Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/692 E. 2022/2394 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin iddialarının ve bunların dayanaklarının özetle;…..2021 tarihinde davalı … görevlilerinin denetime gelerek ve borcundan dolayı müvekkilinin elektriğinin kesildiğine dair tutanak tuttuklarını, tutanak tutulurken işleten olan müvekkiline veya iş yerinde bulunan personelden hiç kimseye haber/bilgi verilmemiş olduğunu, tutanak incelendiğinde salt davalı kurum çalışanlarının imzalarının tutanakta oluğu, abone sahibinin imzasının alınmadığının görülmekte olduğunu, bunun yanında, tutanak içeriğinde müvekkilinin borcundan dolayı söz konusu tutanağın tutulduğu belirtilmiş ise de; ekte sunduğumuz tesisat borç dökümünde açıkça görüleceği üzere …..2021 tarihinden önce müvekkilin davalıya hiçbir borcunun olmadığını ve müvekkil faturalarını eksiksiz olarak ödemiş olduğunu, bu tutanakta elektriğin kesildiği ve sayacın mühürlendiğinin belirtilmiş olduğunu, ancak hiçbir şekilde söz konusu sayacın mühürlenmediğini, müvekkilinin 2 ay sonra, faturalarının fahiş miktarda fazla geldiğini görünce durumu araştırmış ve nihai olarak kendisi hakkında; bilgisi dahi olmaksızın bu işlemlerin yapıldığını öğrenmiş olduğunu, yapılan işlemleri öğrendikten sonra bir çok kez davalı kuruma başvuruda bulunartak elektrik enerjisinin verilmesini ve Y Fatura uygulamasının kaldırılmasını talep etmiş olduğunu, ancak davalının bu talebi kabul görmeyerek, sürekli olarak 2 kat faturalandırma yapılarak yüksek miktarda tahakkuk yapmış olduğunu, müvekkiline iş bu dava tarihinden önce 40.555,05 TL borç tahakkuk ettirilmiş olduğunu, dolayısıyla müvekkilin borçlu olmadığının tespitini ve hukuka aykırı olarak uygulanan cezalı faturalandırma işleminin kaldırılmasına karar verilmesini, usulsüz elektrik iddiası nedeniyle davalı kurumun müvekkiline ya elektrik enerjisi vermeyeceğini ya da her ay; müvekkilinin aylık kullandığı elektrik enerjisi bedeli kadar ceza ekleyerek ve bu tutarı müvekkilinden tahsil etmekte olduğunu. “Y” ibaresi ile başlayan faturalarda bedelin 2 kat ile çarpıldığının açıkça görülmekte olduğunu, dava süresince tahakkuk edecek faturaların davacı tarafından ödenmesi şartıyla; davacıya ait tesisata verilen elektrik enerjisinin kesilmemesi ve davalı kurumun davacıya 2 kat oranında elektrik enerji bedeli fatura etmemesi, Y fatura uygulaması ile davacıdan tahsilat yapmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin davalıya 40.555,05 TL borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı Şirket vekili cevap Dilekçesinde özetle; Abonenin kesik olan enerjiyi yükümlülüklerini yerine getirmeden açarak kaçak enerji tükettiğinin tespit edilmiş olduğunu, kaçak elektrik tüketimi nedeniyle kendisine tahakkuk ettirilen kaçak tahakkuku ile ek tahakkuk bedelleri yönünden davacı tarafından dava açılmış olmasının davacının kötü niyetli olduğunun ispatı olduğunu, konu ile ilgili emsal yüksek mahkeme kararlarında kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi ispatlanıncaya kadar geçerli resmi evrak niteliğinde olduğu, abonenin kesik olan enerjiyi yükümlülüklerini yerine getirmeden açarak kaçak enerji tükettiği tespit edilmiş olduğunu, tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan itirazlarının bulunduğunu, yargıtay 3. hukuk dairesi esas: 2014 / 20614 karar: 2015 / 17134 karar tarihi: 03.11.2015 kararında ; mahkemece kaçak kullanımının varlığı kabul edilerek yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı rapor doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini, kaçak elektrik tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunun belirtilmiş olduğunu, davacı adına verilen tedbir kararının yegane mağdurunun müvekkil şirket olduğunu, mahkeme tarafından elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir kararının ,müvekkil şirket alacağı açısından ileride telafisi imkansız ve zor sonuçlar doğuracağından tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, davada davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı ve açılan davanın tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunun açıkça anlaşılacağını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini t talep etmiş olduğu anlaşıldı.
DELİLLER:
Mahkememizce …. Genel Müdürlüğü’nden ….. tesisat nolu abone hakkında tutulan Kaçak tespit tutanaklarının ve diğer bilgi ve belgelerin dosya içerisinde alındığı, arabuluculuk son tutanağını dosya içerisinde alındığı görülerek mahkememizce ön inceleme duruşmasından sonra dosya bilirkişilere tevdi edilerek davacının kaçak elektrik kullanıp kullanılmadığı hakkında rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Mahkememizce alınan ….. tarihli raporunda özetle; “Davacıya ait …. nolu tesisat için düzenlenen ve davaya konu olan faturaların“dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir. sebep halleri dışında açması”na dayanarak düzenlendiği anlaşılmıştır. Ancak ilgili mevzuatta, “kalıcı veri saklayıcılarından en az biriyle ve yazılı olarak bildirimde bulunulmamış kullanım yerinin elektriği kesilemez ve yapılan tespit ve işlemler kullanım yerini de içerecek şekilde fotoğraflanır” denmesine rağmen ….’ın ilgili yazısında bu işlemlere ilişkin bir belge bulunamamış olduğunu, davacının dilekçe ekinde bir açma /kesme tutanağı bulunmasına rağmen, …..”’ın konu ile ilgili gönderdiği yazı ekinde açma/kesme tutanakları, borcun bildirildiğine dair kalıcı veri saklayıcısı bilgileri, tespit ve işlemlere dair fotoğraflar bulunmadığını, dava dosyasında bulunan belgelere göre söz konusu kesme ve kaçak işlemlerinin yönetmeliğe uygun olarak tesis edilmemiş olduğunu, bu nedenle abonenin kaçak enerji kullanmadığı” şeklinde olduğu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının davalının kaçak tespit tutanağında iddia ettiği gibi borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
TMK m. 6 hükmüne göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
Yine HMK m. 187(1) hükmünde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Taraf iddia ve savunmaları ve yargılama toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında, Kaçak tespit tutanağının tutulduğu tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Denetleme Kurumunun ….. T. Ve 30436 sayılı resmi gazetede yayımlanan ilgili maddeler doğrultusunda hesaplama yapıldığında faturada kaçak kullanım bedeli olarak belirlenen meblağın bulunmadığı kaldı ki mevzuatta “kalıcı veri saklayıcılarından en az biriyle ve yazılı olarak bildirimde bulunulmamış kullanım yerinin elektriği kesilemez ve yapılan tespit ve işlemler kullanım yerini de içerecek şekilde fotoğraflanır” denmesine rağmen …..’ın ilgili yazısında bu işlemlere ilişkin bir belge bulunamamış olduğunu, davacının dilekçe ekinde bir açma /kesme tutanağı bulunmasına rağmen, ….”’ın konu ile ilgili gönderdiği yazı ekinde açma/kesme tutanakları, borcun bildirildiğine dair kalıcı veri saklayıcısı bilgileri, tespit ve işlemlere dair fotoğraflar bulunmadığını, dava dosyasında bulunan belgelere göre söz konusu kesme ve kaçak işlemlerinin yönetmeliğe uygun olarak tesis edilmemiş olduğunu dolayısı ile söz konusu tutanağın aksinin ispat edildiği; mahkememizce alınan ….. tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğuna kanaatiyle, davacının söz konusu elektrik tutanaklarından sorumluluğunun olmadığı anlaşılmış davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE davacının davalıya karşı ….. seri numaralı ….. tahakkuk tarihli, …. seri numaralı …. tahakkuk tarihli, …. seri numaralı … tahakkuk tarihli ve ….. seri numaralı ….. tahakkuk tarihli kaçak elektriğin tutarından dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2- Alınması gerekli 2.770,31 TL karar ve ilam harcının 692,58TL si peşin olarak ödendiğinden eksik kalan 2.077,73-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 başvuru harcı, 692,58 peşin harç, tebligat ve posta ücreti toplamı 42,50 TL, dosya masrafı 7,50TL ve bilirkişi ücreti 800TL olmak üzere toplam 1.634,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim