Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/847 E. 2022/2670 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin babası … ile … tarihinde Diyarbakır merkezden … istikametine giden trende seyahat ettiğini, trenin … istasyonunda durduğu esnada dışarıdan atılan taşın trenin camını kırdıktan sonra müvekkilinin başına isabet ettiğini veğ müvekkilin ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası hastaneye kaldırılan müvekkilinin birçok hastaneye sevkedildiğini ve ameliyatlar geçirdiğini, halihazırda kafasında platin bulunduğunu ve ciddi sağlık sorunları yaşadığını, yaşıtlarına göre bedensel ve psikolojik gerilemeler tespit edildiğini, trenle yolcu taşıma işini yapan davalının yolcuların can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu, kaza nedeniyle savcılık tarafından soruşturma yürütüldüğünü ancak ilgili şahsın bulunamadığını, kazanın meydana gelmesinde davalı idarenin kusurlu olduğunu, … tarihinde davalıya yapılan başvurudan sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile … TL bakıcı gideri ve … TL tedavi giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, müvekkilinun meskun mahalde güvenlik önlemi almak gibi bir görevi bulunmadığını, bu görevin illerde vali sorumluluğundaki kolluk kuvvetlerine, ilçelerde ise kaymakamlık sorumluluğundaki kolluk kuvvetlerine ait olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 Sayılı Yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Elde ki davada, davalı TCDD Genel Müdürlüğü ile davacı arasındaki hukuki ilişki taşıma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İşletmenin yürüttüğü faaliyetin ve işletme ile zarar gören arasındaki hukuki ilişkinin niteliği gereği somut uyuşmazlıkta adli yargı görevlidir. Davanın açıldığı … tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa yürürlükte olup, davacının tarafın ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Benzer hususlar Yargıtay 11. HD.’nin 2020/1770 E.-2021/1342 K., 2020/1765 E.-2020/5132 K. ve 2019/651 E.-2019/7442 K. Sayılı ilamlarında da vurgulanmıştır. Açıklanan nedenlerle Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim