Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/299 E. 2023/203 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/04/2023
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, ….. Bankası A.Ş müşterilerinden olan müteveffa ….’in …. tarihinde…Bankası A.Ş … Şubesi aracılığı ile davalı sigorta şirketi nezdinde Geri Ödeyen Yaşam Sigortası Poliçesi yaptırdığını ve … tarihinde dogal nedenlerden dolayı vefat ettiğini, vefat tazminatının ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine vefat tazminatı olarak ödenmesi gereken miktarın … TL olarak belirtildiğini ancak poliçede yazılı teminatın … USD olduğunu, teklif edilen tutarın müvekkil tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek … USD’nin rizikonun gerçekleştiğinin davalı sigorta şirketine bildirildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden karşılığının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğe çıkartılmaksızın 6100 sayılı HMK.’nun 138. maddesi gereğince dosya üzerinden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Dava, niteliği itibarıyle hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi ile …. arasında davacının lehtar olarak yer aldığı hayat sigorta poliçesi düzenlendiği dava dilekçesinin ekinde sunulan poliçeden anlaşılmaktadır.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış;
Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l). bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanun’un 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır.
6502 sayılı TKHK’nin 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Dolayısıyle tüketici ile yukarıda sayılan sözleşme ve işlemlerin tarafı arasında görülecek davalarda tüketici mahkemeleri görevli bulunmaktadır. Başka bir deyişle, sigorta sözleşmesinin tarafınca doğrudan sözleşmenin diğer tarafı olan sigorta şirketine karşı açılacak davalarda tüketici mahkemesi görevlidir. Bunun yanı sıra aynı Kanun’un 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, sigorta sözleşmesinin tarafı olan ve ticari amacı olmayan sigorta ettiren …. tüketici konumunda olup, davalıda bu sigorta sözleşmesin de lehtar olarak yer aldığına ve poliçe kapsamında tazminat isteminde bulunduğuna göre, uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık, tüketici işleminden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim