Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/886 E. 2022/2282 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/07/2022
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ….. şirketi ile müvekkili arasında, Diyarbakır ….. İş Mahkemesi’nin …. E sayılı dosyasında görülen Hizmet Tespiti davasında, davalı şirketin …. tarihinde Ticaret sicilden terkin edildiğini öğrendiklerini, bu sebeple mahkemenin … tarihli 17. Celsesinde Ticaret sicilinden …. tarihinde terkin edilen davalı şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, şirketin tasfiye/ek tasfiyesi için karar vererek şirket ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atanarak tescil ve ilan edilmesi gerektiğini açıklayarak 6335 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen geçici 7. Madde gereğince iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından şirketin ihyasına, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı yana dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edildiği, süresinde herhangi bir cevap sunulmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, tasfiye sonrası terkin edilen şirketin aleyhine yürütülmekte olan Diyarbakır …. İş Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında taraf teşkili sağlanmak üzere açılan şirketin ihyası davasıdır.
Eldeki davada, Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasına kayıtlı olan ….’in 6552 sayılı Kanunun 77. Maddesi ile 5174 sayılı Kanuna eklenen 18. Maddesi ve 5174 sayılı Kanunun 10. Maddesi uyarınca … tarihinde sicilden re’sen silindiği dosya kapsamı ile sabittir.

Diyarbakır 6. İş Mahkemesi’nin ….esas sayılı dosyasının celp edilen evraklarının tetkikinden; terkin edilen şirketin ihyası için dava açmak üzere davacıya…. tarihinde yetki verildiği görülmüştür.
Talep, TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca şirket sicil kaydının ihyası davasıdır.
TTK’nın 547. maddesi ve geçici 7. maddesi uyarınca ihyasına karar verilmesi söz konusu olan tacir gerçek kişi tacir değil, ticaret şirketleridir. Yani, ihya talebi sadece ticaret şirketler ve kooperatifler hakkında istenebilir. Çünkü, ticaret sicilinden terkin edilen şirketin taraf ehliyeti sona erer. Hukuki yararı bulunanlar, şirketin sicil kaydının ihyasını talep edebilirler. Gerçek kişi tacirler ise, ticari işletmelerini ticaret siciline tescil ettirmek zorundadır. Gerçek kişi tacirin ticaret sicilinden işletme kaydını ve dolayısıyla tacir kaydını terkin ettirmiş olması, gerçek kişi tacirin taraf ehliyetini ortadan kaldırmayacağından, gerçek kişi tacirin ticaret kaydının ihyası talep edilemez. (İstanbul BAM 14. HD 2020/775 Esas 2020/1222 Karar 23/11/2020 Tarih)
Hukukumuzda “Şahıs şirketi” olarak bir kavram yoktur. “Gerçek kişi tacir” vardır. Gerçek kişi tacirle ilgili orak da TTK’nın 547 ve geçici 7. maddelerinde, ticaret ihya kurumuna yer verilmemiştir. Davanın tüm bu sebeplerle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan Üye Üye Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”