Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/107 E. 2023/238 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında süregelen ticari ilişki kapsamında bir alım-satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkilin bu ticari ilişkiden kaynaklı davalıdan ….-TL asıl alacak ve TTK md.1530 gereğince …. TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacağının bulunduğunu, satılan ve davalı tarafından teslim alınan mal karşılığı fatura düzenlendiğini ve davalıya teslim edildiğini, davalının süresinde faturaya herhangi bir itirazının bulunmadığını, alacağın tahsili için Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında müvekkil şirketin taş ocağındaki makina ve araçları için tanker bazlı motorin yakıt alımı konusunda ticari bir ilişki bulunduğunu, bu kapsamda 2022 yılı içerisinde 2021 yılı ile ilgili hesap kontrolleri yapılırken davacı tarafından müvekkil şirkete teslim edilmeyen …. tarihli icra takibine konu edilen faturanın düzenlendiğinin tespit edildiğini, davacı tarafça hatalı veya kötü niyetli bir şekilde düzenlediği tespit edilen faturanın iptal edilmesi ile ilgili görüşmeler neticesinde uzlaşıya varılamaması sebebi ile, müvekkil şirket tarafından aynı bedelle iade faturası düzenlenerek davacı tarafa gönderildiğini, davacı tarafından icraya konu edilen fatura ile ilgili irsaliye faturanın müvekkil şirkete ibraz edilmesine yönelik müvekkil tarafından yapılan taleplerin kabul edilmediğini, ürünün müvekkile teslim edildiğine dair bir belge de ibraz edilmediğini, müvekkilce usulüne uygun tutulan ticari defterleri incelendiğinde davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığının görüleceğini, haksız ve kötü niyetli düzenlenen ve teslim irsaliyesi bulunmayan faturadan kaynaklı müvekkil şirketin davacı tarafa borçlu olmadığı beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, Diyarbakır İcra Dairesi …… esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya arasına kazandırılmıştır.
Dava, akaryakıt satışı nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ….. tarihli, …. nolu ve ….. TL bedelli faturaya dayalı …. tarihinde …. TL asıl alacak, …. TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda …. TL’nın tahsili amacıyla Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin …. tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı vekilinin ….. tarihli dilekçe ile ödeme emrine karşı borca ve ferilerine itiraz ettiği, yine davalı vekili tarafından cevap dilekçesinin ekinde sunulan iade faturasının takip ve ödeme emrinin düzenlendiği tarih olan …. tarihli olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; icra takibine ve davaya dayanak teşkil eden faturaya konu ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği, buradan varılacak sonuca göre davacının faturadan kaynaklı alacak talep edip edemeyeceği, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, alacağın likit ve belirlenebilir olup olmadığı ve icra inkar tazminatına ilişkin koşulların oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Davacı taraf, takibe ve davaya konu edilen faturadaki ürünlerin davalıya satışının yapıldığını ve teslim edildiği halde bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı taraf ise, faturaya konu akaryakıtın müvekkiline teslim edilmediğini, teslime ilişkin belge sunulmadığını, davacının kötü niyetli fatura düzenleyip müvekkiline gönderdiğini, müvekkil tarafından 2022 yılı içerisinde 2021 yılı ile ilgili hesap kontrolleri yapılırken davacı tarafından müvekkil şirkete teslim edilmeyen ….. tarihli faturanın düzenlendiğinin anlaşıldığını ve sonrasında iade faturası düzenlendiğini savunmuş, ….. tarihli ön inceleme duruşmasında, davaya konu faturanın müvekkilinin ticari defterlerine işlendiğini ancak faturaya konu ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili tarafından da davaya konu faturaya ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan etmiştir.
Görüldüğü üzere, davalı taraf bu savunması ile faturanın müvekkilinin ticari defterlerine işlendiğini kabul etmiş, sadece davacının faturaya konu ürünü teslim etmediğini savunmuş, diğer yandan faturaya ilişkin müvekkili tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını da beyan etmiştir. Bu durumda davacı tarafın edimini yerine getirip getirmediğinin ispat kuralları çerçevesinde tartışılması gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 190. maddesi gereğince, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
6102 sayılı TTK.’nun 21/2. Maddesi gereğince, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Somut olayda, takibe konu faturanın …. tarihinde düzenlendiği, icra takibinin …. tarihinde başlatıldığı ve aynı gün davalı tarafından iade faturasının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Takibe konu fatura, süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşmiş ve davalının ticari defterlerine işlenmiştir. Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen faturadaki alacak miktarı kadar iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. Aradan uzun zaman geçtikten sonra ve faturaya dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı gün iade faturası düzenlenmiş olması alacağın varlığını ortan kaldıran bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Davalı tarafça, faturanın ticari deftere işlendiği ve ödeme yapılmadığının beyan edilmesi karşısında ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişi raporu alınmasına da gerek görülmemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmamıştır.
Bu durumda davalı taraf faturanın düzenlenmesine esas teşkil eden edimin davacı tarafından yerine getirilmediğini yasal delillerle ispat edememiştir. Faturaya dayalı herhangi bir ödeme yapılmadığının da beyan edilmesi karşısında, davacı tarafın faturada yazılı …. TL yönünden davalıdan alacaklı olduğunun kabulü gerekir.
Takipte talep edilen işlemiş faiz yönünden, TBK.’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Davacının takip başlatılmadan önce davalıya ihtar çekerek temerrüde düşürmediğinden davacının işlemiş faize yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Takibe konu alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle likid ve muayyen olduğunun anlaşılmasına göre, kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜNE, davalının Diyarbakır İcra Dairesinin …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin …. TL asıl alacak ve takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, işlemiş faize yönelik talebin REDDİNE,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan …. TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …. TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan …. TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan … TL başvuru harcı ve peşin harç olarak yatırılan …. TL olmak üzere toplamda …. TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından 127,50 tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen yargılama giderinin, kabul/red oranı dikkate alınarak ….. TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan …. TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk ücretinin. kabul/red oranı dikkate alınarak ….. TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, bakiye 78,00 ‬TL’lik kısmının ise davacıdan tahsili hazineye irad kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim