Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/890 E. 2023/471 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı … Park Tasarım arasında yazılı olarak yapılan hizmet sözleşmesi uyarınca … İlçesi … Kampı yapım işi konusunda anlaşma yapıldığını, keşidecisi müvekkil şirket, lehtarı … Park Tasarım …. olan …. Bankası A.Ş. … Şubesi’ne ait … tarih ve … nolu … TL bedelli, … tarih ve … seri nolu … TL bedellli ve … tarih ve … nolu … TL bedelli 3 adet çekin . …. elden teslim edildiğini, anılan sözleşme uyarınca, … İli .. .. Semt Pazarı Yapım işi ve … ilçesi . … . .. Kampı yapım işi için taraflar arasında hizmet sözleşme imzalandığını, yalnız davalı firmanın sözleşmede belirtilen işleri eksik yaptığını, yaptığı işlerin ödemesinin müvekkili tarafından ödendiğini, kalan işlerin tamamlanması için müvekkil şirket tarafından davalı tarafın defalarca arandığını, işlerin bugün yarın yapılacağı yönünde taahhütlerde bulunulmuş olmasına rağmen hiçbir şekilde kalan işlerin tamamlanmadığını, olay yerinde keşif yapıldığında bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkilin işin yapılmaması sebebiyle kurum arasında çok büyük sıkıntılar yaşadığını, müvekkilinin yeterince mağdur edildiğini, daha fazla mağdur edilmemesi için vadesi gelen çeklerin ödenmemesi için mahkemece bir ara karar yazılmasını talep ettiklerini, ayrıca takip açılmadan önce iş bu menfi tespit davasını açma zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla teminat karşılığında davaya konu edilen çeklerin dava sonuçlanıncaya kadar ödenmemesi, arkasının yazılmaması ve davaya konu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve dava sonucunda müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkememizin …. tarihli celsesinde, davacı vekiline, davalının hangi işleri ne miktarda eksik yaptığını, kalan işlerin ne olduğunu ve ne kadarının kaldığı hususlarında açıklama yapmasını, talebini yargılamaya hazır şekilde somutlaştırması için 2 haftalık kesin süre verilmiş olmasına rağmen davacı vekili tarafından ara karar gereği yerine getirilmemiş, mahkememizin …. tarihli celsesinde, davacı vekiline somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmesi için ikinci defa süre verildiği halde davacı vekili tarafından beyanda bulunulmamıştır.
Mahkememizin … tarihli celsesinde davacı vekili, davaya konu sözleşme kapsamında davalıların işe başladıktan bir hafta sonra işi bıraktıklarını, davalıların işi bırakmasından dolayı müvekkili tarafından başka bir yüklenici ile anlaşma yapılarak davalılarla imzalanan sözleşmeye konu işin yaptırıldığını, davalıların işi bıraktıktan sonra müvekkil ile yapılan sözlü anlaşma gereğince sözleşmenin karşılıklı fesih edildiğini, çeklerin iade edileceği belirtilmiş olmasına rağmen iade edilmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizin … tarihli celsesinde, davacı tarafından davaya dayanak yapılan ve dosyaya sunulan sözleşmede iş sahibi olarak davacının, taşeron olarak ise … . .. … ile . .. İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin yer aldığı, sözleşmeye konu işin hangi kısmının taşeron firmalar arasında yapılacağına ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığı ve sözleşmeye konu işin tamamının yapımında taşeronların sorumlu olduğu ve bu taşeronlar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu gerekçesiyle davada taraf olarak gösterilmeyen . .. İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti aleyhine birleştirme talepli dava açılması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde birleştirme talepli dava açılmıştır.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davadaki taleplerini tekrarlamıştır.
Birleşen davada, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan deliller incelenmiş, BA-BS formları celbedilerek dosya arasına kazandırılmış, asıl davada davalı olarak gösterilen . … hakkında esnaf tacir araştırması yapılmış, davaya konu edilen çeklerin bankaya ibraz edilip edilmediği ve ödeme yapılıp yapılmadığı ilgili bankadan sorulmuştur.
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklı işin yapımı karşılığı verildiği ileri sürülen çeklerin bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan sözleşmenin incelenmesinden, davacı ile davalılar . … (…. Park Tasarım) ile … … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında … İlçesi .. … Uyanış Gençlik Kampı Yapım işine ilişkin …. tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşmede işe başlama tarihinin … ve teslim tarihinin … tarihi olarak kararlaştırıldığı, işin konusunun sözleşmenin 7.maddesinde düzenlendiği, sözleşme bedelinin … TL olduğu, ödemenin … keşide tarihli … seri numaralı, … keşide tarihli … seri numaralı, … keşide tarihli … seri numaralı ve … keşide tarihli … seri numaralı her biri ayrı ayrı … TL bedelli olmak üzere toplamda 4 adet çek karşılığı yapılacağının kararlaştırıldığı, yargılama aşamasında davacı vekili tarafından yargılama sırasında dosyaya sunulan … tarihli sözleşme incelendiğinde, davaya konu edilen sözleşmedeki işin yapımına ilişkin dava dışı . … ile sözleşme imzalandığı, sözleşme bedelinin götürü bedel … TL olduğu anlaşılmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Yine, gerek doktrinde gerekse Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere; ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kişiye düşer. Bu kabul, adi karine niteliğindedir. Nitekim; Dairemizin istikrar bulmuş içtihatlarında kabul edildiği üzere, bir sözleşme fesih ya da başka bir nedenle ortadan kaldırılmadıkça, sözleşme kapsamında kalan işlerin, o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı kabul edilir. Ancak, sözleşme feshedilmiş ve işin üçüncü kişiye yaptırıldığı ileri sürülmüşse, bu kez karine, üçüncü kişi yararına oluşmaktadır. Elbette, her iki durumda da, bu karinelerin aksini ileri süren tarafın, bu savunmasını kanıtlanması mümkündür. (Yar. 15. H.D. 28.01.2016 tarih ve 2015/4897 E.-2016/520 K.)
Somut olayda, davacı iş sahibi ile davalılar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ihtilâfsız olup, davacı tarafından davalılar tarafından işin yapımına başlandıktan bir hafta sonra işe devam etmediklerini, davalılarla sözleşmenin feshi ve davaya konu edilen çeklerin iadesi hususunda anlaştıklarını, işin yapılmayan kısmının müvekkili tarafından başka bir yükleniciye yaptırılarak tamamlandığını, davaya konu edilen …., …. ve …. seri numaralı toplamda … TL bedelli çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürülmüştür. Yüklenici olan davalıların işi bıraktığı ve kalan kısmın dava dışı başka bir yükleniciye yaptırıldığı iddia edilmekle birlikte, işin tam olarak hangi tarihte bırakıldığı açıklanmadığı gibi, bırakıldığı zaman da herhangi bir tespit yaptırıldığı ya da ihtar gönderildiği iddia edilmemiştir. Yargılama sırasında da işin tamamının bitirildiğinin beyan edilmesi karşısında, işin davalılar tarafından eksik yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise oranının tespiti mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan davacı vekili tarafından yargılama sırasında sözleşmeye konu işin kalan kısmı için dava dışı ….. ile imzalanan sözleşme dosyaya sunulmuş ise de, anılan sözleşme her zaman düzenlenebilecek nitelikte olup, ispatı noktasında da dosyaya başkaca bir delil sunulmamıştır. Bu durumda davacı tarafından davalılar ile imzalanan sözleşmenin fesih edildiği ve işin başka bir yüklenici tarafından yapıldığı ispatlanamamıştır. Davacı tarafından sözleşmeye konu işin tamamlandığının da beyan edilmesi karşısında işin karine olarak davalılar tarafından yapıldığının kabulü gerekir. Bu karinenin aksi davacı tarafından ispatlanamadığından asıl ve birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve Birleşen davanın REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın, başlangıçta yatırılan 6.404,07 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan harç yatırdığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.224,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Birleşen dava yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim