Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/539 E. 2023/1088 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/05/2023
KARAR TARİHİ : 13/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, ….. tarihinde …..plakalı aracın, sürücüsü …..yönetiminde iken, müvekkile ait olan …..plakalı araca çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü …..kaza tespit tutanağı ve eksper raporundan da anlaşılacağı üzere, %100 kusurlu olduğunu, …..plakalı aracın kusurlu bulunması ile müvekkilin aracında oluşan hasarın sol ön çamurluk şeffaf bandı, arka tampon şeffaf bandı, sol arka çamurluk şeffaf bandı, rot balans, ön çamurluk sol, ön kapı sol, kapı arka sol, arka çamurluk sol, jant ön sol, jant sol arka, pasta cila olmak üzere bir çok işlem yapılarak giderildiğini, hasar bedelinin kazaya sebebiyet veren aracın sigorta şirketi olan davalı …..Sigorta Şirketi tarafından karşılandığını, ancak bu kazadan dolayı müvekkile ait araçta oluşan değer kaybının tamamen karşılanmadığını, müvekkilin aracında oluşan değer kaybının ödenmesi için davalı sigorta şirketinin merkez adresine …..tarihinde başvuru yapılması sonucu kendilerine …..TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin neye göre belirlendiğini bilmediklerini, bu konuda sigorta şirketi kendilerine herhangi bir açıklama yapmadığını, kaldı ki tamponu, kapısı değişen, ve bir çok parçası onarılan bir araçta oluşan değer kaybı için bu rakamın çok düşük olduğunu, bu nedenle davalarının kabulü ile 6100 Sayılı Yasanın 107. maddesi uyarınca yapılacak yargılama ve toplanacak delillerle araçtaki değer kaybının belirlenmesinden sonra, değer kaybının poliçede belirtilen miktarla sınırlı olmak üzere davalı …..Sigorta Şirketi’nden kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, …..tarihli dilekçe ile talep sonucunu …..TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafından KTK.’nın 97. Maddesi kapsamında usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, kaza sonrası davacının başvurusu üzerine hasar dosyasının açıldığını ve müvekkili şirket tarafından davacıya …..tarihinde …..TL ve …..tarihinde …..TL değer kaybı ödendiğini, yapılan ödemelerle birlikte müvekkili sigorta şirketinin poliçe kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğinden herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur durumunun ve değer kaybının yöntemince tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası, yapılan ödemelere dair belgeler, davacıya ait aracın tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığına ilişkin makine mühendisinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, trafik kazasında kaynaklı davacının aracında oluşan hasara bağlı meydana geldiği ileri sürülen değer kaybının eksik ödendiğinden bahisle kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, …..plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede araç başına maddi tazminat üst limitinin …..TL olarak belirlendiği, kaza tespit tutanağına göre ….. tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, kaza sonrası düzenlenen ekspertiz raporuna göre davacıya ait aracın hasar onarım bedelinin …..TL olarak belirlendiği, davacı tarafından değer kaybının ödenmesi için yapılan başvuru üzerine davalı sigorta şirketi tarafından …..tarihinde …..TL değer kaybı ödendiği, dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeden daha fazla miktarda değer kaybı oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının değer kaybı talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı ile faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinde, gidiş yönüne göre çift şeritli olan kara yolunda davacıya ait …..plaka sayılı aracın sağ şeritte seyir halinde iken aynı istikamete doğru sol şeritte seyir halinde bulunan davalı sigorta şirketince sigortalanan …..plaka sayılı aracın sağ tarafa doğru hareket ederek şerit ihlali yaptığı ve aracının sağ ön kısmı ile davacıya ait aracın sol yan kısmına çarpması sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Kazanın davacıya ait aracın kendine ait şeritte nizami bir şekilde seyir halinde iken davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün şerit ihlali yapması sonucu meydana geldiği anlaşılmakla kazada kusur durumunun tespitine ilişkin bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiş ve kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin …..tarihli ve …..E., …..K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (…..)
Anılan ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak değer kaybının tespitine yönelik makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında …..TL değer kaybı oluştuğu, …..tarihinde sigorta kuruluşundan …..TL tenzil edildiğinde …..TL bakiye değer kaybı ödenmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Düzenlenen rapor, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından …..TL değer kaybı ödendiği dosya kapsamından sabittir. Davalı sigorta şirketi, sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, sigortalının %100 kusurlu olmasına göre tespit edilen değer kaybının tamamının ödenmesinden sorumludur. Davadan önce yapılan ödeme mahsup edildiğinde, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar …..TL kabul edilmiş, davanın belirsiz alacak davası olduğu gözetilerek, dava dilekçesinde gösterilen ve tahkikat sonucu arttırılan ve nihai olarak kabul edilen alacağın tamamına davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, …..TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan ….. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …..TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan …..TL peşin harç ile tamamlama/ıslah harcı olarak yatırılan …..TL harcın mahsubu ile bakiye kalan …..TL harcın davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 179,90 TL başvuru harcı ve 179,90 TL peşin harç ile sonradan yatırılan 208,08 TL tamamlama/ıslah harcı olmak üzere toplamda …..TL’nın davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından …..TL tebligat ve posta masrafı ile …..TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplamda …..TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 12.225,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
7-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim