Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/696 E. 2022/2384 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalının Diyarbakır İcra Dairesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri ilamsız icra takibinde ….2021 tarihinde borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasını istediğini, borçlunun itirazlarının haksız olup, borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, davalı ile müvekkili arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturaya konu borcun …../2020 tarihinde davalıca ödenmesi gerekirken, bugüne kadar kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, Bunun üzerine davalı hakkında Diyarbakır İcra Dairesi ….. Esas sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak 185.791,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek faizi toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığı, davalının …../2021 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin şirket işbu davaya konu olan alacağını alamadığı için zor durumda olduğunu, bu sebeple yargılama gideri ve harçları ödeyecek durumunun mevcut olmadığını, sözünü ettikleri nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptalini sağlamak için mahkemeye başvurarak işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğunun doğduğunu belirtmiş, bu nedenle borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin Diyarbakır İcra Dairesi …. Esas
sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlunun takip konusu borcu işlemiş yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sindan az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Taleplerinin kabulü ile , davanın esastan reddine, Diyarbakır İcra Dairesince yürütülen …. esas sayılı icra takibin iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış oldukları zararların ve %40 kötü niyet tazminatının kötü niyetli davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, çek fotoğrafları, Diyarbakır İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası, vs…
GEREKÇE :
Dava, fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili tarafından eldeki davada adli yardım talep edildiği, Mahkememizin ….. tensip ara kararıyla;
Davacı vekilinin adli yardım talebinin değerlendirilmesinde;
Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK.’nun 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiştir. Adli yardımın şartları “ödeme gücünden yoksun olma” ve “talebin açıkca dayanaktan yoksun olmaması”dır. Adli yardım isteğinde bulunan kimsenin, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerinin kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması (madde 334/1), yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi (madde 336/2) gereklidir.
Davacı vekili tarafından adli yardım talebinde bulunulmuş ise de, HMK.’nun 336/2 maddesi gereğince gerekli belgeleri mahkemeye sunmamış olduğu, yetersiz belgeye dayalı adli yardım talebinin Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzerereddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarda açıklanan sebeple, davacı tarafa dava ettiği tutar olan 185.791,00 TL üzerinden hesaplanan 3.172,84 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcını yatırması için Harçlar Kanunu 16, 30 ve 32. maddelerine göre tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde bundan sonra müteakip işlemlerin yapılmayacağı, dosyanın işlemden kaldırılacağı ve daha sonra da üç aylık bekleme süresi geçtikten sonra HMK 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, ihtarın iş bu karar ile birlikte tebliğine,
Adli yardım talebi reddedilmiş olmakla, davacı tarafından yatırılması gereken gider avansının da yatırılmadığı anlaşılmakla, şimdilik 500,00 TL gider avansı yatırması için HMK.’nun 120 md. gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceğinin ihtarına, ihtarın iş bu karar ile birlikte tebliğine karar verildiği, anılan karar karşı, davacı vekili tarafından Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde itiraz edildiği, anılan itirazın Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin …/2022 tarih, ….. Diş sayılı kararıyla reddedildiği görülmüştür.
Neticeten davacı tarafın tensip ara karar gereklerini yerine getirmediği, dava şartı olan gider avansının yatırılmadığı, davacı vekilinin adli yardım talebinin reddine ilişkin tensip ara kararına itiraz ettiği, dolayısıyla tensiben yapılan ihtaratlara vakıf olduğu kanaatine varılmıştır.
Kaldı ki dosyanın incelenmesinde ; 7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile getirilen değişiklik ile 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.maddesi uyarınca davacı tarafça zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadığının anlaşıldığı, Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında yer alan açık düzenleme uyarınca davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, dava dilekçesinde arabuluculuk başvurusuna dair hiç bir açıklama bulunmadığı, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada da arabuluculuk dosyasının bulunamadığı, bu durumda Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, buradaki dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği, bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyeceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Dava açılırken harç alınmadığı anlaşıldığından 80,70 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Dava açılırken adli yardım talebi dolayısıyla masraf alınmadığı anlaşıldığından 27 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 8.548,5‬0 TL (ön inceleme yapılmadığından 1/2) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Dosyada gider avansı bulunmadığından iadesi hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda verilen karara karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim