Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/128 E. 2023/168 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 01/02/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili tarafından … İli, Merkez İlçesi, … Köyü’ndeki küçükbaş hayvanların … numaralı Devlet Destekli Küçükbaş Hayvan Hayat Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, …. tarihinde davalının bakım onarım ve güvenliğinden sorumlu olduğu elektrik hattından kaynaklı kaçak nedeniyle poliçe kapsamında sigortalanmış olan …. ve …. kulak küpe numaralı hayvanların telef olduğunu, sigortalılar tarafından yapılan hasar ihbarı neticesinde hasar ekspertiz incelemesi yapıldığını ve tespit edilen hasar oranı üzerinden hesaplanan toplam …. TL hasar tazminatının dava dışı sigortalıya ödendiğini, dava konusu hasara davalı verdiğinden sigortalıya ödenen tazminattan davalının sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek fazlası saklı …. TL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
6100 sayılı HMK.’nun 138. maddesi gereğince dosya üzerinden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Dava, Devlet Destekli Küçükbaş Hayvan Hayat Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalıya ait hayvanların elektrik nakil hattından kaynaklandığı iddia edilen yangından dolayı zarara uğraması nedeniyle ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir. (Yar. 17. HD., 09.06.2020 tarih, 2019/1635E.- 2020/3293 K.)
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde, “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davacının sigortalısına ait hayvanların elektrik nakil hattından kaynaklanan yangın nedeniyle zarar gördüğü iddia edilmiştir. Davacının sigortalısı gerçek kişi olup, vergi kaydı bulunmadığı gibi ticaret sicilde de tacir olduğuna ilişkin kayıt bulunmamaktadır. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Açıklanan nedenlerle Asliye Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK.’nun 341/2. maddesi gereğince dava değeri itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim