabulüne karar verildiğini, bu karara dayanılarak icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket bakiye borç miktarına karşılık toplam …..ödeme yapıldığını, bu nedenlerle dava dışı davalı şirket çalışanına müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı …..ödendiği tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, fazlaya ilişkin talep haklarımızın saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
1-Dava dışı …..SGK hizmet dökümü,
2-Diyarbakır …..İş Mahkemesinin …..esas…..karar sayılı dosyası,
3-Elazığ …..İcra Müdürlüğü’nün …..sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, dava dışı işçi tarafından elde ki dosyanın davacı ve davalısı aleyhine işçilik alacaklarının tahsili istemiyle Diyarbakır …..İş Mahkemesinde açılan dava sonucu taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen ve kesinleşen karara dayalı olarak eldeki dosyanın tarafları aleyhine başlatılan icra takibi sonucu davacı tarafından ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının ödediği bedeli davalıya rücu edip edemeyeceğine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, dava dışı …..tarafından eldeki dosyanın davacısı ve davalısı aleyhine işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan dava sonucu Diyarbakır …..İş Mahkemesinin …..tarihli ve …..E……K. sayılı ilamı ile, …..A.Ş. ile …..Telekominikasyon Servis Hizmetleri A.Ş. arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne miktar yönünden kesin olarak karar verildiği, kesin olarak verilen karara dayalı olarak dava dışı işçi tarafından Elazığ …..İcra Müdürlüğü’nün …..esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sonucu davacı …..Telekominikasyon A.Ş. tarafından takip dosyasına …..tarihinde …..TL yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, dava dışı işçi tarafından elde ki dosyanın davacı ve davalısı aleyhine işçilik alacaklarının tahsili istemiyle İş Mahkemesinde açılan dava sonucu taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen ve kesinleşen karara dayalı olarak eldeki dosyanın tarafları aleyhine başlatılan icra takibi sonucu davacı tarafından ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının ödediği bedeli davalıya rücu edip edemeyeceğine ilişkindir.
Eldeki davanın tarafları arasında, dava dışı işçiye karşı üst işveren-alt işveren ilişkisi olduğu İş Mahkemesinde yapılan yargılamada kabul edilmiştir. Davacıda, kesin olarak verilen mahkeme kararına dayalı olarak icra takip dosyasına ödeme yapmıştır. Taraflar arasında üst işveren-alt işveren ilişkisi olduğuna yönelik kesin olarak verilen mahkeme kararı elde ki dava yönünden bağlayıcı olup, mahkememizce taraflar arasında üst işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığına yönelik tahkikat yapılmasına gerek görülmemiştir.
Açılan dava, davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının, davalıdan rücuen tahsiline ilişkin olduğu için uyuşmazlık, Yargıtay (Kapatlan) 23. Hukuk Dairesi ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesince benimsenen genel ilkelere göre çözümlenmelidir. Buna göre;
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir.
Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Taraflar arasındaki sözleşmede aksi düzenlenmemiş ise işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması nedeniyle davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler ise kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
Aynı şekilde ihbar tazminatından da son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. (Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 30/12/2022 tarihli ve 2020/2081 E., 2022/2570 K.).
Yukarıda yer verilen ilkeler uyarınca somut olay incelendiğinde; İş Mahkemesince verilen kararda,dava dışı işçinin ücret alacağından davacı …..Telekominikasyon A.Ş.’nin davalı …..Servis Hizmetleri A.Ş. ile birlikte müteselsil sorumluluğuna hükmedilmiştir ve davacı da bu karara dayalı olarak icra takip dosyasına ödeme yapmıştır. Dosya içerisinde işçilik alacaklarının ödenmesinden davacının sorumlu olduğuna dair herhangi bir sözleşme hükmü bulunmadığı, dava dışı işçinin davalının çalışanı iken iş akdinin sonlandırıldığı ve davaya dayanak ödemenin işçilik alacakları için açılan dava sonucu hükmedilen alacak kalemleri olduğu, bu nedenle davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen bedelin tamamının davalının sorumluluğunda olduğu ve davacının ödediği bedeli davalıya rücu edebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davaya dayanak yapılan ödeme, eldeki dosyanın taraflarının İş Mahkemesinde davalı ve icra takip dosyasında borçlu olarak gösterildiği mahkeme kararına dayalı olarak yapıldığından, taraflarında tacir olması nedeniyle davacının takip dosyasına ödeme yaptığı tarihten itibaren avans faizi talep edebileceği kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; …..-TL’nin ödeme tarihi …..tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 956,35 TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 239,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 717,26 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 179,90 TL başvuru harcı ve 239,09 TL peşin harç olarak yatırılan toplamda 418,99 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 27,75 TL tebligat ve posta masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan …..vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
7- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda davanın miktar itibari ile istinaf sınırının altında kalması nedeni ile kesin olarak karar verildi.

Katip Hakim