Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/80 E. 2022/2284 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalanan, davalının ise işleteni ve sigorta ettireni olan …. plakalı minübüsün …. tarihinde bir trafik kazasına karışarak ….y’un vefatına,… ve …’nun maluliyetlerine sebebiyet verdiğini, mağdur olan şahısların müvekkili şirkete başvurmaları sonucunda müvekkili sigorta şirketi tarafından toplam 700.229,77-TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz ve yetersiz ehliyete sahip olması nedeniyle rücu şartlarının olması dolayısıyla davalı hakkında Tarsus İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek, yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle: Açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, yine açılan dava yetkili açılmamış olduğunu, ….. plakalı aracın satılmış olunup herhangi bir şekilde aidiyeti tarafına ait olmadığını, söz konusu aracı satmış olduğundan herhangi bir şekilde sorumluluk ve borç kabul etmediğini, araç satış sözleşmesinin mevcut olduğunu, söz konusu araç satım işlemi yapılırken herhangi bir şekilde aracı kullanan şahsın ehliyetli olup olmadığı yada araç kullanıp kullanmadığının tespitinin mümkün olmadığını, söz konusu aracın devrini yapmak üzereyken aracın kazaya karışmış olduğunu, hiçbir şekilde hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

KABUL VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Tarsus İcra Müdürlüğü’Nün ….. esas sayılı takip dosyasına dayanak …. tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle davacı tarafından ödenen destekten yoksun kalma tazminatı ve maddi tazminatlarda davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı, faiz türü ve başlangıç noktasında toplandığı anlaşıldı.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile aynı kanunun 6325 sayılı kanunda değişiklik yapan 23. Maddesinde “(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın , dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekesine eklenmenin zorunlu olduğu, son tutanak eklenmediği takdirde 1 haftalık kesin süre verilerek son tutanağın mahkemeye sunulmasının istenilebileceği öngörülmüştür.
Somut olayda; davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi ekinde arabuluculuk tutanağının bulunmadığı, ….. tarihli duruşma zaptının …. nolu ara kararı uyarınca son arabuluculuk tutanağının aslı veya onaylı suretinin sunulması için davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, yine arabuluculuk son tutanağının aslı veya onaylı suretinin sunulmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, davacı vekilince UYAP sisteminden sunulan ….. tarihli beyan dilekçesi ekindeki tutanağın asıl veya onaylı suret olmadığı, arabuluculuk son tutanağı olarak sunulan belgenin vekil tarafından fotokopi olan belgenin aslı gibidir yapılarak gönderildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce fotokopi evrakın UYAP sisteminden kayıtlı olup olmadığının sorgulanması neticesinde herhangi bir arabuluculuk tutanağı tespit edilememiş olup, davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuk dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde, artan gider ve delil avanslarının ayrı bir karar yazmaya gerek olmaksızın, HMK 333 maddesi ve gider avansı tarifesine göre, ilgililerine iadesine,
Dair, Davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan Üye Üye Katip