Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/366 E. 2023/760 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ….. tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …..’un, farklı tarihlerde davalı şirketten … gram altın aldığını ve söz konusu altınları muhafaza için davalı kuyumcunun uhdesinde bıraktığını, davalı kuyumcunun sahibi ve işleteninin diğer davalı …..olup müvekkili tarafından satın alınan altınların parasal miktarlarının kimi zaman davalı kuyumcunun kendi iş yerine ait olan pos cihazı vasıtasıyla ödendiğini, kimi zaman da davalı ….’ın şahsi hesabına aktarıldığını, davalı kuyumcunun uzun yıllardan ötedir kuyumculuk alanında faaliyet göstermiş olduğundan yöre halkı tarafından kendilerine güvenildiğini, davacı müvekkilinin de söz konusu bu güven ilişkisine istinaden davalıdan ücret mukabilinde satın aldığını ve anılan altınları davalı kuyumcunun uhdesinde bıraktığını, davacı müvekkilinin bir müddet sonra, davalı uhdesinde olan kendisine ait altınları davalıdan istediğini, ancak davalının sürekli olarak müvekkilini, “bugün yarın teslim edeceğiz, ödeyeceğiz” şeklinde geçiştirdiğini, müvekkilinin …. tarihinde davalı kuyumcuya gittiğinde kuyumcunun kapandığını, müşterilerinin borçlarını ödemeden ortadan kaybolduğunu öğrendiğini, davacı müvekkilinin, varlıklarına kavuşamadığı için davalılar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ….soruşturma numarası ile soruşturma yürütüldüğünü, bu doğrultuda şüpheliler …, … ve … isimli şahısların ifadesinin alındığını, davalı ve diğer şahısların müvekkilinin varlıklarını müvekkiline iade etmeden kaçtığını müdafi huzurunda ikrar ettiğini, şüpheli şahıslar ve davalının bu şekilde birçok kişiyi dolandırdıklarını ve parasını ödemediklerini ikrar ettiklerini, soruşturmanın halen derdest olup şüpheli şahısların tutuklu yargılandıklarını, davalıların işbu süreç neticesinde kaçma şüpheleri olmasına istinaden davacı müvekkilinin ….tarihinde Diyarbakır 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, aynı gün mahkemenin müvekkilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verdiğini, yine aynı gün Diyarbakır İcra Müdürlüğünün….. esas sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ve ihtiyati haciz kararına istinaden davalının malvarlığının haczedildiğini, akabinde davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini ve davalının …. tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, davalının mevcut durumdaki ödeme dekontları, hesap hareketleri, davalıların savcılık ifadelerindeki ikrarları ve işlem fişleri olması karşısında aleyhine başlatılan takibe itiraz etmesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bu nedenle davalı aleyhine %80’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini, alacağına kavuşamayan müvekkii adına Diyarbakır Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri neticesinde davalılarla anlaşma sağlanamadığından işbu davayı açma gerekliliği hasıl olduğunu beyanla öncelikle davanın kabulüne, davanın kabulü ile birlikte Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında devam eden takibin devamına, davalıların %80’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili ….. tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği asılsız iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin …. ‘u işleten kişi olduğunu, yaptığı iş gereği ticari faliyetlerinde gün içerisinde yoğunluk olabildiğini, bu sebeple gönderilen paraların müşteriler ile müvekkili … aralarındaki ticari ilişkinin karışıklık yaratmaması sonucu atılmış mesajlar olduğunu, müvekkilinin ticari ilişkilerinde, davacı tarafın bahse konu ettiği altın alışverişinde davacı tarafın altınlarını almış olup karşılığında ise para borcunu ödediğini, bu hususun davacı tarafın ekte sunduğu yazışmalar ve banka dekontlarından da anlaşıldığını, davacı tarafın herhangi bir altın veya döviz alacağı kalmadığını, müvekkili ile davacı arasında gerçekleşen ticari ilişki sonucunda alışveriş sonucunda verilen bilgi fişleri, davacı tarafın bahsettiği bilgi fişleri, emsal Yargıtay kararlarına göre bilgi amaçlı olup belge olarak hukuki bir geçerliliğinin olmadığını, genel olarak kuyumculukta her türlü alım satım konusunda kartvizitin kullanılması, yapılan alışveriş, rehin vs. gibi konularda ortaya konu olan eşyanın veya para miktarının cinsi ve sayısını belirlemek için kullanıldığını, bu sebeple bilgi fişinin adi bir belge olup resmi bir belge olmadığını, bilgi fişlerinin sadece bilgi amaçlı olduğu, herhangi bir yasal geçerliliğinin olmadığını, davacı tarafın müvekkilinden herhangi bir alacağının olmadığının aşikar olduğunu beyanla cevap dilekçesinin kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Yıldırım Gold Kıymetli Madenler İnşaat Otomotiv Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan Deliller;
1-Diyarbakır 10.Asliye Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılmış, …. D.İş sayılı dosyasının uyap kayıtları celp edilip incelenmiştir.
2- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmış, …. soruşturma sayılı dosyasının uyap kayıtları celp edilip incelenmiştir.
3- Diyarbakır İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, …. esas sayılı dosyasının uyap kayıtları celp edilip incelenmiştir.
4- Tarafların nüfus kayıtları uyaptan çıkartılarak dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, vedia (saklama) sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan bahisle Diyarbakır 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. E., … K. Sayılı kararı ile mahkememize görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesi, davalı … vekili cevap dilekçesi ve davacı vekilinin …. tarihinde mahkememizce yapılan duruşmadaki beyanları incelendiğinde davacının para göndererek davalıdan altın satın aldığı, altın vererek altınların saklanması gibi bir durumun olmadığı, yatırım amaçlı olarak davalıdan altın satımının gerçekleştiğini bedelini bir kısmınını havale bir kısmının EFT ile ödediğini ilerleyen zamanlarda da altınların kendisine teslim edilmediğini ve bu altınların nakit değerinin faizi ile birlikte ödenmesi talebiyle icra takibinde bulunmuş, davalının itiraz etmesi üzerine eldeki itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşılmıştır.
Dolayısı ile de taraflar arasındaki sözleşme saklama sözleşmesi değil hukuki ilişkinin alım satım sözleşmesi niteliğinde bulunduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin mutlak ticari dava niteliğinde bulunmayan alım satım sözleşmesi niteliğinde bulunması ve tarafların her ikisinin de tacir olması halinde mahkememizce görülmesi gerektiği anlaşılmıştır( Emsal nitelikte: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi 2021/1949 E., 2021/1544 K.).
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının tüketici olmadığı, kar elde etmek amacıyla (yatırım amaçlı) davalıdan altın satın aldığı, taraflar arasında borçlar kanunu genel hükümlere göre çözümlenmesi gereken bir ilişkinin bulunduğu, ortada tüketici işleminin bulunmadığı anlaşılmıştır(Emsal nitelikte; Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2017/570 E. 2017/576 K. Ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/944 E. 2023/1134 K.).
Neticeten bu durumda eldeki davada sözleşmenin niteliği, tarafların konumu dikkate alındığında uyuşmazlığın mutlak ticari dava kapsamında kalmadığı anlaşılmış olup, davacının SGK kayıtlarından da anlaşıldığı üzere kamuda öğretmen olarak çalıştığının anlaşıldığı, tacir olmadığı anlaşılmış olduğundan görevli mahkemenin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Daha önceden görevsizlik kararı veren DİYARBAKIR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-Dosyanın Diyarbakır Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiş olması nazara alınarak mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi hususunda merci tayini için dosyanın DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
3-HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim