Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/976 E. 2022/2523 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2022
KARAR TARİHİ : 04/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan başvurunun reddine yönelik işlemin iptali, muarazanın giderilmesi ve tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili tarafından …. tarihinde … ili … İlçesi … Köyü’nde 990 kw kurulu gücünde lisanssız elektrik üretimi yapılması amacıyla güneş enerji santrali kurmak için davalıya ilgili mevzuat gereğince başvuru yapıldığını, başvurunun yapıldığı tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik uyarınca davalı şirketin başvuruyu değerlendirmeye almakla yükümlü olmasına rağmen müvekkilin başvurusunun değerlendirilmediğini ve sonuçsuz bırakıldığını ileri sürerekMüvekkilin güneş enerji santrali kurmak amacıyla davalıya yapmış olduğu başvurunun davalı tarafından reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile müvekkile dava konusu talep edilen çağrı mektuplarının (izinlerin) verilmesi ve çağrı mektubunun hukuka aykırı olarak verilmediği günden itibaren çağrı mektubu verildiği güne kadar ki mahrum kalınan tüm gelirin ödenmesi; şayet söz konusu izinlerin verilmesi teknik ve hukuki olarak imkansız hale gelmiş ise müvekkilin, davalının sözleşme öncesi kusuru nedeniyle mahrum kaldığı gelire karşılık fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkilin güneş enerjisi tesisinden elde edeceği tüm gelirin bu tesisisin ekonomik ömrüne göre hesaplanarak şimdilik …-USD’nin (Amerikan Doları) davalının sözleşme öncesi kusur sorumluluğunun doğduğu tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte T.C. Merkez Bankasının fiili ödeme günündeki efektif kuru üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, görev, yetki, husumet ve derdestlik itirazında bulunmuş, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dolduğunu ileri sürmüş, esastan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, lisanssız elektrik üretimi amaçlı olarak yapılan başvurusunun reddine yönelik davalı işleminin iptali, muarazanın giderilmesi ve tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Kanunun 5. maddesi uyarınca ticari davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Elde ki davada, davacının esnaf mı yoksa tacir mi olduğunun tespiti amacıyla gerekli müzekkereler yazılmış olup, gelen cevabı yazılardan; basit usulde vergi mükellefi olduğu ve ticaret sicilinde kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacı tacir olmadığı gibi uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK.’nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığından uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemeleri görevli değildir.
Sonuç olarak, ticari dava olmayan ve malvarlığına ilişkin açılan davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Açıklanan nedenlerle Asliye Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hukum kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim