Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/879 E. 2023/929 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten … Euro alacağı bulunduğunu, bu miktarın takip tarihindeki Merkez Bankası Döviz Kuru karşılığı olan miktar üzerinden Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinde davalının borca ve yetkiye itirazda bulunduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 89. maddesi gereğince, müvekkil şirketin ikametgahı olan Diyarbakır İcra Daireleri ve Mahkemelerinin de yetkili olduğunu, davalı tarafın borca itirazının yerinde olmadığını, müvekkil şirketle arasındaki ticari ilişki gereği davalının takip konusu borca ferileriyle birlikte sorumlu olduğu miktarın ticari kayıtlar ve şirket kayıtlarıyla ispat olunacağını ileri sürerek davalının Diyarbakır İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yetkili icra dairesi ve mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri olan Şırnak icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu, bu nedenle icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazda bulunduklarını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı alacaklı tarafından icra takibi başlatırken herhangi bir belgeye dayanmadığını, borcun sebebi olarak “Cari Alacak … Euro ” şeklinde açıklama yapıldığını, İİK.’nun 58. maddesine göre; takip talebinde senet, senet yoksa borcun sebebinin gösterileceği, alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdiinin mecburi olduğunu, davacı tarafın takipte dayanmadığı veya takibe eklemediği belgelere itirazın iptali davasında dayanmasının mümkün olmadığını, bu kapsamda davacı alacaklının takipte dayanmadığı ticari defter ve kayıtlara itirazın iptali davasında dayanmasının mümkün olmadığını, davacının takip dayanağı cari hesap alacağının dayanağını ve varlığını icra takibinde dayanmış olduğu belgelerle ispat yükü altında olduğunu, herhangi bir belgeye dayanmamış olduğu için davanın esasına girmeden usulden reddi gerektiğini, borcu kabul etmemek kaydıyla böyle bir alacak bulunsa dahi alacağın zamanaşımına uğradığını, icra inkar tazminatının koşullarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davanın Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemelerine hitaben … tarihinde açıldığı ve Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli ve …. esas, …. karar sayılı ilamı ile .. … Asliye Hukuk Mahkemesine verilen yetkisizlik kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan istinaf incelemesi sonucu Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin … tarih ve …. esas, …. karar sayılı ilamı ile, eksik incelemeye dayalı olarak verilen yetkisizlik kararının hatalı olduğu, ayrıca davanın nispi ticari dava olduğu, Hâkimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin…. tarihli ve 568 sayılı kararı ile … tarihi itibariyle Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyete geçirildiği, 6100 sayılı HMK m. 353(1)-a hükmündeki bölge adliye mahkemesinin, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilebileceği yönündeki düzenleme ve usul ekonomisi ilkesi gereğince dosyanın Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine dosyanın dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, cari hesaba dayalı başlatıldığı iddia edilen icra takibine dayanak faturalar dosyaya sunulmuş, taraflara ait BA-BS formları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, Diyarbakır İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya arasına eklenmiş, taraflar vekillerine ticari defterlerin ibrazı için usulüne uygun ihtar yapılmış, davacı vekili tarafından süresinde bulunduğu yer bildirilen davacıya ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmiştir.
Dava, “Cari alacak … Euro” açıklamasına dayalı davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Diyarbakır İcra Dairesinin …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine “Cari alacak … Euro” açıklamasına dayalı … tarihinde başlatılan icra takibinde … Euro’nun fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinde harca esas değerin … TL olarak gösterildiği, gönderilen ödeme emrine karşı davalının süresinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde, yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, ayrıca zamanaşımı defini ileri sürdüğü, elde ki itirazın iptali davasının .. tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan … tarihli ve … nolu faturanın incelenmesinden, faturanın . .. marka … STD çekici cinsi aracın davacı tarafından KDV dahil … TL bedelle davalıya satışı amacıyla düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça fatura dışında dosyaya herhangi bir delil sunulmamış, delil olarak ticari defterlere dayanılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığı, uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin yetkili olup olmadığı, zamanaşımının dolup dolmadığı, icra takibi başlatırken cari hesap alacağı açıklamasına dayanan ve takip başlatırken belge sunmayan davacının elde ki davada dosyaya sunulan fatura kapsamında alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, buradan varılacak sonuca göre davacının alacak talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkindir.
Taraflar kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadır. İbrazı istenen belgenin ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı tarafta bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin varolduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olduğu taktirde mahkemece bu belgenin ibrazı için HMK 220/2 maddesi gereği kesin süre verilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf verilen süre içerisinde ibraz etmez ve aynı süre içerisinde gerekçesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez yada belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse mahkemece belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanına itibar edilebilir. (HMK 220/3)
Yukarıdaki açıklamalara göre ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeyle ilgili olduğu davalara ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerden olmakla birlikte ancak HMK 222. maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi ticari defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Zira tarafın ticari defterleri kanunda açıklandığı üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu taktirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi defterlerinin davacı defterleriyle uyumlu olup olmadığının incelenmesinin engel olacağından sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmediği taktirde HMK 220/3 madde gereğince sunmaktan kaçındığı ticari defterlerindeki kayıtların karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu kabul edilebilir. Aksinin kabulü durumunda karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmaktadır ki, bu hususta HMK’daki açık düzenlemelere aykırı olacaktır.
Mahkememizce davalının borca itirazı nazara alınarak tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce HMK 220/3 ve 222 ve devamı maddeleri uyarınca, davalı tarafa, karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari kayıtlarına itibar edileceği, davacının iddia ettiği hakkın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu kabul edilerek hüküm kurulacağı hususunda ihtar yapılmış, usulüne uygun tebligata ve verilen süreye rağmen davalı taraf, ticari defterlerini bilirkişi incelemesine esas olmak üzere sunmamış, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, takibe konu edilen faturalara ilişkin davacının ticari defterlerinde kayıt bulunduğu ve davacının ticari defterlerine göre 21.326,15 TL alacaklı görüldüğü,davalı tarafından davacıya yapılan en son ödeme tarihinin … tarihi olduğu, bu tarih itibarıyle Euro karşılığının .. TL/..= … Euro olduğu ve ve takip tarihindeki TL cinsinden karşılığının .. TL olacağı mütalaa edilmiştir.
Davalının ticari defterlerini sunmaması, davaya konu edilen faturaya ilişkin ilişkin davacının ticari defterlerinde kayıt bulunması, bu haliyle davacının ticari defterlerinin HMK.’nun 222/3.maddesi gereğince delil niteliğine haiz olması karşısında taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu kabul edilmiş, davaya konu alacağın faturadan kaynaklı para alacağına ilişkin olmasına ve 6098 sayılı TBK.’nun 89.maddesi gereğince davacının yerleşim yeri olan Diyarbakır İcra Daireleri ile Mahkemelerinin de yetkili olmasına göre, davalının gerek icra dairesinin yetkisine, gerekse mahkemenin yetkisine yaptığı itiraz yerinde görülmemiştir.
Davaya konu edilen faturanın satış sözleşmesi gereğince düzenlenmiş olmasına ve itirazın iptali istemine konu edilen icra takibinin başlatıldığı … tarihi itibarıyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılmasına göre davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının delil niteliğine haiz defterlerine göre taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu ve davacının ticari ilişki kapsamında davalıdan … TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça alacağının Euro cinsinden olduğu iddia edilmiş ise de, davacının ticari defterlerinde araç satışına ilişkin 7 adet faturanın kayıtlı olduğu ve faturalarda yazılı bedellerin tamanının Türk Lirası cinsinden yazılı olduğu, öte yandan davacı tarafça satış bedelinin Euro cinsinden olduğuna dair dosyaya yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davacı taraf bu yöne ilişkin iddiasını ispatlayamamıştır. Bu nedenle … TL asıl alacak miktarı üzerinden davalının itirazının iptali ile icra takibinin bu miktar üzerinden devamına, tarafların tacir olması nedeniyle asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, alacağın faturaya dayalı olması sebebiyle bilinebilir olduğu ve bu haliyle likit olduğu kabul edilerek hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Diyarbakır İcra Dairesinin… sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin … TL asıl alacak yönünden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan … TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan … TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan .. TL başvuru harcı ile peşin harç olarak yatırılan .. TL olmak üzere toplamda … TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından …. TL bilirkişi ücreti ile …. TL tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen toplamda … TL yargılama giderinin, kabul red oranı dikkate alınarak, … TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan .. TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan .. TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak .. TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, bakiye kalan .. TL’lik kısmının ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim