Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/477 E. 2023/861 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 18/05/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkile ait işyerinde …. nolu abonelik bulunduğunu, davalı tarafından iş yerinde kaçak elektrik kullanıldığından bahisle … tarihinde …. TL kaçak elektrik cezası tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk edilen borcun işyerine ait olması ve müvekkilde icraya verilme endişesi oluşması nedreniyle davalı ile anlaşma yapıldığını ve indirimli hali ile ceza tutarının yeniden düzenlendiğini, kaçak elektrik cezasının taksitlendirildiğini ve …. fatura numarası ile yeniden faturalandırıldığını, bu halde yeni borç için … ana para ve … TL olmak üzere toplamda … TL olarak belirlendiğini, müvekkilin icra tehdidi altında ilk taksit olan … TL’yi davalı kuruma …. tarihinde ödediğini, ayrıca … TL damga vergisi de tahsil edildiğini ve müvekkilin … TL ödeme yaptığını, taksit zamanı geldikçe müvekkilin icra tehdidi altında ödeme yapmaya devam ettiğini, müvekkilin ilk taksit haricinde … TL olan ikinci taksiti de … tarihinde ödediğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını ve yapılan tahakkukun yerinde olmadığını ileri sürerek fazlası saklı …. fatura nolu tahakkuk nedeniyle şimdilik .. TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, usul ve esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı düzenlenen faturadan dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, davacı adına düzenlenmiş abonelik tarifesinin “ticarethane” olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Kanunun 5. maddesi uyarınca ticari davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Elde ki davada, davacının esnaf mı yoksa tacir mi olduğunun tespiti amacıyla gerekli müzekkereler yazılmış olup, gelen cevabı yazılardan; davacının ticaret sicilinde kaydı bulunmadığı gibi esnaf odasında kaydı bulunduğu, gerçek usulde vergi mükellef kaydının bulunduğu ve yıllık alış satış tutarlarının VUK.’nun 177. maddesinde düzenlenen esnaf işletme sınırının altında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı tacir olmadığı gibi uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK.’nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığından uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemeleri görevli değildir.
Öte yandan, davaya konu aboneliğin ticarethane aboneliğine ilişkin olması nedeniyle davacının 6502 sayılı TKHK m. 3(1)-k hükmü kapsamında tüketici sıfatına haiz olmadığının, dolayısıyla uyuşmazlığın 6502 sayılı TKHK kapsamında da kalmadığının kabulü gerekir.
Sonuç olarak, ticari dava olmayan ve tüketici işlemi bulunmayan malvarlığına ilişkin açılan davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Açıklanan nedenlerle Asliye Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hukum kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim