Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/960 E. 2023/97 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/08/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. ve ….. esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davalının takip konusu borçlara itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğünce takiplerin durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun yapmış olduğu itirazların haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olup bu itirazların iptali gerektiğini, davalının (borçlunun) müvekkil bankanın “….. Şubesi” ile imzalamış olduğu Ticari – İşletme Nitelikli Bankacılık Kredisinden Kaynaklı Genel Kredi Sözleşmesi gereğince müvekkili bankadan farklı ürün kredi/krediler kullandığını ve kullanmış olduğu kredi ürünlerine ilişkin borcunu ödememesi nedeni ile sözleşmedeki adresine borç muacceliyet ihtarnameleri gönderildiğini, davalının müvekkil bankadan kullanmış olduğu ve vadesi geldiği halde ödemediği borçları için Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. ve ….. esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, borçlu …..’e gönderilen ödeme emirleri ….. tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun ….. tarihinde icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itirazlarda takip dosyalarındaki borca itiraz ettiğini ve takiplerin durdurulması talebinde bulunduğunu, borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünce takipler durdurulduğunu, davalı (Borçlu) itirazlarında herhangi bir sebep belirtmediği gibi borçlu olmadığına veya takip konusu borçlarını ödediğine dair dosyaya herhangi bir bilgi belgede sunmadığını, dolayısıyla da davalının icra takibine yapmış olduğu bu itirazların haksız ve hukuka aykırı olup, müvekkilinin alacağına kavuşmasını sürüncemede bırakmak amacıyla yapılmış tamamen kötü niyetli itirazlar olmasıyla birlikte davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirtmiş, bu nedenle davalının (Borçlunun) Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. ve ….. esas sayılı takip dosyalarına yapmış olduğu itirazın iptali ile takiplerin davalı yönünden devamına, kötü niyetli olarak icra takiplerine itiraz eden davalının (borçlunun) %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. ve ….. esas sayılı dosyaları, kredi sözleşmesi, arabuluculuk tutanağı, ihtarnameler, banka kayıtları.
GEREKÇE :
Dava, Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. ve ….. esas sayılı dosyaları ile başlatılan icra takibine davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
Taraflar arasındaki ilişkinin hukuki dayanağı bankacılık sözleşmesidir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Aynı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re’sen nazara alınması zorunludur.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda davacı, davalı ile akdedilen kredi sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine borçlu/davalı yapılan itirazın iptalini talep etmektedir. Kredi sözleşmesi incelendiğinde sözleşmesinin bireysel kredi niteliğinde olduğu görülmektedir. Davalının bireysel kredi sözleşmesi tarafı olduğu ve tüketici sıfatı ile hareket ettiği, davalının tacir olduğuna dair somut delilin bulunmaması, işlemin boyutu dikkate alındığında davalı hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. (Benzer hususta karar için bknz.: Yargıtay …..HD. ….. E., ….. K.)
6502 sayılı kanunun 83/(2) maddesi gereği taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. Buna göre sözleşmenin bir tarafı tüketici bulunduğundan ve davaya Tüketici Mahkemesinde bakılması gerekeceğinden görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim