Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/694 E. 2022/2309 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin iddialarının ve bunların dayanaklarının özetle; …. tarih ve 10.40 sıralarında, ….. (T.C. No:…..) sevk ve idaresinde bulunan …. plakalı …. marka otomobil ile ….. plakalı ….. (……) yönetimindeki ….. marka çekiciye bağlı ….. plakalı yarı römorkun birbirine çarpması sonucu yaralanmalı ve ölümlü trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, müvekkili …., ….. sevk ve idaresinde bulunan araçta yolcu olarak bulunmakta olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanmış olduğunu, müvekkilinin bu kazada hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin yolcu olarak bulunmuş olduğu araçta, araç sürücüsü, kendi şeridinde seyir halinde iken trafik kazasının meydana gelmiş olduğunu, trafik kazasına sebebiyet veren aracın müvekkili …..’ e ait olduğunu, müvekkiline ait olan aracın davalı …. Sigorta A.Ş. Tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalandırılmış olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin sağlık masrafları ile iş göremediğinden kaynaklanan kazanç kaybı nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın tam ve kesin olarak belirlenemediği için ve mağduriyetin giderilmesi amacıyla işbu belirsiz alacak davasını mahkeme huzurunda açma zorunluluğunun hasıl olmuş olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 30 TL maddi tazminatın davalı şirketten kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı Sigorta Şirketi vekili Cevap Dilekçesinde özetle; huzurdaki davada arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğunu, davacı …..’in ….. plakalı aracın maliki olduğundan tazminat taleplerinin reddi gerekmekte olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, araç işleticisinin, üçüncü kişilere ödemek zorunda kalacağı maddi tazminattan dolayı mal varlığında meydana gelecek eksilmeyi güvence altına alan bir sigorta türü olduğunu, araç işleteninin, bu sigorta sayesinde, zarar gerçekleştiği zaman, daha önce ödemiş olduğu primler karşılığında zarar görenin zararını kendisi değil, sigortacının karşılamakta olduğunu, ancak bunun için sorumluluk sebeplerinin gerçekleşmiş olması gerektiğini, şöyle ki, “Şahıs ve malvarlığında bir zarara uğrayan kimse ilke olarak bu zarara bizzat katlanmak zorundadır. Zararın bir başkasına aktarılması sorumluluk sebeplerinin mevcut olmasına bağlıdır. Bu konuda sorumluluk sigortasının varlığı bu durumu değiştirmez. Zira zarar görenin zararını sigortacıdan talep edebilmesi, sigortalı zarar verenin tazminat borcunun doğmasına bağlıdır. Tazminat yükümlülüğü doğmadıkça zarar gören sigortacıdan hiçbir şey talep edemez.” Görüldüğü gibi sigortacının sorumluluğu, sigortalının tazminat borcunun hukuki mevcudiyetine dayanmakta olduğunu, işletenin, araç sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu açık olduğundan; işletenin, sürücünün kusuru nedeniyle yaralanması neticesinde tazminatına hak kazanamayacağı izahtan vareste olduğunu, bu nedenle KTK.92/g maddesi gereği ilgililerin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin KZMSS teminat kapsamı dışında olduğundan davacı işleten …’in yaralanması nedeniyle tazminat talep hakkı bulunmadığından huzurdaki davanın reddi gerekmekte olduğunu, huzurdaki dava konusu somut olayda davacının maluliyet oranını gösterir dosyada mübrez adli kurul raporu bulunmamakta olduğunu veya tarafına tebliğ edilmemiş olduğunu, davacının maluliyet oranını gösterir adli rapor var ise işbu raporun tarafımıza tebliğini, böyle bir rapor yok ise maluliyet oranının kesin ve net olarak tespit edilebilmesi adına huzurdaki dosyanın ATK’ya gönderilerek davacının maluliyet oranının kesin ve net olarak tespit ettirilmesini, davacı ….. ….. plakalı aracın maliki olduğundan ve işletenin tazminat talepleri Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. Maddesi gereği sigorta poliçe teminatı kapsamında bulunmadığından huzurdaki davanın reddini, davacının SGK’dan geçici iş göremezlik ödemesi alıp almadığının kesin ve net olarak tespit edilmesi, ödeme alınması durumunda mükerrer ödemeye mahal vermemek için davacının taleplerinin reddini, geçici iş göremezlik ve tedavi giderine ilişkin taleplerin teminat dışı olması nedeniyle reddini, sorumluluğa esas kusur oranlarının kesin ve net olarak tespit edilebilmesi adına bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasını, davacının müterafik kusuru (emniyet kemeri) dikkate alınarak tazminat tutarında indirim yapılmasını, her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
DELİLLER:
1-….-….. T. ZMMS poliçesi,
2-Diyarbakır CBS ….. Soruşturma sayılı dosya
3-Diyarbakır 10. Asliye Ceza Mahkemesi …. E. Sayılı dosya,
4-Hastane evrakları,
5- Arabuluculuk tutanağı.
GEREKÇE:
Davalı şirket nezdinde sigortalı ….. plakalı aracın ….. tarihinde gerçekleşmiş olan çift taraflı trafik kaza neticesinde araç sahibi ve yolcu konumunda olan davacının kaza nedeniyle uğradığı geçici ve sürekli iş göremezlik ile bakıcı giderlerini ….. plakalı aracının ZMSS’nden tazmin talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu “Alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesiyle borç sona erer. ” hükmü yer almaktadır. Somut dosya incelendiğinde davacının … plakalı araçta yolcu…..olduğu; dosyada bulunan evraklar ve poliçe incelendiğinde davaya konu kazaya karışan…. plakalı aracın sigortalısının ve araç malikinin de davacı asil olduğu anlaşılmıştır. Dolayısı ile de işbu davada alacaklı olan ve borçlu kişi sıfatları birleşmiştir. Aynı zamanda Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlar uyarınca; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” Karayolları Trafik Kanunu madde 92/g uyarınca teminat dışında kalan haller arasında; “g) (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,…” sayılmıştır. Meydana gelen kazada hak sahibi olan davacı asil, kendi işleteni olduğu aracının sebep olduğu zararın tazminini talep etmektedir. Açıkça görüleceği üzere Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası üçüncü kişiye gelen zararların tazminini sağlamaktadır dolayısı ile de davaya konu talep KTK ilgili hükümleri uyarınca teminat dışı haller arasındadır. İş bu nedenle huzurda görülmekte olan davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi ve Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının harcı peşin yatırmış olduğu anlaşılmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı yanca yapılan 11,50TL vekalet ücretinden oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davalı şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim