Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/121 E. 2023/133 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2022
KARAR TARİHİ : 03/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. tarih, … Esas, … Karar sayılı kararıyla verilen görevsizlik kararı üzerine, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde ifade olunan Mahkememizin …. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış olmakla dava dilekçesinin ve eki belgelerin incelenmesinden;
Dava, … Hesabı Yönetmeliği gereği davalının dava dışı 3. kişiye ödediği bedelin, araç sürücüsü olduğu iddia edilen davacıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine konu bedel yönünden, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince kurulan … Hesabı, zarar görenlere ödediği tazminatı, … Hesabı Yönetmeliği’nin 16. maddesi gereğince zarardan sorumluluğu bulunanlardan rücu edebilir. Yine TBK.’nun 162/2 ve 168. maddeleri gereğince müteselsil sorumlulukta diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.
Yapılan incelemede; Mahkememizin…Esas sayılı dosyasının davalısı …nın maliki ve eldeki davamızın davacısı …. sürücüsü bulunduğu …. plakalı aracın … ilçesinde, …. günü sebep olduğu kaza sonucu, dava dışı …’ın yaralandığı, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığından davalı … Hesabı tarafından dava dışı şahsa maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığı, …. Hesabının ödediği bedelin rücusu maksadıyla icra takibi başlattığı, akabinde davacı borçlu tarafından eldeki menfi tespit davası açıldığı anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği …. tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 esas, 9 karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davalı …. Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazasında zarar gören üçüncü kişiye ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücüye rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalının halefi olduğu zarara uğrayan gerçek kişi olup (yolcu konumunda), davacının sürücüsü olduğu araç da hususi kullanıma aittir ve uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK.’nun 1 inci maddesine göre görev hususu kamu düzenine ilişkin ve aynı yasanın 114/1-c maddesi uyarınca ayrıca dava şartı olduğundan aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca da her aşamada mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması zorunluluğu bulunduğu, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu görülmekle (Aynı yönde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 13/05/2022 tarih, 2020/769 Esas, 2022/696 Karar sayılı kararı) aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görevinin Ergani … Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğundan mahkememizin karşı görevsizliğine ve davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde RESEN YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ İÇİN ilgili istinaf dairesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemede, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim