Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/490 E. 2023/378 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar, müvekkillerinin … hakkında …. tarihinde … Bankası A.Ş. ….. Şubesinden kullandığı … TL anapara tutarlı kredi karşılığında banka tarafından …. ve …. A.Ş. (O zamanki unvanıyla …. ve Emeklilik A.Ş.) nezdinde … poliçe numaralı “Konut Kredisi Grup Hayat Sözleşmesi” başlıklı hayat sigortası sözleşmesi düzenlendiğini, murisin …. tarihinde vefat ettiğini, kullanılan kredinin 120 ay vadeli olduğunu, vefat tarihi itibariyle 32 aylık taksidinin ödendiğini, sakiye 88 ay kaldığını, murisin vefatı üzerine müvekkilleri tarafından bakiye kredi borcunun ödenmesi istemiyle …. Bankası A.Ş. … Şubesi aracılığıyla ve .. AŞ.’ye başvuru yaptığını, sigorta şirketince …. tarihli cevabı yazı ile beyan yükümlülüğünün ihlal edilmiş olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, bankanın cevabı yazısının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkillerin murisinin kullanmış olduğu krediye dair rizikonun gerçekleşmiş olması hasebiyle, vefat tarihi itibariyle kalan kredi borcu ve vefat tazminatına ilişkin şimdilik 100,00 TL’nın davalı sigorta şirketine müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğe çıkartılmaksızın 6100 sayılı HMK.’nun 138. maddesi gereğince dosya üzerinden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Dava, davacıların murisinin kullandığı konut kredisi esnasında düzenlenen hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi ile davacıların murisi …. arasında Konut Kredisi Grup Hayat Sözleşmesi imzalandığı, poliçede kredi numarası da belirtilerek borca karşılık gelen kısma yönelik … Bankası …. Şubesinin dain-i …., bakiye kalan kısma ilişkin ise kanuni varislerin lehtar olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış;
Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l). bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanun’un 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır.
6502 sayılı TKHK’nin 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Dolayısıyle tüketici ile yukarıda sayılan sözleşme ve işlemlerin tarafı arasında görülecek davalarda tüketici mahkemeleri görevli bulunmaktadır. Başka bir deyişle, sigorta sözleşmesinin tarafınca doğrudan sözleşmenin diğer tarafı olan sigorta şirketine karşı açılacak davalarda tüketici mahkemesi görevlidir. Bunun yanı sıra aynı Kanun’un 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, konut kredisi ve bu kredinin teminatı olarak imzalanan hayat sigorta sözleşmesinin tarafı olan ve ticari amacı olmayan sigorta ettiren muris tüketici konumunda olup, davacı mirasçılanda bu sigorta sözleşmesine dayalı poliçe kapsamında tazminat isteminde bulunduğuna göre, uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık, tüketici işleminden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim