Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/779 E. 2023/986 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, … tarihinde …sevk ve idaresindeki davalı Güvence Hesabına devredilmiş olan …Sigorta A.Ş.’ye ZMMS ile sigortalı olan …plaka sayılı araç ile müvekkil …’ın oğlu …yönetimindeki …plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucu motosikletin üzerinde bulunan müvekkilin oğlu …ile …vefat ettiğini, kaza nedeniyle …plakalı araç sürücüsü …hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucu kamu davası açıldığını, Diyarbakır …Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu …plaka sayılı araç sürücüsü …’ün sübut bulan suçu için TCK 85/2. maddesi gereğince tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu iki kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçundan neticeten 4 yıl 7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, kendilerince kaza tarihi itibariyle …plakalı aracın trafik sigortasının mevcut olup olmadığının araştırıldığını ve bahsi geçen aracın …tarihinde …Sigorta A.Ş.’ye sigortalandığının belirlendiğini, …Sigorta A.Ş.’nin Güvence Hesabına devredilmesi nedeniyle talebin ve davanın muhatabının Güvence Hesabı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı açısından hak sahibi olarak yalnızca …’ın annesi olan müvekkil …bulunduğunu, müvekkili …oğlu olan ve trafik kazasında yaşamını yitiren …’ın trafik kazasında kusuru bulunup bulunmadığından bağımsız olarak zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla poliçe bedeliyle sınırlı olmak üzere davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı alma hakkına sahip olduğunu, 2010 temmuz ayı itibariyle trafik sigortası poliçe bedeli olan …TL’nin davalı tarafça müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bu kapsamda davalı tarafa …tarihinde PTT yoluyla gönderilen yazı ile yapılan başvuru evrakının davalıya …tarihinde teslim edildiğini, kendilerince aynı tarihte arabuluculuğa başvurduklarını, ancak arabuluculuk safhasında anlaşma sağlanamadığını, sonrasında ise davalı tarafça …tarihinde müvekkiline …TL ödeme yapılmış ise de yapılan ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek fazlası saklı şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, …tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talep sonucunu …TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, …tarihinde gerçekleşen kazada vefat eden …vefatından kaynaklı davacı tarafından- destekten yoksun kalma tazminatı için yaptığı başvuru üzerine hesaplama yapılması için dosyanın aktüeryal bilirkişiye tevdi edildiğini ve …tarihinde düzenlenen raporda davacıya ödenecek tazminat miktarının …TL olarak hesaplandığını, bu hesaplamaya istinaden davacı vekili …Hesabına …tarihinde …TL ödeme yapıldığını, davacı ile müvekkili arasında imzalanan makbuzname ve ibraname belgesinin üzerinden 2 yıldan fazla süre geçtiğinden 2918 sayılı KTK.’nun 111. Maddesi gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davaya konu kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağında …kusurlu bulunduğunu, mahkemece tazminata hükmedilmesi halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kaza tarihinden faiz talep edilemeyeceğini, kusura ilişkin Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hak sahiplerine ödenen ve rücuya tabi alacakların tazminattan indirilmesi gerektiğinden bu kurumlarca yapılan ödemelerin/bağlanan gelirlerin tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuş, bedel arttırım dilekçesine karşı sunmuş olduğu …tarihli cevap dilekçesinde, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını ve zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüştür.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, …plaka sayılı araç ile …plaka sayılı araca ilişkin trafik tescil bilgileri, UYAP sistemi üzerinden Diyarbakır …Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, müteveffa …’ hakkında kaza tarihi ve öncesi döneme ilişkin sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmış, Sosyal Güvenlik Kurumundan müteveffa …hak sahiplerine peşin sermaye değerli rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, davaya konu kazada kusur durumunun tespiti yönünden Ankara Adli Tıp Kurumundan bilirkişi raporu alınmış, tazminat hesabı yönünden ise aktüer bilirkişiden bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, …Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen aracın sürücüsünün kusuruna dayalı meydana gelen çift taraflı taraflı trafik kazası nedeniyle davacının oğlu …vefatı nedeniyle 2918 sayılı KTK.’nun 97.maddesi kapsamında …Sigorta A.Ş.’nın kapatılarak devredildiği davalı Güvence Hesabına yapılan başvuru sonucu ödenen destekten yoksun kalma tazminatının yetersiz olduğundan bahisle bakiye destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
…plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde dava dışı …Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, …Sigorta A.ş.’nin …tarihi itibarıyle Güvence Hesabına devredildiği, poliçede sakatlanma veya ölüm halinde maddi tazminat üst limitinin …TL olarak belirlendiği, …tarihinde dava dışı …sevk ve idaresindeki …plaka sayılı araç ile davacının oğlu …sevk ve idaresindeki …plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu davacının oğlu …ile motosiklette yolcu konumunda olan …vefat ettiği, kaza nedeniyle …plaka sayılı araç sürücüsü …hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucu kamu davası açıldığını, Diyarbakır …Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu sanığın taksirle iki kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan neticeten 4 yıl 7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, ilgili kararın derecattan geçerek kesinleştiği, Sosyal Güvenlik kurumu tarafından müteveffa …vefatından kaynaklı hak sahiplerine peyin sermaye değerli rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı, dava açılmadan önce davacı tarafından …plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen …Sigorta A.Ş.’nin kapatılarak Güvence Hesabına devredildiğinden bahisle destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için yaptığı başvuru üzerine açılan hasar dosyası kapsamında davalı tarafından …tarihinde …TL ödeme yapıldığı, dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, bulunuyor ise oranı ve süresi, bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise süresi, tazminatın miktarı, tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılması gerekip gerekmediği, davadan önce davalı sigorta şirketin yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, yeterli olmadığının kabulü halinde arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı, elde buradan varılacak sonuca göre davacının tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecekse tazminatın miktarı ile faiz başlangıç tarihine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nın 109/2 ve 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddeleri gereğince davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Trafik kazası tespit tutanağı ve dosya içeriğine göre: …günü saat:…sıralarında sürücü …sevk ve idaresindeki …plaka sayılı otomobil ile …Caddesini takiben seyirle olay yeri kavşağa gelip, yolun karşı tarafında bulunan …’a gitmek için, bölünmüş bir yol olan …Bulvarına giriş yaptığında sağından, istasyon yönünden …Bulvarı yönüne seyri sırasında aynı kavşağa giriş yapan sürücü …sevk ve idaresindeki, arkasında yolcu olarak …isimli şahsın bulunduğu …plaka sayılı motosikletin, kendi aracına sağ ön köşe kısmından çarpması sonucu savrulan otomobilin yaya kaldırımına çıkması, motosiklet sürücüsü ile yolcusunun motosikletten fırlayarak, …, yaya kaldırımında bulunan yaya …ve kucağında bulunan …çarpması, …ise önce yaya kaldırımında bulunan otobüs durağına çarpıp sonrasında sürüklenmesi, motosikletin de …girişinde bulunan elektrik direğine çarpması neticesi, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, …olay yerinde vefat ettiği, …ise tedavi için kaldırıldığı hastanede vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Müteveffa …hakkında düzenlenen …tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında, kişinin ölüm nedeninin künt kafa travmasına bağlı kafatası, kemik ve iskelet kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Sanık …hakkında birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan yapılan yargılama sonucu Diyarbakır …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarihli ve …E.-…K.sayılı ilamı ile; İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulundan kusura yönelik alınan …tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak sanık …kazanın meydana gelmesinde asli, müteveffa …ise tali kusurlu kabul edilerek, sanığın neticeten 4 yıl 7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, karara karşı sanık müdafii tarafından temyiz yasa yoluna başvurulduğu, Yargıtay …Ceza Dairesinin …tarihli ve …E.-…K. sayılı ilamı ile, sanık müdafinin, eksik incelemeye, kusur durumuna, teşdiden ceza tayinine ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına, ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle hüküm fıkrasının I-1 nolu bendindeki “suç sebep ve saikleri, …amacı” ibarelerinin hükümden çıkartılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan …tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …, yönetimindeki …plaka sayılı otomobil ile gündüz vakti, …Caddesi’ni takiben seyirle olay yeri kavşağa gelip, yolun karşı tarafında bulunan …’a gitmek için, bölünmüş bir yol olan …Bulvarı’na giriş yapmak istediğinde; dikkatli olması, kavşağı etkin bir şekilde kontrol etmesi ve bölünmüş yola çıkan sürücülerin bu yoldan geçen araçlara geçiş önceliğini vermesi kural gereği olduğundan, aynı kavşağa sağından, istasyon yönünden …Bulvarı yönüne seyri sırasında giriş yapan sürücü …sevk ve idaresindeki …plaka sayılı motosiklete geçiş önceliğini verdikten sonra, güvenli bir ortam oluştuğundan emin olduğunda bölünmüş yola giriş yapması gerekirken, bu kurala riayet etmeden bölünmüş yola giriş yapması sonucu, söz konusu motosikletin, kendi aracına sağ ön köşe kısmından çarpmasına sebebiyet verdiği dava konusu kazadaki; dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla asli ve %62,5 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …ise, arkasında yolcu olarak …isimli şahsın bulunduğu, sevk ve idaresindeki …plaka sayılı motosiklet ile gündüz vakti, yerleşim yeri içinde, bölünmüş bir yol olan …Bulvarını takiben istasyon yönünden …Bulvarı yönüne seyri sırasında olay yeri kavşağa geldiğinde; her ne kadar, …Caddesini takiben seyirle olay yeri kavşağa gelen sürücü … yönetimindeki …plaka sayılı otomobile göre geçiş önceliği kendisine ait olsa da dikkatli olması, yavaşlaması ve güvenli bir ortam oluştuğundan emin olması gerekirken, çarpışma noktasının yeri, aracına ait fren mesafesi tespit edilmemiş olması ve çarpışma sonrası aracının savrulma mesafesi de dikkate alındığında, bu hususa riayet etmediği anlaşılmış olup, bu nedenle söz konusu otomobil ile çarpışmayı önleyemediği dava konusu kazadaki; dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla tali ve %37,5 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime elverişli olması nedeniyle mahkememizce de benimsenmiş ve kazanın meydana gelmesinde …plaka sayılı araç sürücüsü …%62,5 oranında, müteveffa …ise %37,5 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Elde ki davada ise, müteveffa …annesi olan davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunulmuştur.
6098 sayılı TBK’nın 53. maddesi gereğince, Ölüm hâlinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpları zarar sorumlularından tahsilini talep edebilir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksun kalanların destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir kısmını kendisine bir kısmını da eş ve çocukları ile anne ve babasına ayıracağı varsayılmalıdır. Bunun dışında destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada göz önünde tutulması gerekmektedir.
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, destek payları doğru belirlenerek, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış/sağlayacak olduğu yardımın miktarı da doğru şekilde hesaplanmalıdır. Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş ve çocuklar ile anne – babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, anne ve babaya 1’er pay ayrılarak, böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile anne ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Anne ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, anne ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır. ()
Dosya içerisinde yer alan nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, davacı …’ın müteveffa …babası olduğu, müteveffanın vefatı esnasında bekar ve çocuğunun bulunmadığı, babası …kendisinden önce vefat ettiği anlaşılmaktadır.
…tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından önce gerçekleşen trafik kazalarına dayalı olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine yönelik davalarda, davacının zarar gören üçüncü kişi konumunda olmasına ve kusurun davacıya yansıtılamayacağına dair içtihatlar ile anneye desteğin karine olarak kabul edilmesi ve ölenin desteğine dair aksi yönde ispata yarar bilgi ve belgenin dosyada yer almaması nedeni ile davacı annenin destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğinin kabulü gerekir.
Müteselsil borçluluk; alacaklının, borcun tamamının ifasını birden çok borçludan ve dilediğinden isteyebildiği, borcun tamamı ifa edilinceye kadar borçluların hepsinin sorumlu olduğu bir borç ilişkisidir. Kanundan kaynaklanan teselsül, müteselsil borçluluğun doğrudan doğruya bir kanundan kaynaklanması halidir.
818 sayılı BK.’nun 50 ve 51. maddeleri (6098 sayılı TBK. madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Müteselsil sorumlulukta kural olarak, borçlulardan her biri, 818 sayılı BK.’nun 141 ve 142. maddelerine (6098 sayılı TBK. madde 162 ve 163) göre, borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı KTK.nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludur.
Yapılan bu açıklamalar karşısında, kazanın meydana gelmesinde …plaka sayılı araç sürücüsü ile müteveffanın da kusurlu kabul edilmesi ve davacının zarar gören üçüncü kişi konumunda olması karşısında davalı Güvence Hesabı müteselsil sorumluluk gereği meydana gelen zararın tamamını karşılamakla yükümlüdür.
Davacı tarafından davalı Güvence Hesabına yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyası kapsamında aktüer bilirkişiden tazminat hesabına yönelik alınan …tarihli bilirkişi raporunda; PMF 1931 yaşam tablosu ve sigortalının %62,50 kusur oranına göre yapılan hesaplama sonucu davacı yönünden …TL tazminat hesabı yapıldığı, Ziraat Bankasına ait …tarihli şilem dekontu ile davalı Güvence Hesabı tarafından davacı vekili …Hesabına …TL ödeme yapıldığı, davacı vekili tarafından; “… kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı bulunan …SİGORTA A.Ş.’den kusura isabet eden, tazminat bedeli olarak ….-TL sını nakden def’aten ve tamamen tahsil etmiş olduğumuzu ve bu meblağı tahsil etmekle …SİGORTA A.Ş.’nin iş bu kazadan mütevellit zimmetini her nam ad altında olursa olsun her türlü hak ve dava alacaktan rücu kabil olmamak üzere tamamen, araç sahibi ve isünün zimmetini almış olduğumuz meblağ kadar ibra ettiğimizi doğmuş doğacak bu hak ve alacaklarımızın tümünden feragat ettiğimizi başkaca bir alacağımızın kalmadığını peşinen itirazsız kabul ve beyan ederiz.İş bu ibranameye sonradan konulacak her türlü meşruhat hükümsüz addolunacaktır.kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı bulunan …SİGORTA A.Ş.’den kusura isabet eden, tazminat bedeli olarak ….-TL sını nakden def’aten ve tamamen tahsil etmiş olduğumuzu ve bu meblağı tahsil etmekle …SİGORTA A.Ş.’nin iş bu kazadan mütevellit zimmetini her nam ad altında olursa olsun her türlü hak ve dava alacaktan rücu kabil olmamak üzere tamamen, araç sahibi ve isünün zimmetini almış olduğumuz meblağ kadar ibra ettiğimizi doğmuş doğacak bu hak ve alacaklarımızın tümünden feragat ettiğimizi başkaca bir alacağımızın kalmadığını peşinen itirazsız kabul ve beyan ederiz.İş bu ibranameye sonradan konulacak her türlü meşruhat hükümsüz addolunacaktır.” şeklinde ibareyi içeren makbuz ve ibraname başlıklı belgenin düzenlenerek imzalandığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında alınan hesap bilirkişi raporunda, ödeme tarihindeki veriler esas alınarak, TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant tekniğine göre, davacı için hesaplanan toplam destekten yoksun kalma tazminatı miktarı …TL, davalı tarafın %62,5 kusur oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre …TL’dir. Yine ödeme tarihindeki veriler esas alınarak PMF-2010 yaşam tablosu ve progresif rant tekniği göre, davacı için hesaplanan toplam destekten yoksun kalma tazminatı miktarı …TL, davalı tarafın %62,5 kusur oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre …TL’dir. Güncel veriler esas alınarak, TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant tekniğine göre, davacı için hesaplanan toplam destekten yoksun kalma tazminatı miktarı …TL, davalı tarafın %62,5 kusur oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre …TL’dir. Bilirkişi tarafından davalı tarafça davadan önce yapılan …TL ödemenin yasal faiz işletilmek suretiyle güncelleştirilmiş değeri …TL olarak hesaplanmıştır.
Dava açılmadan önce davacı tarafından 2918 sayılı KTK.’nun 97. maddesi gereğince yapılan başvuru üzerine davalı sigorta şirketi tarafından davacıya …tarihinde …TL ödeme yapıldığı dosya kapsamında sabittir. Davacı yapılan ödemenin yetersiz olduğundan bahisle elde ki davayı açmıştır. 2918 sayılı KTK’nun 111. maddesinde, “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” düzenlemesi yapılmıştır. Bu maddede düzenlenen sürenin hukuki niteliği, “hak düşürücü süre” olduğundan, kısmi ödemeyi kabul etmiş olan kişi, iki yıllık hak düşürücü süreyi geçirmişse zararının kalan bölümünü dava edemeyecektir. Bu süre hak düşürücü süre olduğu için, davalı tarafça ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, mahkeme tarafından re’sen de dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda, davalı tarafından ödeme …tarihinde yapılmış, elde ki dava ise …tarihinde açılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda ödeme tarihindenki veriler esas alınarak PMF 1931 yaşam tablosu ve TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak ayrı ayrı hesaplama yapılmış ise de, yerleşik Yargıtay uygulamaları göz önünde bulundurularak TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınması gerekir. Buna göre ödeme tarihindeki verilere göre, davalının müteselsil sorumluluk gereği ödemekle yükümlü olduğu miktar …TL olup, davalı tarafından yapılan …TL ile arasında fahiş fark bulunduğu ve yapılan ödemenin yetersiz olduğu kabul edilmiş ve yetersiz ödemeye dayalı açılan davada davacının bakiye tazminat talep edebileceği kabul edilmiştir.
Bakiye alacağın tespiti yönünden, güncel verilere göre davacı için hesaplanan …TL’den davalı sigorta şirketi tarafından yapılan …TL’nın güncelleştirilmiş değeri olan …TL mahsup edildiğinde bakiye miktar …TL’dir. Poliçe limiti …TL olup, davalı tarafından davadan önce yapılan …TL ödeme mahsup edildiğinde ise bakiye poliçe limiti …olarak hesaplanmıştır. Bu halde, bakiye poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacının davasının kısmen kabulüne, davanın belirsiz alacak davası olması karşısında kabul edilen alacağa davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, …TL maddi tazminatın davalının temerrüt tarihi olan …tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacı tarafın adli yardım talebi kabul edildiğinden, başlangıçta başvuru harcı ve peşin harç ile sonradan tamamlama harcı yatırılmadığı anlaşılmakla, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …TL başvuru harcı ile …TL peşin harcın toplamı olan …TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından adli yardım talebi kabul edildiğinden suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.100,00 TL bilirkişi ücreti ile 90,00 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri ve 1.578,00 TL ATK fatura ücreti olarak sarf edilen toplamda 2.768,00‬ TL yargılama giderinin, kabul red oranı dikkate alınarak, 1.382,89 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına, bakiye 1.385,11‬ TL yargılama giderinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 17.900,00‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, kabul ve red oranı dikkate alınarak, 659,47 TL’lik kısmının davalı tahsili hazineye irad kaydına, bakiye 660,53 ‬TL’lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip Hakim