Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/880 E. 2022/2732 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2022
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkile ait ….. plaka sayılı araç ile …. nun sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı aracın …. tarihinde çarpışması sonucunda iki taraflı trafik kazası meydana geldiğini, yaşanan kaza sebebiyle müvekkile ait araca pert total işlemi yapıldığını, işlem sonucunda yapılan ödemenin aracın gerçek bedelini yansıtmaması ve eksik ödenmesi ile işbu davayı açma zorunluluklarının doğduğunu, kazaya konu binek aracın davalı sigorta şirketi tarafınca ….. poliçe numarası ile poliçelendirildiğini, kazaya konu aracın davalı sigorta şirketince yönlendirilen ekspertiz şirketince incelenmiş, aracın onarım tutarı taşıtın değerini aştığından, iş bu hasar sonrası onarımı mümkün olan aracın, tespit edilen hasarı geçmesi nedeniyle çekme belgeli pert total işlemi yapılması gerektiği şeklinde rapor tanzim edilerek araç perte çıkarıldığını, davalı sigorta şirketi aracın kaza tarihi itibariyle rayiç bedelini belirlerken dürüstlük ve hakkaniyet ilkesine aykırı davranmak suretiyle son derece eksik bir hesaplama yapmış ve müvekkilin bilgisizliğinden ve tecrübesizliğinden yararlanmak suretiyle müvekkil ile mutabakat imzalandığını, davalı sigorta şirketinin mutabakatta aracın hasar tanzim bedelinin …. TL olarak belirlemiş ve kazaya konu araç davalı tarafından …. TL bedel ile satılmış ve kalan tazminat tutarı ise aradan çok uzun zaman geçtikten sonra iki farklı zamanda ödendiğini, yaşanan kazaya ait ….. tarihli polis memurları tarafından tanzim edilen kaza tutanağı incelendiğinde …. plaka sayılı aracın kırmızı ışıktan geçtiği ve kazaya sebebiyet verdiği dolayısıyla yaşanan kazada tam kusurlu olduğu, ayrıca yine sigorta şirketi tarafından kendilerince belirlenen tutarın tamamının ödendiği göz önüne alındığında kusur durumuna ilişkin herhangi bir uyuşmazlığın olmadığı açık bir şekilde ortada olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL’lik tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta vekili Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; Uyuşmazlığa konu talebin niteliği ve yargıtay içtihatları gözetildiğinde, huzurdaki uyuşmazlığın belirsiz alacak olarak nitelendirilmesi usul hukukuna aykırı olduğunu, somut olayda dava kapsamında dosyaya sunulan bilgi ve belgeler dahilinde dava değerinin belirli hale getirildiğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak olarak ikame edilmesinde hukuki yarar olmadığını, davacı yanın sigorta şirketine yaptığı başvuruda sunmuş olduğu bilgi ve belgeler dikkate alındığında, başvurucunun talep ettiği tazminat miktarını bilebilecek, belirleyebilecek veya ispat edebilecek durumda olduğunu, bilindiği üzere hukuki menfaat dava şartlarından olup, müracaatçının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından başvurusunun reddi gerektiğini, kaldı ki başvurucu tarafından dosya kapsamında sunulan ve ücretinin tazminini talep edilen ekspertiz raporunda da tazminat miktarı belirlenmiş ve iddia olunan zarar tespit edildiğini, işbu nedenle tazminat miktarı tespit edilmiş iken başvurucu tarafından başvurunun belirsiz alacak şeklinde ikame edilmesinde hukuki yararın olmadığı tartışmasız olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın “kısmi dava” başlığını taşıyan 109. maddesi, “Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.” hükmünü içerdiğini, bu durumda, ilgili madde hükmü gereği talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olmadığı durumlarda sadece talep konusunun bir kısmı üzerinden kısmi dava yoluna başvurulmasının kanuna aykırılık teşkil edeceğini, bu durumda, ilgili madde hükmü gereği talep konusunun niteliği itibariyle belirlenebilir olduğu durumlarda kanuna aykırılık söz konusu olacağını, hal böyle olunca işbu davanın hukuki yarar yokluğu sebebi ile usulden reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar ve başvuru dosyası, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, tramer kayıtları, bilirkişi raporu, vs….
GEREKÇE :
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) isteminden ibarettir.
Davacı vekili …. tarihli duruşmada, davadan feragat ettiklerini ve feragat kararı verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiş, HMK.nun 311.maddesinde ise “feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu nedenlerle; açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafın dava açarken toplamda 161,40 TL harç yatırdığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 80,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Diyarbakır BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim