Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/137 E. 2023/151 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 03/02/2023
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil şirketin …. tarihinde mali müşavir değişikliği yaptığını ve evrakların devir işlemleri sırasında pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere karar defterinin olmadığının tespit edildiğini, yasal defterlerin iş yerinde ve muhasebecinin ofisinde yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığından zayi olduğunu ileri sürerek müvekkil şirkete ait karar defteri ve pay defterinin zayi olduğuna dair karar verilmesini istemiştir.
Talep, limited şirket karar defteri ile pay defterinin zayi olduğundan bahisle 6102 sayılı TTK.’nun 82/7. kaddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtilmelidir ki, zayi belgesi verilmesi istemine konu karar defteri ile pay defteri 6102 sayılı TTK.’nun 64. Maddesi gereğince limited şirket tarafından tutulması zorunlu ticari defterlerdendir.
6102 sayılı TTK m. 82/7 hükmüne göre, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır.
Söz konusu hükümde “yangın, su baskını, veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle” defter ve belgelerin ziyaa uğramasından söz edildiği dikkate alınarak, sınırlayıcı bir düzenleme yapılmadığı kabul edilmelidir. Bu nedenle hükümdeki “gibi” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere, tacirin elinde olmayan benzer olayların da madde kapsamında düşünülmüştür. Bu nedenle tacirin, söz konusu hükümdeki defter ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur (Yargıtay HGK’nın 25/09/1985, E. 1984/11-12, K. 1985/728 tarih ve sayılı kararı). Bundan ayrı olarak, ticari defter ve belgelerin kaybedilmiş olduğu iddiasının, samimi ve inandırıcı bulunması da lâzımdır. (Arkan, Sabih: Ticarî İşletme Hukuku, 24. Basıdan Tıpkı Basım, Ankara 2018, s. 382)
Davacı tarafından mali müşavir değişikliği nedeniyle devir işlemlerinin …. tarihinde yapıldığının beyan edilmesine ve zayi belgesi verilmesine yönelik talebin ….. tarihli olduğunun anlaşılmasına göre, 6102 sayılı TTK.’nun 82.7 maddesi gereğince 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde zayi belgesi verilmesi isteminde bulunduğu kabul edilmiştir.
Eldeki davada, davacı tarafından karar defteri ile pay defterinin muhasebeci değişikliğine bağlı devir işlemleri esnasında zayi olduğu ileri sürülmüş ise de, söz konusu defterlerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık gibi elde olmayan sebeplerle zayi olduğu yönünde bir iddiada bulunulmadığı gibi, zayi olayı nedeniyle somut herhangi bir bilgi ve belge de sunulmadığı, bu yönde bir belge sunulsa dahi davacının 6102 sayılı TTK’nın 82. maddesi uyarınca defterlerin saklanmasında gerekli dikkat, özen ve ihtimamı göstermediği anlaşılmakla, aynı Kanunun 82/7. maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesin e,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim