Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/508 E. 2023/963 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2023
KARAR TARİHİ : 22/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine ….. başlangıç, …..bitiş tarihli …..numaralı poliçe ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigortalı olan davalıya ait …..plaka sayılı aracın …..tarihinde dava dışı sürücü …..sevk ve idaresinde iken dava dışı …..sevk ve idaresindeki …..plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası aldırılan ekspertiz raporuna dayanılarak …..plakalı araçta oluşan hasar bedeli için Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödeme yapılmak zorunda kalındığını, 14.05.2015 tarihinde 29355 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4 maddesinde, Ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebileceği belirtilmiş, aynı maddede (b) bendinde ise, “Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,” sigortacının sigortalıya rücu edebileceğinin kabul edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün sahip olduğu B sınıfı ehliyetin söz konusu aracı kullanmaya yeterli olmaması nedeniyle yapılan ödemenin rücusu amacıyla sigortalı aleyhine Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …..Es. sayılı dosyası üzerinden …..TL asıl alacak ve …..TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda …..TL’nın tahsili amacıyla Diyarbakır İcra Dairesinin …..esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı taraf rücuya gerekçe olarak sürücü …..sevk ve idaresindeki …..plaka sayılı aracın uygun ehliyetnameye sahip olmayan kişi tarafından kullanıldığını gerekçe gösterdiğini, oysa bu iddianın gerçek dışı olduğunu, ………plaka sayılı aracı kullanmaya uygun ehliyeti bulunduğunu, ayrıca aracı kullanan …..geçerli ehliyete sahip olmaması durumunda trafik polisleri tarafından idari para cezası uygulanması gerektiğini, ancak ehliyete ilişkin böyle bir idari para cezasının söz konusu olmadığını, bu nedenle ekte ibraz edilen ehliyetin …..plaka sayılı aracın ruhsatı göz önünde bulundurularak aracı kullanmaya yeterli olup olmadığının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini talep ettiklerini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve …..plaka sayılı araç hakkında düzenlenen ekspertiz raporu dosya arasına kazandırılmış, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ………tarihli trafik kazasının gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli sürücü belgesine sahip olup olmadığının sorulmuş, davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih itibarıyle …..sigortalı aracı kullanmak için yeterli sürücü belgesine sahip olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davacı sigortacı tarafından …..tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası nedeniyle zarar gören üçüncü kişiye ait aracın hasar onarımı için ödeme yaptıktan sonra sigortalı araç sürücüsünün kaza esnasında sigortalı aracı kullanmak için yeterli ehliyete sahip olmadığından bahisle ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, davalıya ait …..plaka sayılı aracın …..-…..tarihleri arasında geçerli olmak üzere davacı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği,
…..tarihinde davalıya ait …..plaka sayılı araç ile …..plaka sayılı araç arasında çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrası düzenlenen ekspertiz raporuna göre dava dışı üçüncü kişiye ait …..plaka sayılı aracın hasar onarım bedelinin …..TL olarak tespit edildiği, davalı sigortalıya ait araç sürücüsü …..kaza tarihi itibarıyle B, B1, D, D1, F ve M sınıfı ehliyete sahip olduğu, davacı tarafından hasar bedeli olarak ödenen …..TL ile …..TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda …..TL’nın tahsili amacıyla Diyarbakır İcra Dairesinin …..esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine karşı davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, elde ki itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu edilen çift taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği …..tarihi itibarıyla davalı sigortalı araç sürücüsü olan dava dışı …..sigortalı aracı kullanmak için yeterli ehliyete sahip olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre, davacı sigortacının kaza nedeniyle zarar gören üçüncü kişiye ait araç nedeniyle ödediği hasar bedelini davalı sigortalıya rücu edip edemeyeceğine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinden, davalı sigortalı …..plaka sayılı aracın dava dışı sürücü …..sevk ve idaresinde iken park halinde bulunan …..plaka sayılı araca çarpması sonucu meydana geldiği anlaşılmakla, kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsü …..%100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 95. maddesi gereğince sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.
Davacı sigorta şirketi ile davalı arasındaki ilişki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bir ilişki olup sözleşme ayakta durduğu sürece hüküm ifade eder. Taraflar arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi gereğince zarar gören üçüncü kişinin zararının ödeyen sigorta şirketi sözleşmenin tarafı olan sigortalıya karşı sözleşme hükümlerine aykırılık nedeniyle poliçenin eki niteliğindeki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4 maddesinde belirtilen şartların varlığı halinde rücu edebilir. Buna göre; sözleşme ilişkisinden kaynaklanan rücu hakkının sigortacı tarafından sigorta sözleşmesinin tarafı yani akidi olan sigortalıya karşı ileri sürebileceğinden davacı sigorta şirketi, söz konusu davayı ancak kendisi ile sözleşme yapan kişiye karşı açabilir. Taraflar arasında …..tarihinde düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinde davalı şirketin sigortalı olarak sözleşmenin tarafı olduğu, dava konusu kaza tarihi itibarı ile davacı ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisinin halen devam etmekte olduğu anlaşılmaktadır.
Poliçe düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde; “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı düzenlenmiş “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
14.05.2015 tarihinde 29355 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4 maddesinde, Ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebileceği belirtilmiş, aynı maddede (b) bendinde ise, “Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,” sigortacının sigortalıya rücu edebileceğinin kabul edilmiştir.
Davalı sigortalı araç sürücüsü …..kaza tarihi itibarıyle sigortalı …..plaka sayılı aracı kullanmak için yeterli ehliyete sahip olup olmadığının tespiti amacıyla alınan bilirkişi raporunda, …..kaza tarihinde B B1 D D1 F M sınıfı sürücü belgesine sahip olduğu, kullanmış olduğu …..plakalı araç cinsinin kamyon olduğu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 75.maddesine göre C sınıfı sürücü belgesine sahip olması gerektiği ancak C sınıfı sürücü belgesi olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün sigortalı aracı kullanmak için yeterli sürücü belgesine sahip olmaması nedeniyle ödediği …..TL’yi davalı sigortalıya rücu edebileceği kabul edilmiştir. Davacı sigortacının yaptığı ödeme tarihi itibarıyle faiz talep etme hakkı bilinmaktadır. Mahkememizce resen yapılan hesaplama sonucu davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarı …..TL olarak tespit edilmiştir. Bu kapsamda davacı tarafından icra takibinde talep edilen işlemiş faiz miktarı da yerinde olup, takipte talep edilen miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
İcra inkar tazminatına ilişkin olarak; rücuya konu alacağın yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin …..TL asıl alacak ve …..TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda …..TL üzerinden ve takip talebinde belirtilen şartlarla DEVAMINA,
2-Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatına yönelik talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 402,52 TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 179,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 222,62‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 179,90 TL başvuru harcı ile peşin harç olarak yatırılan 179,90 TL’nın toplamı olan 359,80 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından 50,25 TL tebligat ve posta masrafı ile 900,00 TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplamda 950,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.892,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
8-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim