Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/173 E. 2023/155 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2023
KARAR TARİHİ : 03/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. tarih, ….. Esas, ….. Karar sayılı kararıyla verilen görevsizlik kararı üzerine, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinin ve eki belgelerin incelenmesinden;
7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile getirilen değişiklik ile 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.maddesi uyarınca davacı tarafça zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadığının anlaşıldığı, Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında yer alan açık düzenleme uyarınca davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, dava dilekçesinde arabuluculuk başvurusuna dair hiç bir açıklama bulunmadığı, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada da arabuluculuk dosyasının bulunamadığı anlaşılmıştır.
6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.maddesinde;
“…(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı görülmüştür.
Eldeki dosyanın görevsiz Mahkemede açılmakla görevsiz mahkemede arabuluculuk zorunlu dava şartı olmadığından davacı tarafça arabuluculuk yoluna başvurulmadığının açık olduğu, eldeki dosyada en geç görevsizlik kararı kesinleşmeden (….) arabuluculuk yoluna başvurulması gerektiği, (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …..Esas,….. Karar sayılı karar), anılan tarih itibariyle henüz yargısal sürelerin ilimizde durdurulmadığının anlaşıldığı, ….. tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile değişik 6102 sayılı Yasa’nın 5/a. maddesinde; “Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde amir düzenleme mevcut olup, somut olayda, manevi tazminata yönelik işbu davasının temelinde tazminat/alacak istemi bulunduğu, bu suretle talebin arabuluculuğa elverişli olup aynı zamanda dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmakla davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurması gerekir iken başvuruda bulunmaksızın işbu davayı açtığı, dava dilekçesinde ve görevli Mahkemeye dosyanın gönderilmesi talepli davacı vekilinin dilekçesinde arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir bilgi bulunmayan davacıya 6325 sayılı Yasa’nın 18/a maddesi gereğince kesin süre verilmesine gerek görülmeyerek (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07/11/2022 tarih, 2021/4036 Esas, 2022/7834 Karar sayılı kararı) davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, buradaki dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği, bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyeceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Talep halinde artan avansın iadesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT’nin 7. maddesinin 2. fıkrasına göre belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.

Katip Hakim