Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/712 E. 2022/2620 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 27/05/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekilinin iddialarının ve bunların dayanaklarının özetle; Müvekkil …..; ….. tesisat numaralı abonenin sahibi olduğunu, müvekkile kaçak elektrik kullanma isnadıyla davalı şirket tarafından ….. NOLU FATURADA ….. TL tutarında haksız ve hukuka aykırı bir şekilde borç tahakkuk edilmiş olduğunu ve bu fatura….. tarihinde taraflarına tebliğ edilmiş olduğunu, Söz konusu faturaya ….. tarihinde itirazlarını davalı firma ya sunduklarını, taahakkuk eden borcun olmadığını ifade etmelerine rağmen davalı firmanın müvekkili aleyhine Diyarbakır İcra Müdürlüğünde ….. dosyasında icra takibinde bulunmuş olduklarını, Söz konusu icra dosyasına da itirazlarını sunup icra takibini durdurmuş olduklarını, davalı firma yetkililerinin ….. tarihinde müvekkil firma adresine gelip inceleme yapmış olduklarını, tüm ilgili yerlerin kontrol edilmiş olduğunu, kaçak elektirik kullanılmasını sağlayacak hiçbir cihaza veya kaçak elektirik kullanıldığını gösteren hiçbir duruma rastlamadığını, bu durumun tanıklar eşliğinde ve tesisin açık güvenlik kameraları kaydı altında tespit edilmiş olduğunu, …..’ın bu haksız ve hukuksuz tahakkuktan sonra yine yönetmeliğin hiçbir hükmüne uymadan elektrik kesme işlemleri yapmakta olduğunu, bu sebeple uygun teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini ve Davalı şirket tarafından Müvekkilinin ….. tesisat numaralı abonesinde kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla tahakkuk edilen toplam …..’den, şimdilik ….. TL için borçlu olmadığının tespitini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ….. vekili Cevap Dilekçesinde özetle; Davanın kısmi alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gerektiğini, oysaki mevcut davada davacı tarafın zaten dava dilekçesinin içeriğinde uyuşmazlık konusu miktarı belirleyebilmiş olduğunu ve buna rağmen kısmi alacak davası olarak davasını açmış olduğunu, bu sebeple öncelikli olarak davacı tarafça eksik yatırılan harcın tamamlatılmasını talep ettiğini, bir davada bilirkişi incelemesine gidilmesi kısmi alacak davasının açılabilmesi için yeterli olmadığını, bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, kısmi alacak davasının açılamayacağını, bu sebeple davacı tarafın bilirkişi incelemesinden sonra davasını ıslah etmesinin hukuken mümkün olmadığını, Yargıtay emsal kararları ışığında bu noktada şu da açıklığa kavuşturulmalıdır ki, şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın kısmi alacak davası olarak açıldığı durumda davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi gerektiğini, çünkü alacağın belirlenebilmesi mümkün iken, böyle bir davanın açılmasına kanunun izin vermediğini, böyle bir durumda, kısmi alacak davası açmakta hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi ve ek bir süre verilmemesi gerektiğini, davacının dava dilekçesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Müvekkil şirketten celp edilecek olan belgelerden anlaşılacağı üzere davacının sayaca müdahale etmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edilmiş olduğunu, kaçak elektrik tüketimi nedeniyle kendisine tahakkuk ettirilen kaçak tahakkuku ile ek tahakkuk bedelleri yönünden davacı tarafından dava açılmış olması davacının kötü niyetli olduğunun ispatı olduğunu, davacı taraf lehine verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğu kanaati ile itiraz etmiş olduğu, olay bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere somut davada davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı ve açılan davanın tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunun açıkça anlaşılacağını, yukarıda arz ve izaha çalışılan nedenlerle; Davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
DELİLLER:
Mahkememizce ….. Genel Müdürlüğü’nden ….. tesisat nolu abone hakkında tutulan Kaçak tespit tutanaklarının ve diğer bilgi ve belgelerin dosya içerisinde alındığı, arabuluculuk son tutanağını dosya içerisinde alındığı görülerek mahkememizce ön inceleme duruşmasından sonra dosya bilirkişilere tevdi edilerek davacının kaçak elektrik kullanıp kullanılmadığı hakkında rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Mahkememizce alınan ….. tarihli raporunda özetle; ” Yapılan inceleme neticesinde davalı personelleri tarafından ….. İli ….. İlçesi …..adresinde bulunan davacıya ait iş yerinde bulunan ….. tesisat numaralı abonede ….. tarihinde düzenlenen Seri….. Nolu Kaçak ve Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağının OSOS (Otomatik Sayaç Okuma Sistemi) verisine göre ölçü devresine müdahale edildiği belirtilerek düzenlendiği ancak yerinde yapılan kontrolde çekilen video kayıtlarından ölçü devresinin tam olarak kontrol edilmediği, trafo üzerinde bulunan OSOS ölçüm panosuna bakılmadığı, mühürlerinin kontrol edilmediği, OSOS panosu içinde bulunan ölçü devresi kablolarının, nötr kablosunun durumunun incelenmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle düzenlenen tutanağın Yönetmeliğin 42. Maddesine ve 43. Maddesinin 7. Alt Maddesine uygun olarak düzenlenmediği, yine kaçak cezası ve ek tahakkuk hesaplamalarının Yönetmeliğin 44. Maddesine uygun olarak yapılmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Mahkeme tarafından aksi yönde karar verilmesi halinde aboneye uygulanması gereken kaçak cezası ve ek tahakkuk bedeli Yönetmeliğin 44. Maddesine göre yeniden hesaplanarak (İş bu raporun 4.1 maddesinde yer alan Tablo C babında) verilmiştir. Davacı tarafa ait ….. yılı ….., ….., ….., ….., ….. ve ….. aylarını kapsayan yasal ticari defterlerden yevmiye ve defteri kebir defterlerinin usul yönünden uygun oldukları yönünde görüş ve tespitlerim hâsıl olduğunu, Davacı tarafa ait ….. yılı ….., ….., ….., ….., ….. ve ….. aylarını kapsayan yasal ticari defterlerden (e-defterler bağlamında) yevmiye ve defteri kebir defterlerine ait kayıtlar esas alındıklarında; Davaya konu takibe dayanak yapılan e-arşiv faturanın (….. tarihli ….. nolu vergiler dahil genel toplamı ….. TL olan e-arşiv fatura bağlamında) davacı ….. Tic. Ltd. Şti.’nin yasal ticari defter kayıtlarında yer almadığı/görülemediği; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21. Maddesine göre *'(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. ‘ dendiği ve bu hüküm çerçevesinde davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen davaya konu takibe dayanak yapılan ….. tarihli ….. nolu vergiler dahil genel toplamı….. TL olan e-arşiv faturanın davacı tarafından kanunda öngörülen süre içerisinde itiraz edildiğine dair takdiri Mahkemeye ait olmak üzere dava dosyası ve eklerinde yer alan ….. tarih ve ….. barkot numaralı ….. tarihli ….. nolu faturaya itirazın bildirilmesi konulu ihtar edenin davacı ihtara konu edilenin davalı şirketler oldukları ; İş bu belge ile ilgili olarak, yerinde inceleme yetkisi ile davacı taraf mahallinde davacı taraf yetkililerine bu belgede yer alan barkot numarasının kime ait olduğu sorulduğunda tarafıma bu belgenin ….. A.Ş.’nin kendi evrak kayıt barkotu sistemi üzerinden evrak kayıttan geçirilerek ….. A.Ş.’ye iş bu ihtara konu belgenin tebliğ mahiyetinde teslim edildiği şeklinde beyanda bulunmuş olduğu.. şeklinde olduğu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının davalının kaçak tespit tutanağında iddia ettiği gibi borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
TMK m. 6 hükmüne göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
Yine HMK m. 187(1) hükmünde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Taraf iddia ve savunmaları ve yargılama toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında, Kaçak tespit tutanağının tutulduğu tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Denetleme Kurumunun 30/05/2018 T. Ve 30436 sayılı resmi gazetede yayımlanan ilgili maddeler doğrultusunda hesaplama yapıldığında faturada kaçak kullanım bedeli olarak belirlenen meblağın bulunmadığı kaldı ki mevzuatta “kalıcı veri saklayıcılarından en az biriyle ve yazılı olarak bildirimde bulunulmamış kullanım yerinin elektriği kesilemez ve yapılan tespit ve işlemler kullanım yerini de içerecek şekilde fotoğraflanır” denmesine rağmen …..’ın ilgili yazısında bu işlemlere ilişkin bir belge bulunamamış olduğunu, davacının dilekçe ekinde bir açma /kesme tutanağı bulunmasına rağmen, …..”’ın konu ile ilgili gönderdiği yazı ekinde açma/kesme tutanakları, borcun bildirildiğine dair kalıcı veri saklayıcısı bilgileri, tespit ve işlemlere dair fotoğraflar bulunmadığını, dava dosyasında bulunan belgelere göre söz konusu kesme ve kaçak işlemlerinin yönetmeliğe uygun olarak tesis edilmemiş olduğunu dolayısı ile söz konusu tutanağın aksinin ispat edildiği; mahkememizce alınan ….. tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğuna kanaatiyle, davacının söz konusu elektrik tutanaklarından sorumluluğunun olmadığı anlaşılmış davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-DAVANIN KABULÜ İLE; davacının davalıya karşı ….. tesisat numaralı abone numarası, ….. fatura numaralı ….. tarihli ….. TL bedelli kaçak elektriğin tutarından dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2- Alınması gerekli ….. TL karar ve ilam harcının …..TL si peşin, …..TL si de tamamlama harcı olarak ödenmiş olduğu anlaşıldığından eksik alan …..TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 başvuru harcı, 85,39 peşin harç, 2.000TL tamamlama harcı, tebligat ve posta ücreti toplamı 143,2 TL, dosya masrafı 7,50TL ve bilirkişi ücreti 1.600TL olmak üzere toplam 3.928,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 12.848,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim