Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/90 E. 2022/2124 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 17/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında imzalanan sözleşme ile müvekkilinin …. İli, … ilçesi, … mahallesi, … ada … parsel, …. ada …. parsel, …. ada … parsel nolu ana taşınmazlar üzerinde yapılan … Sanayi Sitesi … Etap çatı ve cephe sandviç kaplama ve demir profil işçiliğini üstlendiğini, davalı kooperatifin ise yapılacak iş karşılığında 3. Etapta yer alan 330 m2’lik dükkanlardan 11 adet ve 400 m2’lik dükkanlardan 8 adet olmak üzere toplamda 19 adet dükkanın mülkiyetini müvekkile devretmeyi üstlendiğini, ayrıca iş bitiminde ortaya çıkacak artı-eksi metraj hesabının da yapılacağının kararlaştırıldığını, ödeme şeklinin ise 20.000 m2 çatı sandviç kaplama işi tamamlandığında 11 adet 330 m2’lik dükkanın tapu devrinin yapılacağı, kalan 8 adet 400 m2 dükkanın tapu devirlerinin ise iş bitiminde yapılacağı kararlaştırıldığını, müvekkil tarafından sözleşmede kararlaştırılan teknik özelliklere uygun olarak işin belirli bir kısmı tamamlandıktan sonra sözleşmede kararlaştırıldığı üzere davalı tarafından 6 adet 400 m2 ve 10 adet 330 m2 dükkanın müvekkile yada müvekkilin göstermiş olduğu kişilere tapu devrinin gerçekleştirildiğini, nihai aşamada müvekkilin sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalı tarafından 2 adet 400 m2 ve 1 adet 330 m2 dükkanın mülkiyetini müvekkil şirkete devretmekten ve artı-eksi metraj hesabını yapmaktan kaçındığını, davalı tarafa edimlerini yerine getirmesi için Diyarbakır …. Noterliği’nin ….2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmesine rağmen sonuç alınamadığını, davalı tarafından ihtarnameye cevaben gönderilen Diyarbakır … Noterliği’nin ….2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinde, yapılan işin inkar edildiğini ve davaya konu işin başka firmalarla imzalanan sözleşme ve faturalar karşılığında yaptırıldığının bildirildiğini, bu hususun gerçeği yansıtmadığını, davaya konu işin değişen metrekarelerde 19 adet dükkanın müvekkil şirkete verilmesi hususunda davalı taraf ile anlaşma yapıldığını, kooperatifler mevzuatında bir kısım vergi muafiyetinin söz konusu olması ve yapılacak işin asıl sahibinin davalı Kooperatif olması nedeniyle temin edilen malzemelerin faturalandırma işlemlerinin de Kooperatif adına yapıldığını, davalının faturaların kendi adına kesilmesinden yola çıkarak yükümlülüklerinden kurtulmaya çalıştığını, kaldı ki, yapılan işin varlığının ispatı açısından salt faturalara göre bir değerlendirme yapılmasının da mümkün olmadığını, zira barter sözleşmesinin, esasen bir eserin ortaya konulmasını amaçlayan karma tipli sözleşmelerden olduğunu, bu durumda eserin kim tarafından ortaya konulduğunun ispatı gerektiğini, davaya konu işin davalı tarafından başka firmalara yaptırıldığı iddia edilmiş ise de, işin belli bir kısmının tamamlanmasıyla birlikte 16 adet dükkanın müvekkil şirkete veya şirketin gösterdiği kişiler üzerine devredilmiş olmasının taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını açıkça ispata yeterli olduğunu, üçüncü kişiler ile müvekkil şirket yetkilileri arasında yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmelerinin dosyaya sunulduğunu, …. Sanayi 3. Etap’a ait tapu kayıtları getirtildiğinde tapu sahipleri ile müvekkil şirket yetkilileriyle taşınmaz satış sözleşmesi imzalayan kişilerin birebir uyuştuğunun görüleceğini, yine bu sözleşmeler imzalanırken Kooperatif adına işlem yapan şahsın hazirun sıfatıyla bu sözleşmelerden bir kısmına imza attığının görüleceğini, bahsi geçen 3. Kişilerin tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini, yine söz konusu işin yapılabilmesi için gerekli olan malzemelerin dava dışı …. Tic. Ltd. Şti. Adlı firmadan temin edildiğini ve malzemelerin bedeli karşılığı bu şirkete, müvekkil şirket ortağı …’ın …. Bankası A.Ş… Şb.’ye ait …., …., …., …, …, …, …., …, …, .., …, .., …seri nolu ve henüz seri numaralarını tespit edilemeyen davalı kooperatif ve müvekkil şirketin cirosu bulunan çeklerin verildiğini ve ödemelerinin gerçekleştirildiğini, bu çeklerin ve üzerinde yer alan ciroların taraflar arasındaki ticari ilişkinin açıkça ispatı olduğunu, şayet davalı Kooperatif aksini iddia ediyor ise bu çeklerin ne için verildiğini ve taraflar arasında başka bir ticaret var ise bu durumu kendisinin ispatlaması gerektiğini, bunların yanında, her ne kadar dava konusu malzemelerin faturaları davalı Kooperatif adına kesilmiş ise de, dilekçe ekinde dosyaya sunulan dava dışı … firmasının düzenlemiş olduğu sevk irsaliyelerinde, sipariş teyit formu ve satış protokolü belgelerinde sipariş talep eden müşteri kısımlarında “…” gibi isimlerin yer aldığını, açıklanan tüm bu hususların yapılan işin müvekkil şirket tarafından yapıldığının ispatına yeterli olduğunu ileri sürerekdavalı kooperatif adına kayıtlı 2 adet 400 m2 ve 1 adet 330 m2 olmak üzere toplamda 3 adet dükkanın tapu kaydının iptali ile müvekkil şirket adına tesciline, tapu iptal ve tescilinin mümkün olmaması halinde parasal karşılığının dava tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak müvekkiline ödenmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatif ile davacı arasında davaya konu işin yapılmasına ilişkin imzalanan ve hukuken geçerliliği bulunan bir sözleşme bulunmadığını, davacının iddia ettiği işin müvekkil kooperatif tarafından başka firmalara yaptırıldığını, nitekim davacı tarafından delil olarak dayanılan ve dosyaya sunulan sözleşme ve eklerinde yer alan imzalardan herhangi birinin müvekkil kooperatifin yetkililerinden herhangi birine ait olmadığını, müvekkil kooperatifin söz konusu tarihlerdeki Ticaret Sicil Gazetesi ve İmza Sirkülerinden de anlaşılacağı üzere yetkililerin davacı ile imzalamış olduğu geçerli bir sözleşme bulunmadığını, davacının dayandığı sözleşmede imzası bulunan kişinin müvekkil kooperatif ile bir ilişkisi ya da temsil yetkisi bulunmadığı gibi, müvekkil kooperatife davacı tarafından söz konusu sözleşmeyi ve imzayı onayıp onamadığı hususununda yazılı olarak sorulmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşmeler incelenmiş, davaya konu edilen taşınmazın tapu kayıtları celbedilmiş, davacı tarafından dilekçe içeriğinde bahsedilen çeklere ilişkin ilgili bankalara müzekkere yazılmış, davaya konu işin davacı tarafından yapılıp yapılmadığına dair davalı kooperatifin ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığına ilişkin SMMM vasıtasıyla inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, taraflar arasında … ili, … ilçesi, …. mahallesi, …. ada …. parsel, …. ada parsel, … ada … parsel ana taşınmaz üzerinde yapılan … Sanayi Sitesi 3. Etap çatı ve cephe sandviç kaplama ve demir işlerinin yapımı hususunda imzalandığı ileri sürülen eser sözleşmesine dayalı yapılan iş karşılığı devri öngörülen taşınmazların devrinin gerçekleştirilmediğinden bahisle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, davaya konu işin dosyaya sunulan sözleşme kapsamında kendisi tarafından yapıldığını ve sözleşme kapsamında devri öngörülen 19 adet dükkandan 16 adedinin kendi gösterdiği kişilere davalı tarafından devredildiğini, 3 adet dükkanın ise devredilmediğini ileri sürmüş, devredilmeyen dükkanlar yönünden tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davacı tarafından delil olarak dayanılan sözleşmede kooperatif adına imza atan kişinin kooperatif ile her hangi bir bağının bulunmadığını ve bu nedenle sözleşmenin kendileri yönünden bağlayıcı olmadığını, işin dava dışı başka bir firmaya yaptırıldığını savunmuş, akdi ilişkiyi inkar etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, (i)davaya konu edilen işin davacı tarafından yapılıp yapılmadığına ilişkin ispat yükünün hangi tarafta olduğu, (ii) dosyaya sunulan yapım işine ilişkin sözleşmenin davalı yönünden bağlayıcı olup olmadığı, (iii)bağlayıcı değilse davacı tarafından dayanılan diğer delillerden davaya konu işin davacı tarafından yapılıp yapıldığının ispatı için yeterli olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının tapu iptal ve tescil isteminde bulunup bulunamayacağına ilişkindir.
(i) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.Davacı tarafından davalı ile aralarında kurulduğu iddia edilen hukuki ilişki niteliği itibariyle eser sözleşmesi ilişkisidir. Bu ilişkinin kurulduğunun ispat yükü kural olarak davacıya aittir. Davaya konu edilen talebin tanıkla ispat sınırının üzerinde olması nedeniyle davacı iddiasını yazılı delillerle ispatlamak zorundadır.
(ii)Davacının davaya konu işin yapımına dair delil olarak dayandığı sözleşme incelendiğinde, davacının yüklenici, davalının işveren sıfatıyla yer aldığı, sözleşmenin konusunun …. Sanayi Sitesi 3. Etap çatı ve sandviç kaplama işleri ile demir profil işçiliğinin 19 adet dükkan karşılığında davacı tarafından üstlenildiği, davalı işvereni temsilen sözleşmenin … isimli kişi tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Davalı sözleşmede adı yazılı …. ile kooperatifin herhangi bir bağının bulunmadığını savunmuştur. Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabı yazıda, davalı kooperatifi temsil ve ilzama Yönetim Kurulu Başkanı … Toptancı, 2. Başkan …. ve muhasip üye …’in müştereken temsil ve ilzama yetkili olduğu bildirilmiştir. Davacı taraf, her ne kadar sözleşmede adı yazılı olan ….’nun sözleşmenin imzalanması ve ifası aşamasında kendisini davalı kooperatifin yetkilisi ve temsilcisi olarak tanıttığını ileri sürmüş ise de, davacı tacir olup, basit bir araştırma ile davalı kooperatifinin yetkilisi ve temsilcisinin kim olduğunu öğrenebilecek konumda olup, basiretli bir tacir gibi davranmanın yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu durumda, davaya konu edilen sözleşmenin davalı yönünden bağlayıcı olmadığının kabulü gerekmiştir.
(iii)Davacı taraf, dosyaya sunulan sözleşme haricinde, davaya konu edilen işin kendileri tarafından yapıldığına ilişkin olarak, işin belirli bir kısmı tamamlandıktan sonra sözleşme gereğince devri öngörülen dükkanların kendileri tarafından gösterilen kişilere davalı tarafından devredildiğini ile sürmüş ve bu hususta dükkanların devri yapıldığı sürülen kişilerle haricen imzalamış olduğu taşınmaz satış sözleşmelerine dayanmış ve bu sözleşmeler imzalanırken kooperatif adına işlem yapan şahısların hazirun sıfatıyla bu sözleşmelerden bir kısmına imza atıldığı ve bu hususun işin yapımına ilişkin sözleşmenin ispatına karine teşkil ettiği, bahsi geçen kişilerin tanık olarak dinlenilmesi talep edilmiş ise de, ilgili sözleşmelerin haricen imzalanmış olması ve her zaman düzenlenebilecek olması, sözleşmelerde davalı kooperatifi yükümlülük altına sokan herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle dayanılan delilin iddianın ispatı için yeterli olmadığı kabul edilmiştir.
Öte yandan, davacı tarafından kooperatifler mevzuatında bir kısım vergi muafiyetinin söz konusu olması ve yapılacak işin asıl sahibinin davalı Kooperatif olması nedeniyle temin edilen malzemelerin faturalandırma işlemlerinin de kooperatif adına yapıldığı ileri sürülmüş ise de, bu hususta da dosyaya yazılı delil sunulmamıştır. Kaldı ki, davalı tarafından inkar edilen yazılı sözleşme de dahi bu hususa yer verilmemiş, bu hususta davacı tarafından ispatlanamamıştır.
Diğer yandan, davacı tarafından, davaya konu işin yapılabilmesi için gerekli olan malzemelerin dava dışı … Tic. Ltd. Şti. adlı firmadan temin edildiğini, …. firmasının düzenlemiş olduğu sevk irsaliyelerinde, sipariş teyit formlarında ve satış protokolü belgelerinde sipariş talep eden müşteri kısımlarında “….” gibi isimlerin yer aldığı ve malzemelerin bedeli karşılığı bu şirkete, müvekkil şirket ortağı ….’ın keşidecisi olduğu çekler ile davalı kooperatif ve kendilerinin cirosu bulunan çeklerin verildiği ve ödemelerinin gerçekleştirildiği, bu çeklerin ve üzerinde yer alan ciroların taraflar arasındaki ticari ilişkinin açıkça ispatı olduğu ileri sürülmüş ise de, ilgili belgelerde davacı şirket ortağı olan ….’ın adının yazılı olmasının ve kambiyo senedi olan çeklerin illetten mücerret olması, veriliş nedenleri hakkında dosyaya herhangi bir yazılı delil sunulmamış olması karşısında ileri sürülen hususların davacı şirket ile davalı kooperatif arasında davaya konu işin yapılmasına ilişkin sözleşme ilişkisinin kurulduğunun ispatı için yeterli görülmemiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da, davaya konu işin davacı şirket tarafından yapıldığına ilişkin davalı kooperatifin ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra sözleşmede adı yazılı olan …nun sözleşmesin ifa aşamasında kendisini davalı kooperatif yetkilisi olarak tanıtttığı, sözleşmenin imzalanması aşamasında davalı kooperatifin ofisini kullandığı, bu kişinin … başkanı …’nun oğlu olduğu ve kooperatifin adresinin …. hizmet binasının içinde olduğu, bu durumun da … ile davalı kooperatif arasında organik bağ olduğunu gösterdiği ileri sürülmüş ise de, ileri sürülen iddiadan dava dilekçesinin içeriğinde bahsedilmemiş olması nedeniyle iddanın genişletilmesi yasağı kapsamındadır. Bir an için aksi düşünülse dahi, davalı kooperatif adresinin … hizmet binası içerisinde bulunmuş olması, sözleşmede adı yazılı …. isimli kişinin …. Başkanı’nın oğlu olmuş olması da davacının iddiasının ispatına yeterli değildir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, davaya konu işin yapımına ilişkin davalı tarafından inkar edilen sözleşme ilişkisi kurulduğunun ispat yükünün davacıya ait olmasına, dava değeri itibarıyle sözleşmenin kurulduğunun ispatına yönelik somut olayda tanık dinlenemeyeceğine, işin yapımına ilişkin malzemelerin temini için düzenlendiği iddia edilen sevk irsaliyelerinde, sipariş teyit formlarında ve satış protokolü belgelerinde sipariş talep eden müşteri kısımlarında davacı şirket ortağı olduğu beyan edilen …. isimli kişinin adının yazılı olmasının ve ödemelerin bir kısmının bu kişi tarafından keşide edilen ve davalı kooperatif ile davacı şirket tarafından ciro edilmiş çekler vasıtasıyla yapıldığı iddiasının, işin davacı tarafından yapıldığının ispatı için yeterli olmamasına, davacı tarafından işin belirli bir kısmı tamamlandıktan sonra kendileri tarafından gösterilen dava dışı üçüncü kişilere taşınmazların devredildiğine yönelik sunulan harici sözleşmelerin her zaman düzenlenebilecek olmasına ve bu sözleşmelerde davalı kooperatifi yükümlülük altına sokan herhangi bir hüküm ve imza bulunmamasına ve alınan bilirkişi raporunda davalı kooperatif kayıtlarında davacı şirkete dair herhangi bir kayıt bulunmadığının tespit edildiğinin anlaşılmasına göre, taraflar arasında davaya konu işin yapımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu davacı tarafından ispatlanamamış, sözleşme ilişkisinin ispatlanamamış olması nedeniyle davaya konu edilen işin yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise ne kadarının yapıldığına ilişkin keşif yapılmasına ve tanık dinlenilmesine gerek görülmemiş, her ne kadar dava öncelikle tapu iptal ve tescil istemiyle açılmış ise de, davanın red ile sonuçlanacağı ve bu yönden kesinleşen davalarda maktu harcın dışında kalan harcın davacıya iade edileceği de gözetilerek sırf tapusunun iptali talep edilen taşınmazlarının değerinin tespiti amacıyla da keşif yapılmasına gerek görülmemiş, sonuç olarak, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 170,78 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 90,08 TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davanın sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemi ile açılan ticari dava niteliğinde olduğu ve dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, arabuluculuk görüşmelerinin de, görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı anlaşılmakla; 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim