Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/935 E. 2022/2481 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Limited Şirketi ile …. Üniversitesi …. Bölgesi A.Ş. Arasında teknokent kapsamında konumu ve sınırları sözleşmede belirtilen…. (…..) m² lik arazinin projeler kapsamında kiralanması amacıyla 10+10 yıl olmak üzere … tarihli sözleşme ile anlaşmaya varıldığını, bilimsel ve tarımsal araştırma projelerinde Sözleşme konusu arazinin kullanıma hazır şekilde müvekkili şirkete teslim ve tahsis edilmesi hususunda yapmış olduğu başvuruya … tarihinde …… Bölgesi A.Ş. Tarafından geri dönüş yapılıp Yapılan arazi başvurusu, AR-GE çalışması olup olmadığı dair proje başvurusunun yapılmadığı yalnızca kira sözleşmesinin bulunduğu, halbuki 4691.nolu yasal yönetmenliğine göre projelerin hakemlere gönderilip AR-GE içerdiğini tespit edilip daha sonra kira sözleşmesi yapılması fakat AR-GE projesi olmadığı saptandığından Yönetim kurulu kararı alınmadan yalnızca Genel Müdür imzasıyla 10+10 toplam 20 yıllığına kiraya verildiği, halbuki kamu arazisi 20 yıllığına kiraya verilmesinin yanlış olduğunu, bu sebeplerden dolayı Sözleşmenin yapılan yanlışlıktan dolayı Yönetim Kurulu tarafindan Feshine karar verildiğini, …. Bölgesi A.Ş. tarafından Soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olan gerekçeler ile kira sözleşmesini feshettiğini, müvekkilinin kiraladığı alanı sadece AR-GE, AR-GE ye dayalı üretim, ürün işleme ve satış faaliyetlerini yürütmek amacıyla kiraladığını, davalı şirkete sunulan ve gerçekleştirilmesi düşünülen Hassas Tarım 4.0 projesi; …. Limited Şirketi tarafından KOSGEB’e AR-GE destek programı adı altında başvuru yapıldığını, …. tarihinde KOSGEB tarım projesi olarak kabul edildiğini, Kira sözleşmesinin yapılmasının akabinde …..tarihinde ….TL ve …. tarihinde …. TL olmak üzere davalı şirkete sözleşmeden kaynaklı borcunu yerine getirerek ödemelerde bulunduğunu, müvekkili şirketin anayasal mülkiyet hakkının zedelendiğini, Müvekkilinin kira sözleşmesine konu olan taşınmazın teslimine yönelik haklı meşru beklentisi olduğunu düşünerek ticari hayatını idame ettirdiğini, sonuç olarak geçerli bir sözleşme olmasına rağmen borcun davalı şirketin kusuru neticesinde ve haklı sebep olmadan borcun ifa edilmemesi halinde alacaklı müvekkilinin oluşan zararının TBK 112 gereğince tazminini isteme hakkı bulunduğunu, neticeten taraflar arasında akdedilen …. tarihli kira sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve tek taraflı feshinden kaynaklı olarak Feshin geçersizliğinin Tespiti ile iş bu fesihten kaynaklı oluşan zarar ve ziyanın tazminini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kira sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayımızda; Uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava tarihi olan …. tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20/02/2019 tarih, 2017/6045 Esas, 2019/1368 Karar sayılı ilamı) Hal böyle olunca, mahkememizce; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim