Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/297 E. 2023/585 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Adi Ortaklıktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Adi Ortaklıktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil tarafından davalılar aleyhine Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu, müvekkil ile davalılar arasında …. tarihinde bir kısmı peşin, kalan kısmı da üç taksit şeklinde davalılara ödeme yükümlülüğü yükleyen bir sözleşme kurulduğunu, kurulan bu sözleşmenin, sözleşmenin tarafları ve şahitlerin imzasıyla yazılı hale getirildiğini ve bu sözleşme ile bir ödeme planı oluşturulduğunu, bu ödeme planlarına uygun olarak, belirtilen tarihlere ilişkin vadelerde ödemesi gerçekleştirilecek şekilde davalı… tarafından üç ayrı senet hazırlandığını, bu senetlerin ekte de paylaşılacağını, davalı…’ın hileli bir şekilde senedin lehtarı olarak kendi ismini geçirmiş olduğundan alacaklı müvekkilin haklarına halel gelmemesi için kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmadığını ve ilamsız icra takibi yoluna gidildiğini, kaldı ki senedi düzenleyen kişinin, senet üzerindeki hatalı hususlara dayanmasının hukuken mümkün olmadığını, yine de herhangi bir tartışmaya mahal vermemek için takibin ilamsız şekilde başlatıldığını, bu senetlerin de delil olarak sunulacağını, davalı tarafın para verme borçlarını ilişkin edimlerinin ifası kapsamında, peşin kısmı …. TL olmak üzere, ilk taksidin …. tarihinde … TL, ikinci taksidin … tarihinde olmak üzere .. TL ve üçüncü taksidin .. tarihinde olmak üzere … TL olduğunu, davalı tarafın ilgili sözleşmeden doğan borçlarının ilk kısmı olan … TL’yi ödediklerini, akabinde ilk taksit için … TL’lik ödeme gerçekleştirildiğini, kalan kısmın ödenmediğini, dekont bilgilerinin ekte gösterileceğini, ödemeler kısmi ödeme şeklinde gerçekleştirildiği için icra takibi başlatıldığını, davalıların borçlarının bir kısmını ödemelerine rağmen icra takiplerine itiraz ettiklerini, hatta bu itirazın akabinde, vadesi gelmediği için icra takibine konu edilmemiş olan … TL’lik taksitin de bir kısmını da takibe itiraz tarihinden sonra ödediklerini, davalı tarafın sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ihdas ettiği sözleşme ile yüklendiği borcun bir kısmını ödemesinin şu iki hususa işaret ettiğini, ilk olarak davalı taraf, bu sözleşmeyi ihdas ettiğini, bir para borcunun da olduğunu kabul ettiğini, ikinci olarak da borçlu borcunun olduğunun farkında olup itirazı gerçekleştirdiğinden, bu itirazın icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığı açık olduğunu, bu nedenlerle davalı borçluların itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalılar aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır.
Davacı vekili …. tarihli dilekçede, açtıkları davanın …. Uyuşturucuyla Mücadele Vakfı Başkanı yöneticisi… ile davacı müvekkilin .. İli … İlçesi .. … Otelinin ortaklığı konusunda anlaştıklarını, bu otele adı geçenlerin belirli hisseler ile ortak olduğunu, davacı müvekkilin davalıların . … Oteli işletmesinin %49 hissesinin devrini uzun süre beklediğini, davalıların …. Belediyesinden gerekli işletme izinlerini alamadıkları için müvekkil davacıya ait %49’luk hisseyi geri satın aldıklarını ve satışa ilişkin ekli kambiyo senetlerinin düzenlendiğini, ekli kambiyo senetleri ve iş yeri devri sözleşmesinin takip talebi ile birlikte davalılara gönderildiğini ve imza itirazının söz konusu olmadığını, ekli kambiyo senetlerinin keşideci tarafından hazırlandığını ve lehtar bölümüne de kendi adını yazmışsa da, dava dilekçesinde belirtildiği üzere bu kambiyo alacağı hususuna halel getirmediğini, müvekkil davacının alacaklarının kısmen davalılar tarafından davaya konu protokole atfen ödendiğini, kalan alacak ödenmediğinden takip başlatıldığını beyan etmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan deliller incelenmiş, Diyarbakır İcra Dairesinin …….. Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek dosya arasında kazandırılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından “0….. tarihli ortaklığın feshi sözleşmesi, temlik tutanağı, bankaya ödeme dekontları” açıklamasına dayalı toplamda … TL’nın tahsili amacıyla davalı borçlular aleyhine Diyarbakır İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların gönderilen ödeme emrine karşı süresinde borca itiraz ettikleri, davacı alacaklı tarafından eldeki itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Takibe ve davaya dayanak yapılan …. tarihli sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin konusunun …, … Vekili …. .. ve .. … Ilık arasında yapılan ortaklığın feshine ilişkin olduğu, içeriğinde … tarihinde yapılmış olan anlaşma kapsamında ortak olunan işin karşılıklı olarak anlaşılan %49’luk kısmının, %51 hissedarına sahip olan… ve İsmail Sağır tarafından yukarıda ismi belirtilmiş olan hissedarlar ve vekillerinden … TL karşılığında alındığının, ödemenin … TL’lik kısmının peşinat olarak …. Ilık hesabına ….tarihinde… ve İsmail Sağır tarafından yapıldığının, geri kalan … TL’lik kısmın, …. tarihinde 300.000 TL, 1…. tarihinde … TL ve …. tarihinde … TL olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili ….tarihli celsede, davaya konu protokolün müvekkili ile davalılar arasında ortak işletilecek olan Termal Malis Otelindeki müvekkile ait hissenin devri amacıyla düzenlendiğini, otel işletmesinde müvekkil ile davalıların karar ve zarara ortak olduğunu beyan etmiştir.
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, davacı taraf ile davalılar arasında davacı tarafın %49 hisseye ve davalı tarafın %51 hisseye sahip olacak şekilde ve yine kar ve zarara ortak olacak şekilde ortak otel işletilmesine yönelik kurulan adi ortaklık kapsamında otelin işletme ruhsatının alınmaması nedeniyle davacı tarafın adi ortaklıktaki payının tasfiyesi amacıyla düzenlenen protokole dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle görevli mahkememin belirlenmesi gerekir.
Davanın, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği ….tarihinden sonra, … tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve istinaf incelemesi aşamasında istinaf mahkemeleri tarafından da res’en incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gerekir.
TTK’nın 4.maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile ticari sayılması için en azından bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar nispi ticari davalardır. Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Örneğin; acentelikle ilgili davalar, deniz ticaretine ilişkin davalar, sigorta hukuku ile ilgili davalar, taşınır rehni karşılığında ödünç verme işlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, rekabet yasağından kaynaklanan davalar, yayım sözleşmesine ilişkin davalar, kredi mektubu ve kredi emrinden doğan davalar, alım satım komisyonuyla ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar, fikri mülkiyet hukukundan kaynaklanan davalar, borsa, sergi, pazarlar ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ve nihayet bankalara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Bundan başka; özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar da bulunmaktadır. Örneğin; Kooperatifler Kanunu’nun 99.maddesi gereğince bu kanundan kaynaklanan davalar İcra İflas Kanunu’ndan kaynaklanan iflasa ilişkin tüm davalar da mutlak ticari dava sayılmaktadır. Nispi ticari dava ise; tarafları tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari dava olarak adlandırılmaktadır. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticarî nitelikte olması veya sayılması davayı ticarî dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2.maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
Adi ortaklık 6098 sayılı TBK’nun 620 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında yer alan ortaklıklardan farklı olarak tüzel kişiliğe haiz değildir.
Elde ki davada, tarafların esnaf mı yoksa tacir mi olduğunun tespiti amacıyla gerekli müzekkereler yazılmış olup, gelen cevabı yazılardan; davacı ile davalıların, esnaf ve sanatkarlar odası ile ticaret sicilinde kaydı bulunmadığı gibi vergi mükellefiyet kayıtlarının da bulunmadığı, bu haliyle davanın taraflarının tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın ticari dava olmaması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Nitekim, Ankara 24. Hukuk Dairesinin ….. E.- …. karar sayılı ilamında da, adi ortaklıkta görevli mahkemenin belirlenmesinde aynı hususlara vurgu yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim