Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/27 E. 2023/28 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 05/01/2023
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil kurum tarafından … İli, …. İlçesi, Merkez/… mevkiindeki buğday ürününü sigortalılara ait …-…. nolu Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçeleri ile teminat altına aldığını, …. tarihinde davalının bakım, onarım ve güvenliğinden sorumlu olduğu elektrik hattından çıkan yangın nedeniyle poliçeler jfpmfkrıyf sigortalı olan buğday ürünlerinin yanarak hasar gördüğünü, bu kapsamda sigortalılar tarafından yapılan hasar ihbarı neticesinde hasar ekspertiz incelemesi yapıldığını ve tespit edilen hasar oranı üzerinden …. poliçe için hesaplanan … TL ve …. nolu poliçe için hesaplanan …. TL olmak üzere toplam …. TL hasar tazminatının dava dışı sigortalıya ödendiğini, yapılan bu ödeme ile müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu ve zarara sebep olanlardan rücu hakkının bulunduğunu, hasara davalının sebebiyet verdiğini ileri sürerek poliçe kapsamında ödenen …. TL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalıya dava dilekçesi tebliğe çıkartılmaksızın 6100 sayılı HMK.’nun 138. maddesi gereğince dosya üzerinden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Dava, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalıya ait ürünlerin elektrik nakil hattından kaynaklandığı iddia edilen yangından dolayı zarara uğraması nedeniyle ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir. (Yar. 17. HD., 09.06.2020 tarih, 2019/1635E.- 2020/3293 K.)
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde, “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davacının sigortalısına ait tarlada bulunan ürünlerin elektrik nakil hattından kaynaklanan yangın nedeniyle zarar gördüğü iddia edildiğine göre uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Açıklanan nedenlerle Asliye Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-İhtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim