Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/44 E. 2023/857 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/10/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. Sigorta A.Ş. nezdinde …..numaralı Kara Taşıtları Kasko Poliçesi bulunan ve müvekkili …..adına tescilli …..plakalı aracın ….. günü tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası geçirmiş olduğunu, bu kazanın oluşumunda davalı sigorta A.ş nezdinde kara taşıtları kaska poliçesi bulunan …..plakalı aracın sürücüsünün kusurlu bulunmuş olduğunu, müvekkilinin, meydana gelen kaza ile ilgili olarak hasar dosyası açtırarak gerekli işlemleri yaptırmış olduğunu, davalı sigorta şirketinin müvekkili aracında meydana gelen hasarın tespiti için eksper görevlendirmiş olduğunu, görevli eksper raporu tanzim edilmiş olduğunu, lakin düzenlenen bu eksper raporu afaki olup müvekkili aracında ortaya çıkan gerçek hasarı yansıtmadığını, müvekkilinin aracında ortaya çıkan zararın sigorta şirketinin görevlendirmiş olduğu eksperin belirlemiş olduğu …..TL’den daha fazla olduğunu, atanan eksper raporundan da anlaşılacağı şekilde müvekkilinin aracında …..TL hasar tespit edilmiş olduğunu, yapılacak yargılamada müvekkilin aracında ne kadar hasar olduğu husus netlik kazanacağını, müvekkilimin maliki bulunduğu, kazaya konu plakalı araçta meydana gelen zarar nedeniyle; HMK 107 maddesi gereği belirsiz alacak davasının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ileride yapılacak bilirkişi tespiti sonucu ortaya çıkacak zarardan kaynaklı tazminat talebini artırmak üzere; şimdilik …..TL alacağının davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin aracında meydana gelen gerçek hasarın tespiti için ekspere ödenen …..TL ücretin yargılama giderinden sayılarak sigorta şirketi üzerine bırakılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde, …..Sigorta A.Ş. (“Müvekkil Şirket”) bünyesinde kasko poliçesi bulunan …..plakalı aracın …..tarihinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, kaza sonrası Müvekkil Şirket’e başvuru yapılarak kasko sigortası kapsamında araç hasarının giderilmesi talep edildiğini, sigortalı araç sürücüsüne dair çelişkiler ve şüphelerin varlığı nedeniyle Müvekkili Şirket tarafından kazaya ilişkin araştırma yaptırıldığını ve …..Hasar Araştırma Oto. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen …..tarihli Araştırma Raporu kapsamında toplanan bilgiler bir araya getirildiğinde, şahısların verdikleri çelişkili beyanlar, telefon kayıtları, çekilen fotoğraflar ve diğer araştırma sonuçları neticesinde bu kazada ehliyetsizlik nedeniyle sürücü değişikliği yapıldığının tespit edildiğini ve bu doğrultuda davacı sigortalının hasar talebinin reddedildiğini, ehliyetsizlik nedeniyle sürücü değişikliği yapmak suretiyle beyan yükümlülüğüne aykırı hareket edildiğini, somut olayın Genel Şartlar gereği teminat dışı olması nedeniyle, herhangi bir sorumluluğu bulunmayan Müvekkili Şirket aleyhine açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin Davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Dava konusu …..plaka sayılı aracın trafik tescil kaydı,
2-Eksper raporu ve faturası,
3-Tramer kayıtları, Poliçe ve hasar dosyası,
4-Makine mühendisi bilirkişinin …..tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya ait …..plakalı aracın, …..başlangıç …..vadeli poliçeyle davalı şirket nezdinde Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığı ve …..tarihli rizikonun poliçe yürürlük süresi içerisinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir.
Kazanın davacının iddia ettiği dava dışı kişi tarafından kiralanan aracın tek taraflı olarak kazaya karıştığı olayın oluşumunda davalı nezdinde yapılan araştırma, beyanlara göre sürücü değişikliği yapılıp yapılmadığı ve davacının talep ettiği tazminat miktarı noktasında uyuşmazlığın bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketinin sigortalı araçta meydana gelen hasarı rayiç değerine kadar teminat altına aldığı, poliçenin “Hasar tazmin Yöntemi” başlıklı kısmında, kısmi hasarlarda hasarlanan aracın onarımı mümkünse onarım yoluna gidileceği onarımı mümkün değil ise tespit edilen parçaların yenisi ile değiştirileceği düzenlenmiştir. Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “Tazminatın Hesabı” başlıklı B.3.3.1.1 maddesinde de, sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetlerinin esas tutulacağı belirtilmek suretiyle aynı husus vurgulanmış, aynı genel şartların A.5. Maddesinde teminat dışı kalan hususlar tek tek sayılmıştır. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet veya muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, TTK.’nun 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler bu şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve TTK.’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer. (HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları) Keza, Kasko Sigortası Genel Şartları B.1.5 maddesine göre, sigortalı, sigortacının isteği üzerine rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye, zarar miktarı ile delilleri saptamaya ve rücu hakkının kullanılmasına yararlı bilgi ve belgelerin gecikmeksizin sigortacıya vermekle yükümlüdür. Rizikonun varlığını kanıt yükü davacıya ait ise de, kural olarak geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğu gibi rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın da sigortacı tarafından ispat etmesi gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının savunduğu şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin de Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmekte ve bu halde sigortacı ödemekten kurtulabilmektedir.
Eldeki davada davacı rizikonun varlığını ve hasarı kanıtlamış bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının gerçek sürücüyü gizleyip yerine kendisini bildirmiş olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Yukarıda izah edildiği üzere rizikonun davacının beyan ettiği şekilde olmayıp teminat dışında kaldığını ispat yükü davalı sigorta şirketindedir. Davalı sigortacı bu savunmasını soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır.
Davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmuş her ne kadar fefie fotoğraf, araştırma raporuna dayanılmış ise de hasar dosyası ile sunulan raporlar dışında herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Cevap dilekçesinde savunulan vakıalara ilişkin bir evrak dosyaya ibraz edilmemiştir. Davalı tarafın sigortalı davacının oluşa aykırı bildirimde bulunduğu ve sürücü değişikliğine ilişkin iddiasını somut delillerle ispat edemediği değerlendirilmiştir.
Mahkememizce hasar tespiti hususunda alınan …..tarihli raporda özetle; yapılan incelemeler ve araştırmalar sonucunda hasar bedelinin KDV dahil …..TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora itiraz dilekçesi ile ileri sürülen hususlar değerlendirildiğinde ise; 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde, yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı hükmedilen hasara ilişkin tazminat bedeli için lehine KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi gerektiğinden davalının bu yöne değinen itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/18474 Esas ve 2017/10417 Karar sayılı ilamı). Raporun hüküm kurmaya elverişli, denetime açık ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu değerlendirilmekle itirazların reddine karar verilmiş, rapor çerçevesinde kasko poliçesindeki muafiyet şartı dikkate alınarak ve davacı yanın talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince başvuru tarihinden itibaren reeskont faiz talep edilmiş ise de, hasar dosyası içerisine bulunan araştırma raporunda talep tarihinin …..olduğu, buna göre kasko sigortası genel şartları uyarınca sigorta şirketinin temerrüdünün başvurudan itibaren 45 gün sonra başlayacağı, buna göre davalının temerrüt tarihinin dava tarihinden sonraya tekabül etttiği anlaşılmakla dava tarihinden itibaren tarafların rent a car işinde aracı kullanması nedeni ile avans faize hükmedilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına ve davacı vekilinin dava açmadan önce zarar tespiti için yapılan eksper faturası yargılama giderlerine eklenerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile; …..TL hasar onarım bedelinin dava tarihi …..T. itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Alınmasına gereken …..-TL harçtan, peşin alınan …..TL ve ıslah harcı …..lik kısmın mahsubu ile bakiye …..- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafın ödediği 80,70 TL başvurma harcı, 80,70TL peşin harç ve 2.646,00TL ıslah harcı toplamı 2.807,40- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından ödenen 11,50 TL vekalet harcı, bilirkişi ücreti 1.160TL, posta ve tebligat gideri toplamı 205,50 TL, eksper masrafı 350,00TL olmak üzere toplam 1.727‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 24.805,66 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.600,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. …..

Katip Hakim