Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/537 E. 2023/671 K. 06.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, … Bakım Hizmetleri ile … arasında Radyo Baz istasyonları Çözüm Ortaklığı Sözleşmesi imzalandığını, daha sonra Devir Sözleşmesi ile … Telekomünikasyon’a devredildiğini, davalı şirketin çalışanı …’in iş aktini feshettiğini, bunun üzerine dava dışı çalışan … tarafından müvekkil şirket ile davalı şirket aleyhine alacak istemiyle açılan dava sonucunda Diyarbakır 3. İş Mahkemesinin … tarih ve ….. E.-…. K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu karara dayanılarak Elazığ 3. İcra Müdürlüğü’nün 2…. esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sonucu müvekkili şirketin bakiye borç miktarına karşılık toplam …. TL ödeme yaptığını, …. İstasyonları Çözüm Ortaklığı Sözleşmesi’nin (11 Zararların Tazmini) ve Devir Sözleşmesi’nin (3.12.) Maddelerinde ; ‘11.1. Yüklenici, Sözleşme ile yükümlendiği edimlerini tam, zamanında ve gereği gibi yapılmasından sorumlu olup, söz konusu yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile İşveren’in uğrayacağı her türlü zararı, İşveren’in bildiriminden itibaren nakden ve defaten tazmin etmekle yükümlüdür. İşveren’in söz konusu zararını Yüklenici’ye ödenecek ücretlerden mahsup etme ve/veya teminat mektubundan tahsil etme hakkı saklıdır. 11.2. Söz konusu zararın tespiti hususunda İşveren’in kayıt ve defterlerinin esas alınarak, kesin delil kabul edileceği konusunda taraflar anlaşmışlardır. 11.3. Yüklenici; işbu Sözleşme ile üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile Kamu ya da üçüncü gerçek veya tüzel şahısların uğrayacağı zararların tazmininden de sorumlu olacak ve söz konusu zararlar nedeni ile doğabilecek her türlü ceza ve tazminat talebinden İşveren’i ari tutacaktır. 11.4. Yüklenici; doğrudan zararlarm tazmini konusunda sınırsız sorumlu olacak olup, dolaylı zararlardan sorumluluğu 17.5 hükümleri saklı kalmak kaydıyla dolaylı zararın Yüklenici’nin ağır ihmal ve/veya kasıtlı eylemi ve/veya gizlilik yükümlülüğünü ihlali ve/veya fikri mülkiyet haklarını ihlali ve/veya kanun ve/veya mevzuzat hükümlerinin ihlali sebepleriyle ortaya çıkması halleri haricinde toplam Sözleşmenin geçerli olduğu toplam süre boyunca toplam Sözleşme bedeli ile sınırlı olacaktır. 11.5. Yüklenici’nin bu Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerinden herhangi birini ihlal etmesi sebebiyle gerek adli ve gerekse üçüncü kişilerden gelebilecek her türlü ceza iddiası ve [veya tazminat talebinin sorumlusu münhasıran Yüklenici olacaktır. Yüklenici, bu nevi uyuşmazlık sebebiyle doğrudan ya da dolaylı olarak ortaya çıkabilecek her nevi sorumluluktan İşveren’i ari tutmayı kabul, beyan ve taahhüt eder. Aksi halde, İşveren’in bu nedenle uğradığı zararın tazmin edilmesini talep hakkı saldı kalmak kaydıyla, bu sebeple ödemekle yükümlü olduğu tüm tutarları Yükleniciye rücu etme hakkı bulunmaktadır.” şeklinde düzenlemelerin mevcut olduğunu, bu nedenlerle dava dışı davalı şirket çalışanına müvekkil şirketin ödemek zorunda kaldığı …. TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan deliller incelenmiş, Diyarbakır 3. İş Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile Elazığ 3. İcra Dairesinin…. esas sayılı icra takip dosyası celp edilerek dosya arasına kazandırılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, dava dışı … tarafından eldeki dosyanın davacısı ve davalısı aleyhine işe iade istemiyle açılan dava sonucu Diyarbakır 3. İş Mahkemesinin … tarih ve ….. esas, ….. karar sayılı ilamı ile, …. A.Ş. ile … …. Servis Hizmetleri A.Ş. arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı …..İletişim Hizmetleri A.Ş. Vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi …. tarihli ve …. E.-….. K.sayılı ilamı ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile, … TL(net) asgari geçim indirimi alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen, …. TL(net) ücret alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen, … TL(net) fazla çalışma ücreti alacağının davalı … .. Serv. Hizm. AŞ.’den tahsili ile davacıya verilmesine, davalı …. İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi hakkında talebin reddine, … TL(net) yemek ücreti alacağının davalı … … Serv. Hizm. AŞ.’den tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ….İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi hakkında talebin reddine, …. TL(net) ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının davalı … Serv. Hizm. AŞ.’den tahsili ile davacıya verilmesine, davalı …..İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi hakkında talebin reddine, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile fazlaya ilişkin sair tüm taleplerin miktar yönünden kesin olmak üzere reddine karar verildiği, dava dışı işçi tarafından Elazığ 3. İcra Dairesinin …… esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sonucu davacı ….. A.Ş. tarafından takip dosyasına … TL yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, dava dışı işçi tarafından elde ki dosyanın davacı ve davalısı aleyhine işçilik alacaklarının tahsili istemiyle İş Mahkemesinde açılan dava sonucu taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen ve davalı …. A.Ş. Vekilinin istinaf başvurusu üzerine istinaf mahkemesince düzeltilerek esas hakında yeniden davanın kısmen kabulüne dair verilen ve kesinleşen karara dayalı olarak eldeki dosyanın tarafları aleyhine başlatılan icra takibi sonucu davacı tarafından ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacının ödediği bedeli davalıya rücu edip edemeyeceğine ilişkindir.
Eldeki davanın tarafları arasında, dava dışı işçiye karşı üst işveren-alt işveren ilişkisi olduğu İş Mahkemesinde yapılan yargılamada kabul edilmiştir. Davacıda istinaf aşamasında kesinleşen mahkeme kararına dayalı olarak icra takip dosyasına ödeme yapmıştır. Taraflar arasında üst işveren-alt işveren ilişkisi olduğuna yönelik kesinleşen mahkeme kararı elde ki dava yönünden bağlayıcı olup, mahkememizce taraflar arasında üst işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığına yönelik tahkikat yapılmasına gerek görülmemiştir.
Açılan dava, davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının, davalıdan rücuen tahsiline ilişkin olduğu için uyuşmazlık, Yargıtay (Kapatlan) 23. Hukuk Dairesi ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesince benimsenen genel ilkelere göre çözümlenmelidir. Buna göre;
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir.
Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Taraflar arasındaki sözleşmede aksi düzenlenmemiş ise işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması nedeniyle davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler ise kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
Aynı şekilde ihbar tazminatından da son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. (Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 30/12/2022 tarihli ve 2020/2081 E., 2022/2570 K.).
Yukarıda yer verilen ilkeler uyarınca somut olay incelendiğinde; İstinaf Mahkemesince verilen kararda …. A.Ş.’nin asgari geçim indirimi ve ücret alacağından davalı … .. Servis Hizmetleri A.Ş. ile birlikte müteselsil sorumluluğuna hükmedilmiştir ve davacı da bu karara dayalı olarak icra takip dosyasına ödeme yapmıştır. Dosya içerisinde işçilik alacaklarının ödenmesinden davacının sorumlu olduğuna dair herhangi bir sözleşme hükmü bulunmadığı, dava dışı işçinin davalının çalışanı iken iş akdinin sonlandırıldığı ve davaya dayanak ödemenin işçilik alacakları için açılan dava sonucu hükmedilen alacak kalemleri olduğu, bu nedenle davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen bedelin tamamının davalının sorumluluğunda olduğu ve davacının ödediği bedeli davalıya rücu edebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Somut olayda, davacı tarafından davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından hükmedilen alacak miktarına dava tarihinden faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, …. TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan … TL başvuru harcı ile …. TL peşin harç olmak üzere toplamda … TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından … TL tebligat ve posta masrafı olarak sarf edilen yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan …. vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen …. TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
7-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim