Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/455 E. 2023/825 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/05/2023
KARAR TARİHİ : 03/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa …; 21.10.2022 tarihinde … Anonim Türk Şirketi A.Ş nezdinde poliçesi bulunan diğer davalı … Seyahat Ltd. Şti’ye ait olan otobüsle biletli yolcu olarak … il istikametinden … il istikametine doğru devam ederken bulunduğu otobüsün kaza yapması sonucu vefat ettiğini, otobüs sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … tarihli trafik kazası sonrasında davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak dava öncesinde taraflarına bir ödeme yapılmadığından bahisle davanın kabulü ile; Maddi Tazminata ilişkin, her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; … için şimdilik … TL destekten yoksun kalma tazminatının, Baba … için de şimdilik … TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Sigorta Şirketinden ve İşleten … Seyahat Ltd. Şti den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılardan … ve …’a verilmesini, Manevi Tazminata ilişkin, müteveffanın Annesi… için … TL, Babası … için … TL, Kardeşi …için … TL, Kardeşi …için … TL, … için … TL tutarında manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Genişletişmiş Kasko Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden ve işleten olarak … Seyahat A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini, Ek Ferdi Koltuk Kaza Klozu kapsamında, Genişletilmiş Kasko Poliçesi Kapsamında … TL Artan Ferdi Koltuk Kaza poliçesi düzenlendiğinden, Müteveffanın yasal mirasçıları anne ve babası olup ek Artan Ferdi Koltuk Kaza poliçesi limitleri dahilinde … TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan … Anonim Türk Sigorta A.Ş. Den alınarak yasal mirasçılar baba … ve anne…’ya miras payları oranında ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı… ve … tarafından koltuk ferdi kaza tazminatı talebi ile müvekkili sigorta şirket aleyhine Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası ile dava ikame edilmiş olup dava hala derdest olduğunu, dava konusu taleplere ilişkin daha önce açılmış bir dava olması ve davanın hala derdest olması sebebiyle huzurdaki davanın, dava şartı eksikliğinden reddine karar verilmesini, müvekkili sigorta şirketi sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitleri dâhilinde tazminattan sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağında sigortalıya kusur atfedilmiş ise de atfedilen kusur oranı gerçeği yansıtmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, kusur durumunun bilirkişi aracılığıyla tespitini, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ek 2’de belirtilen kurallar çerçevesinde hesaplama yapılmasını, müteveffanın nüfus kayıt örneği bulunmamakla beraber destekten yoksun kalma tazminatına başvuranların müteveffa ile aralarındaki yakınlık durumu ve destek ölçüsünün tespiti açısından dosyaya sunulması gerektiğini, müteveffanın ”destek” olduğunun ispatlanmasının zaruri olduğunu, tazminat hesabında esas alınacak gelir, devamlılık gösteren ve kazanılması için efor sarfına gerek olan ücretler olduğunu, davacı tarafından SGK hizmet dökümü sunulmadığını, müteveffanın düzenli geliri/mesleği olmadığından kabul anlamına gelmemek üzere zarar hesabı yapılması halinde asgari ücret esas alınmasını, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenen ve/veya ödenecek rücuya tabi ödemelerin tespiti ile işbu bedelin hesaplanacak tazminat bedelinden mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca davacının kaza tarihinden sonra fiilen çalışıp çalışmadığı ve gelire ilişkin hususlarının araştırılmasını, fahiş manevi tazminat talebinin reddinin gerektiğini, manevi tazminat zenginleşme aracı olmadığını, müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan reddini, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddini, aksinin kabulü halinde ise, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesini, talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacının miras bırakanı ile davalı … Seyahat Şirketi arasında taşıma sözleşmesi vardır. Her ne kadar taşıma sözleşmesi TTK’da düzenlenmişse de, 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece duruşma yapılmadan, yani taraflara tebligat yapılıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Somut olayda da mahkemece, davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının murisinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesine girişilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un yürürlükte olduğu, müteveffanın ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır. Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi ile davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi Ticaret Mahkemesine ait ise de işbu dava, taşıyan olan diğer davalı sigorta şirketine ve sürücüye karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de muhtemeldir. Hal böyle olunca usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın da Ticaret Mahkemesine göre daha özel nitelikteki Tüketici Mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir.
Nitekim benzer hususlarda açılan davalar sonucu verilen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 28.03.2022 tarih 2022/329 Esas 2022/465 Karar , Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 15.04.2022 tarih 2019/3045 Esas 2022/1054 Karar, , Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 16.02.2023 tarih 2023/145 Esas 2023/163 Karar ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih 2021/1696 Esas 2022/104 Karar sayılı ilamlarında da aynı hususlar vungulanmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta, müteveffa tüketici konumunda olup, davalı otobüs işleteni ile aralarında akdedilen yolcu taşıma sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının , HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı , 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim