Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/144 E. 2023/424 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/02/2023
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurum, 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında kurulmuş ve konusu Devlet Destekli Tarım Sigortaları olan Tarım Sigortaları Havuzu’nun işleticisi olduğunu, müvekkili kurum tarafından: … İli, … İlçesi, .. Mahallesi’ndeki buğday ürünü  ….  numaralı Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, …. tarihinde, davalının bakım onarım ve güvenliğinden sorumlu olduğu elektrik hattında seksonelden çıkan kıvılcımda yukarıda bilgileri verilen poliçe ile sigortalanmış olan buğday ürünü yanarak hasar gördüğünü, sigortalılar tarafından yapılan hasar ihbarı neticesinde hasar ekspertiz incelemesi yapılmış ve tespit edilen hasar oranı üzerinden hesaplanan toplam … -TL hasar tazminatı dava dışı sigortalıya ödendiğini, sigortacıya, ödediği tazminatı, haksız fiil ile zarara sebebiyet verenlerden ve bu zarardan sorumlu olanlardan halef olarak talep etme hakkı tanımaktadır. Dava konusu hasara davalı …. sebebiyet verdiğini, dava dışı sigortalılara ödenen hasar tazminatının davalıdan rücuen tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Hatların altına gerekli çalışmaların yapılmasını engelleyen ve yaklaşma mesafelerine uyulmayarak enerji nakil hatlarının altında bulunan malzemeleri korumayan ve bundan maddi kazancı olan kişi/kişiler sorumlu olduğunu, Arıza-Onarım-Bakım işlemini müvekkili Şirket ile … . Enerji Yatırım A.Ş. arasında yapılan sözleşme çerçevesinde yürütüldüğünü, iddia edilen yangın olayına ilişkin Kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu tarihte arıza bakım ve onarımdan sorumlu yüklenici firmaya işbu davanın ihbarını, yangının başka nedenlerden çıkma olasılığı üzerinde durulması gerektiğini, yangının müvekkile ait elektrik direğinden çıktığı iddiası faraziyelerden ibaret olduğunu, yangınlar vatandaşların izmarit atması, piknik sırasında yanık bırakılan yerler, çiftçiler tarafından anızların yakılması gibi benzer bir çok sebeple çıkabileceğini, fiili ve maddi durumu İspat yükü haksız fiile uğradığını iddia eden davacıda olduğunu, dava konusu olayın müvekkiline ait direklerden kaynaklandığına dair hiçbir delil ve emare olmadığını, haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçeleri kapsamında davalının dava dışı sigortalıya ödediği bedelin, davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ve TBK.’nun 162/2 ve 168. maddeleri gereğince müteselsil sorumlulukta diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.

Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği …. tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 esas, 9 karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davacı TARSİM davaya konu olan taşınmazda davalının bakım onarım ve güvenliğinden sorumlu olduğu elektrik hattında seksonelden çıkan kıvılcımda yukarıda bilgileri verilen poliçe ile sigortalanmış olan buğday ürünü yanarak hasar gördüğünü, davacının yapılan hasar ihbarı üzerine, hasar ekspertiz incelemesi sonrasında ürünleri zarar gören sigortalılara ödediği tazminatı, zarardan sorumlu olduğunu iddia ettiği gerçek kişi davalıya rücu etmektedir. Davacının halefi olduğu zarara uğrayan gerçek kişi olup, dava dışı 3 kişinin (…) esnaf tacir araştırmalarının yapılması için vergi dairesine yazılan müzekkere cevapları ile ticaret sicil müdürlüğünden gelen yazı cevaplarında tacir olmadığı sabit olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK.’nun 1 inci maddesine göre görev hususu kamu düzenine ilişkin ve aynı yasanın 114/1-c maddesi uyarınca ayrıca dava şartı olduğundan aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca da her aşamada mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması zorunluluğu bulunduğu, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu görülmekle (Aynı yönde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin ….tarih, … Esas, …..Karar sayılı kararı) aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;

1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı , 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim