Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/42 E. 2023/49 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Diyarbakır…Tüketici Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararıyla verilen görevsizlik kararı üzerine, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalıya kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu … tarihinde aracının devrilmesi nedeniyle oluşan zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile … TL olarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Kasko sigortalı araç, ruhsat bilgilerine göre zirai araç olmakla Mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı açıktır. (Aynı yönde Yargıtay …Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı)
Dava konusu … plakalı aracın … (eski poliçe no:…) poliçe numaralı …-… tarihleri arasını kapsar … Traktör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi incelendiğinde … Bankası… Şubesinin dain ve mürtehin kaydının bulunduğu görülmüştür.
Diyarbakır…Tüketici Mahkemesince dain ve mürtehin kaydı bulunan bankaya davaya kayıtsız ve şartsız muvafakatlerinin sorulduğu ve bankanın cevabi yazısında davaya muvafakat verilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Aktif husumet ehliyetinin dava şartı olduğu, Mahkemece her aşamada resen gözetilmesi gerektiği değerlendirilmekle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Neticeten davanın reddine karar verilmekle birlikte, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 maddesinde yer alan, ” Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesi uyarınca davalı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmolunmuş, hükmedilen ücretin reddedilen tutarı geçemeyeceğine dair 2. fıkra hükmünün somut olayda uygulanamayacağı, bunun nedeninin 4. fıkra düzenlemesinin sonra gelen ve özel düzenleme içeren bir hüküm olduğu düşünülmekle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen harçların üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının artan kısmının dosya kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 maddesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.

Katip Hakim