Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/852 E. 2022/2413 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğü ilamsız icra takibinde borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasını istediğini, borçlunun itirazlarının haksız olup, davalı ile müvekkili arasında ekte sunacağı konya selçuklu ardıçlı mahallesi . …. etap … konut+6kd ve 1 adet cami inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi projesi kapsamında bulunan kepçe kiralama sözleşmesinin mevcut olduğunu, buna istinaden müvekkilinin, sözleşmeden kaynaklı üzerine düşen tüm edimleri ifa ettiğini ancak davalı tarafından sözleşme kapsamında ödenmesi gerekli 2 aylık ücret ödemesinin yapılmadığını, davalı ile müvekkili arasındaki iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturalara konu borcun; …… ve …. tarihlerinde yapılması gerekli 2 aylık ödemesinin davalı borçlu tarafından ifa edilmediğini, bunun üzerine davalı hakkında diyarbakır icra müdürlüğü’nün …. e. sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak …. tl asıl alacak ve işlemiş faiz toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı ise haksız olarak …. tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlu itirazında; takip dosyasına sunulan fatura ile ilgili herhangi bir açıklama getirmediğini ve ödeme belgesi de sunmadığını, davalının, belirtilen sözleşme ve sözleşme gereği kesilen faturadan dolayı borçlu olduğunu, davalının haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğramış olduğu mağduriyetinin giderilmesi amacı ile takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmolunması, davalı borçlunun itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında konya selçuklu ardıçlı mahallesi…… etap …. konut+6kd ve 1 adet cami inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi projesi kapsamında bulunan kepçe kiralama sözleşmesinin ….. tarihinde imza altına alındığını, davacı, müvekkili şirketin 2 aylık araç kira bedelini ödemediği iddiası ile diyarbakır icra müdürlüğü’nün …. e. sayılı dosyası ile …. tl asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı için ilamsız takip başlattığını, kepçe kiralama işine ilişkin taraflar arasında akdedilen …. tarihli sözleşmenin işveren sıfatıyla ”….. san. tic. ltd. şti. & …. san. tic. a.ş iş ortaklığı ile taşeron ” enka harfiyat” arasında akdedildiğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, başlatılan icra takibinin, arabuluculuk görüşmeleri ve akabinde açılmış olan huzurdaki itirazın iptali davası ortaklığa ait her iki şirkete birlikte yöneltilmesi gerekirken taraf olarak sadece müvekkili şirket aleyhine ikame edildiğini , bu durum usul ve yasalara aykırı olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflar arasında akdedilen sözleşme,
2-Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosyada mübrez dava konusu, …. ili ….. ilçesi ….. Etap …. konut+6kd ve 1 adet cami inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi proje kapsamında bulunan kepçe kiralama sözleşmesinin incelenmesinde; işveren sıfatıyla ”…… Tic. Ltd. Şti. & …. A.Ş iş ortaklığı” ile taşeron ”… Harfiyat” arasında akdedildiği görülmüştür.
Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının iş bu davanın davacısı, borçlusunun iş bu davanın davalısı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez Diyarbakır Arabuluculuk Bürosunun …. Arabuluculuk Numaralı Son Oturum Tutanağının incelenmesinden; tarafların iş bu davanın davacısı ile davalısı olduğu görülmüştür.
İş ortaklığı, esas itibariyle Borçlar Kanunu’nun 620 ve müteakip maddelerindeki hükümlere tabi bir adi ortaklık olup, tüzel kişilikleri olmadığından taraf ehliyetleri yoktur. TBK’nın 638/3. maddesine göre; “Ortaklar birlikte veya bir temsilci aracılığı ile bir üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmadıkça müteselsilen sorumlu olurlar”. Adi ortaklığın borcu, adi ortaklığı oluşturan kişilerden, takipte taraf gösterilmek sureti ile tahsil edilir. HMK’nın 114/1-d maddesi uyarınca tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaların dava şartlarından olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı anlaşılmaktadır.
Adi ortaklıkta, ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkisi ya da birine karşı dava açılması da mümkün bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla, adi ortaklık şeklinde yürütülen iş ve işlemlerden dolayı oluşacak olan uyuşmazlıklar sonunda açılacak olan davada, ortaklığı oluşturan tüm kişilerin davada taraf olarak gösterilmesi zorunludur.
Dava konusu olayda, iş veren adi ortaklık olduğundan diğer ortak olan ….. San. Tic. A.Ş.’nin de davalının yanında davada taraf olarak yer alması gerekir.
Eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu anlaşılmakla ayrıca yapılan değerlendirmede; dosya içerisinde bulunan takip talebi ve örnek 7 numaralı ödeme emrinin incelenmesinde, takip talebinde adi ortaklığın belirtilmediği, arabuluculuk aşamasında da adi ortaklığı oluşturan diğer şirketin katılımının sağlanmadığı, adi ortaklığa karşı yapılacak icra takibinin, tüm ortaklara yöneltilmesi gerektiği gibi dava itirazın iptâli olduğundan, adi ortaklığa yöneltilmiş usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığı anlaşılmış ve taraf ehliyeti kamu düzeninden olup, mahkemece kendiliğinden göz önüne alınarak dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile artan 403,85 TL peşin harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve ödenen harçların üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının artan kısmının dosya kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7. maddesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim