Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/227 E. 2023/587 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş tarafından ZMMS sigorta poliçesi düzenlenen ve davalı … Ticaret Ltd.Şti.’ne ait … plaka sayılı şehirler arası sefer yapan özel yolcu otobüsünün … tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresinde … kod nolu otoyolu takiben … İli istikametinden .. İli istikametine seyir halinde iken çok taraflı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza esnasında otobüste yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde otobüs sürücüsü …’in kusurunun bulunduğunu, müvekkilin yaralanmasına bağlı oluşan zararın giderilmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını, arabuluculuk aşamasının da olumsuz sonuçlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10,00 TL geçici iş göremezlik, 10,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 10,00 TL bakıcı gideri ve 10,00 TL hastane ve tedavi giderinin tüm davalılardan, .. TL manevi tazminatın ise işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Mahkememizin birleşen … Esas sayılı dosyasında davacı vekili, … plaka sayılı otobüsün Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza sigorta poliçesinin davalı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğini ileri sürerek 10,00 TL sakatlık tazminatı ile 10,00 TL tedavi giderinin zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında davalı … Sigorta A.Ş’den tahsilini istemiştir.
Asıl davada davalı … İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili, usul ve esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen asıl davada davalılar … Sigorta A.Ş. ile … davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili, usul ve esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Asıl dava, … tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu otobüsün karışmış olduğu trafik kazasından kaynaklı otobüsün işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısına yöneltilmiş maddi tazminat ile işleten ve sürücüye yöneltilmiş manevi tazminat istemine, birleşen dava ise, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu otobüsün zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketine yöneltilmiş maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkilinin otobüste biletli yolcu olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmıştır.
Bu hali ile davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Taşıma Sözleşmesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş ise de; 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/k maddesinde tüketici tanımlanmış “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” 3/ı maddesinde ise tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 73/1 maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği belirtilmiştir. Ayrıca HMK’nın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmış olup, HMK’nın 115. maddesi hükümleri gereğince dava şartlarının mevcut olup olmadığı, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gereken hususlardandır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiş, hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde aralarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır. Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi ile davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de işbu dava, taşıyan olan davalıya karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de muhtemeldir.
Hal böyle olunca usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki tüketici mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkeme, görevli olup olmadığını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden inceler ve görevsiz olduğu kanısına varırsa kendiliğinden görevsizlik kararı verir. Taraflar da, yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile mahkemece re’sen, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Çünkü görev her halükarda dava şartlarındandır.
Bu durumda asıl ve birleşen davanın, davacı yolcunun, davalı işleten … İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne ait olan yolcu otobüsünün trafik kazası yapması sonucunda yaralanmasından doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olması, taraflar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklanması ve davacının da tüketici vasfına sahip olması, davacı yolcu ile davalı taşıyan arasındaki temel ilişki olan taşıma sözleşmesinin dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalması nedeniyle davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Açıklanan nedenlerle Diyarbakır Tüketici Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşğıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalılardan sigorta şirketi vekili ve … …. Ltd Şti vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim