Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/691 E. 2022/2532 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekilinin iddialarının ve bunların dayanaklarının özetle; Müvekkil şirket bünyesinde çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünde uzman hekim olarak görev yapan …. ve müvekkil şirket aleyhine Diyarbakır 1.Tüketici Mahkemesinde …. E., …. K. Dava açılmış ve yerel mahkeme uyuşmazlık konusu dosya kapsamında karar vermiş olduğunu, yerel mahkemece kurulan hükmün, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi … T … E. … K. Sayılı İlamıyla onaylanmış ve İstinaf mahkemesinin verdiği karar da Yargıtay 3. Hukuk Dairesi …. E. … K. …. Tarih. Sayılı ilamıyla onanıp kesinleşmiş olduğunu, bu kesinleşme sonucunda … Tic.San.Lim.Şirketi tarafından …Tarihinde Diyarbakır İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasına istinaden Alacaklı vekili Av. …’a ait … … Bankası T…. IBAN nolu hesabına; … Asıl Alacak, ….11 TL İcra vekalet ücreti, …. İşlenmiş Faiz, …. %2.27 İcra haricen tahsil harcı, 44,40 TL başvurma harcı ve 39.50 TL masraf olmak üzere toplamda …TL gönderilmiştir olduğunu, müvekkil şirket bünyesinde çalışan hekim, Olay tarihinde Acente No: …, Poliçe No: …, Müşteri No: …, Başlangıç Tarihi: …. Bitiş Tarihi …., Tanzim Tarihi … 18:03 Tarihinde tıbbı kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi yaptırmış olduğunu ve bu sigorta poliçesi kapsamında malpraktis vakıası meydana gelmiş olduğunu, Hasarın ödenmesi ile mukavele şartlarına ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1301. Maddesi Hükmüne göre müvekkil şirket, sigortalının yerine halef olmuş ve sigortalının aleyhine mevcut her türlü hakları müvekkil şirkete intikal etmiş olduğunu, İş bu sebeple huzurdaki davayı açma zaruriyeti hasıl olmuş olduğunu, davanın kabulünü, …. (Fazlaya İlişkin Talep ve Haklarımız Saklı Kalmak Kaydıyla) Sigorta şirketine rücu edilmesini, ödeme tarihinden itibaren banka reeskont faizi, masraflar, vekalet ücreti ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı Sigorta Şirketi vekili Cevap Dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sorumluluğunun Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası genel şartları ve poliçe özel hükümleri uyarınca belirlenmesi gerekmekte olduğunu, gerek genel şartlarda gerek poliçe özel şartlarda rizikonun gerçekleştiği anın olay tarihi değil ihbar tarihi olacağı hususunda açık hüküm bulunmakta olduğunu, rizikonun gerçekleşmesi başlıklı maddede “sigorta sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği ya da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu anda riziko gerçekleşmiş sayılır.” denilmek suretiyle, açık bir şekilde ifade edilmiş olduğunu, İşbu davanın konusunu Diyarbakır 1.Tüketici Mahkemesi … Esas, …. sayılı dosyası nezdindeki tazminat talebi oluşturmakta olduğunu, ….’in … tarihinde gerçekleştirdiği tıbbi uygulama neticesinde ….’ın erken tanı ve erken tedavi halinde tedavi imkanının olduğunu ancak geç kalınmış olması nedeniyle %90 görme yeteneğinin yitirildiğinden bahisle 1.000 TL maddi, …. TL manevi tazminat talebi ile işbu davanın davacısı hastaneye karşı dava ikame edilmiş olduğunu, davalı hastane tıbbi müdahalenin … tarafından gerçekleştirildiğinden bahisle Diyarbakır 1.Tüketici Mahkemesi …. Esas sayılı dosyası kendisine … tarihinde ihbar edilmiş olduğunu, bu durumda … tazminat tutarından/talebinden … tarihinde haberdar olmuş olduğunu, dava konusu tazminat talebine dair davanın ilgili hekime de en erken … tarihinde ihbar edilebileceği göz önüne alındığında, poliçe ve sorumluluk tespitinin …. tarihi itibariyle yapılması gerekmekte olduğunu, işbu davada tazminat talebini ise şirketimiz nezdinde düzenlenen ….-… vadeli … numaralı Tıbbı Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine yöneltilmekte ise de geçerli poliçenin vadesi tazminat talebinin sigortalıya ulaştığı tarih olan …. tarihini kapsamadığı için herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, bu durumda tıbbi müdahaleye gerçekleştiren hekimin, ilk tazminat talep tarihinde yani … tarihinde geçerli poliçesinin hangi şirkette olduğu ve herhangi bir Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığının tespiti için tramer (sigorta bilgi ve gözetim merkezi)’ne yazı yazılmasını, açıklanan nedenlerden dolayı,müvekkil şirket açısından rizikonun gerçekleştiği an olarak kabul edilmesi gereken ihbar(talep) tarihinde müvekkil şirket nezdinde geçerli bir poliçe bulunmadığından davanın esastan reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
GEREKÇE:
Davanın rücuen tazminat talebine ilişkin olduğu; uyuşmazlık konusunun ise davacı şirket nezdinde çalışan hekimin malprakris vakıası kapsamında, davacı şirketin dava dışı hastaya ödemiş olduğu tazminatı davalı sigorta şirketine rücu şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarının tespiti ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı sigorta şirketinin taraf oldukları … numaralı Tıbbı Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin ….-…. tarihlerini kapsar şekilde olay başına …TL limit dahilinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirket nedinde çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünde uzman hekim olarak görev yapan …’in … tarihinde gerçekleştirdiği tıbbi uygulama neticesinde Derman …’ın zarara uğradığından bahisle Diyarbakır 1.Tüketici Mahkemesi … E., …. sayılı karara istinaden tüketici mahkemesi dosyasındaki davacılara ödenen tutarın tahsili amacıyla, davacı hekimin mesleki faaliyetlerinin müvekkil şirket bünyesinde düzenlenen Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış olduğu ve bu sebeple ortaya çıkan zarardan davalı şirketin sorumlu bulunduğu iddiası ile işbu dava ikame edilmiştir.
Sigorta şirketinin sorumluluğunun Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası genel şartları ve poliçe özel hükümleri uyarınca belirlenmesi gerekmektedir. Gerek genel şartlarda gerek poliçe özel şartlarda rizikonun gerçekleştiği anın olay tarihi değil ihbar tarihi olacağı hususunda açık hüküm bulunmaktadır. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nda sigortanın Kapsamı başlıklı maddede “Bu sigorta sözleşmesi, 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların (Değişik ibare:RG-26/7/2014-29072) poliçe kapsamındaki mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içinde mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine, bu taleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faize ve sigortalı aleyhine ileri sürülen tazminat talebine ilişkin makul giderlere karşı poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlar. Ancak on yıllık dönemin başlangıcı 30 Temmuz ….’u geçemez ve bir aydan fazla sigortasız kalınan dönemlerde meydana gelen olaylara bağlı olarak sigortalı dönemlerde yapılan ihbarlar için sigorta koruması yoktur.” şeklinde hükmün yer aldığı; rizikonun gerçekleşmesi başlıklı maddede “sigorta sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği ya da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu anda riziko gerçekleşmiş sayılır.” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1458. Maddesinde açıklandığı üzere, “Sigorta, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmamakla birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır.” şeklinde hüküm yer almakla birlikte; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/11 E., 2018/488 K. sayılı ve 22.01.2018 tarihli kararında; “Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemliğince, temyiz isteminin reddine dair kararın 16.02.2011 tarihinde verildiği, başvuran tazminat taleplerinin poliçenin bitim tarihi olan 19.06.2014 tarihinden sonra 04.07.2014 tarihinde sigorta şirketine gönderildiği, böylece ihbarın poliçe bitim tarihinden sonra yapıldığı, zararın poliçe genel şartlarının A.1-b maddesi hükmü ve özel şartlar gereği teminat kapsamı dışında kaldığı, riskin 16.02.2011 tarihinde gerçekleştiği, bu durumun hem başvuran hem de sigortalı vekil tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığı, tanzim tarihi itibariyle riskin gerçekleşmiş ve sonuçlarının ortaya çıkmış olmasına bağlı olarak da talebin teminat kapsamında kalmadığı, ihmal ve kusur sonucu zararın ortaya çıktığının ispatlanamadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir….Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, Sigorta Tahkim Komisyonuna Başvuranın bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilmek suretiyle, hüküm kurulmuştur.
Yukarıdaki bilgiler ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; işbu davanın konusunu Diyarbakır 1.Tüketici Mahkemesi … Esas, …. sayılı dosyası nezdindeki tazminat talebi oluşturmaktadır. Davacı nezdinde görev yapan hekim ….’in …. tarihinde gerçekleştirdiği tıbbi uygulama neticesinde …’ın erken tanı ve erken tedavi halinde tedavi imkanının olduğunu ancak geç kalınmış olması nedeniyle %90 görme yeteneğinin yitirildiğinden bahisle 1.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminat talebi ile işbu davanın davacısı hastaneye karşı dava ikame edilmiştir. Davalı hastane tıbbi müdahalenin … tarafından gerçekleştirildiğinden bahisle Diyarbakır 1.Tüketici Mahkemesi …. Esas sayılı dosyası incelendiğinde hekime …. tarihinde ihbar edilmiştir. Bu durumda hekim … tazminat tutarından/talebinden …. tarihinde haberdar olmuştur. Dava konusu tazminat talebine dair davanın ilgili hekime de en erken …. tarihinde ihbar edilebileceği göz önüne alındığında, poliçe ve sorumluluk tespitinin …. tarihi itibariyle yapılması gerekmektedir.
Taraflar arasında yapılan Tıbbı Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi incelendiğinde ise ….-… tarihlerini kapsar şekilde yapıldığı, daha sonraki tarihlerde sigorta sözleşmesinin yenilendiğine dair dosyaya yansıyan bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla; tazminat talebinin sigortalıya ulaştığı tarih olan … tarihini akdedilen sigorta sözleşmesinin kapsamadığı dolayısı ile de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığına kanaat getirilmiş, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının harcı peşin yatırmış olduğu anlaşılmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı yanca yapılan 11,50TL vekalet ücretinden oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davalı şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim