Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/668 E. 2023/783 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 25/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … Şirketinin, … Hotel&Resorts oteller zincirinin sahibi olduğunu, Türkiye’nin farklı şehirlerinde toplamda 10 oteli bulunduğunu, müvekkili şirketin iş bu otellerinden bazılarının işletilmesini bizzat müvekkili şirket tarafından sağlandığını, bazılarının işletilmesinin franchising sözleşmesi ile başka şirketlere devredildiğini, davalı şirketin de müvekkili ile aralarında yapılan franchising sözleşmesi doğrultusunda müvekkilinin Diyarbakır’da bulunan … otelini franchise olarak işleterek müvekkilinin marka adıyla hizmet verdiğini, işbu franchising sözleşmesine göre davalı borçlunun franchise olarak işletmesini elinde bulundurduğunu, Diyarbakır … otelinin cirosundan her ay müvekkili şirkete kâr payı ödenmesi gerektiğini, davalı borçlunun işbu ödemeleri düzenli olarak yapmadığını, müvekkili şirket tarafından işbu ödenmesi gereken kâr paylarına ilişkin … tarihli … TL tutarındaki ve … tarihli … TL tutarındaki faturalar tanzim edilerek davalı şirkete sistem üzerinden gönderildiğini, davalı borçlu şirket tarafından işbu faturalara karşı iade faturası tanzim edildiğini, davalı borçlu tarafından tanzim edilen … tarihli … nolu KDV dahil … TL bedelli iade faturaya taraflarınca keşide ettirilen Kartal …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, bahse konu iade faturanın ihtarname ekinde davalı borçluya iade edildiğini, davalı borçlu tarafından tanzim edilen … tarihli … nolu KDV dahil … TL bedelli iade faturaya taraflarınca keşide ettirilen Kartal …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, bahse konu iade faturanın ihtarname ekinde davalı borçluya iade edildiğini, davalı borçlu şirket tarafından taraflarınca icra takibi başlatıldıktan sonra müvekkili şirket lehine … A.ş. … Şubesi’ne ait Keşide yeri Diyarbakır olan …- … seri nolu … TL bedelli … tarihli çek tanzim edilerek verildiğini, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı (davalı borçlu tarafça … A.Ş … Şubesi’ne ait Keşide yeri Diyarbakır olan …- … seri nolu …- TL bedelli … tarihli çek ile müvekkile yapılan ödemenin mahsubu ile) ve … Esas sayılı icra dosyalarına davalı-borçlu tarafından yapılan haksız itirazların ayrı ayrı iptali ile takiplerin devamına, her iki dosya yönünden de davalı- borçlu aleyhine %20’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, her iki dosya yönünden de müvekkili lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdirine ve yargılama giderlerinin davalı yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davacı şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafça belirtilen bütün hususların gerçeklere ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın sözleşmenin başından bu yana
kendisine düşen yasal ve sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu yönde göndermiş oldukları noter ihtarnamelerine rağmen gereklerini yerine getirilmediği gibi,
haksız ve kötü niyetli olarak icra takipleri başlatıldığını, davacı tarafın müvekkili şirketin zararına eylem ve işlemlerde
bulunduklarını, noter ihtarnamelerinde belirtilen hukuka aykırı işlem ve eylemler yanında Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında davacı şirketin sözleşmeye aykırı olarak yükümlülüklerine tamamen aykırı ve kötü niyetli bir şekilde müvekkilinin zararına müvekkiline ait internet sitesini kapatmak ve otelin arama motorlarında “faaliyette olarak” görünmesini engellemek gibi eylemlerde bulunduğunu, söz konusu delil tespiti dosyası ve hazırlanan bilirkişi raporunun davacı tarafa tebliğ edilmiş olmasına karşın herhangi bir itirazda bulunulmadığını, söz konusu delil tespiti dosyasının celbi gerektiğini, davacı tarafın bir taraftan sözleşmeye tamamen aykırı olarak müvekkili şirketin zararına işlem ve eylemlerde bulunurken diğer taraftan sözleşmeden kaynaklı olarak alacak talebinde bulunduğunu, bu hususun tamamen “çelişkili davranış yasağına” aykırılık nedeni ile davacı tarafın herhangi bir alacak talebinde bulunabilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmaması, haksız kötü niyetli ve sebepsiz zenginleşme amaçlı olarak fatura tanzimi ve sonrasında icra takipleri başlatmış olması durumları göz önünde bulundurularak davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk tutanağı, dava konusu faturalar ve tarafların birbirlerine keşide ettikleri ihtarnameler,
2-Dava konusu Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı ve Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyaları,
3-Taraflar arasında akdolunan imtiyaz sözleşmesi,
4-Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı delil tespiti dosyası,
5-Taraflara ait ticari defterler, davalının ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin mali müşavir bilirkişinin … tarihli raporu, davacının ticari defterlerinin incelenmesi ve hesap yapılması için teşekkül ettirilen bilirkişi heyetinin … tarihli raporu, Mali Müşavir Bilirkişinin … Tarihli Raporunda Özetle; Davalı …. İnş. Müc. Eğt. Ve Sağ. Hiz. San. Ve Tic, Ltd. Şti’ne ait ticari defterleri yerinde yapılan incelemeler sonucu; davalıya ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı TTK” na göre sahipleri lehine delil teşkil edebileceğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerinden kaynaklanan herhangi bir alacağının olmadığının tespit edildiğini, davalı …. İnş. Müc. Eğt. Ve Sağ. Hiz. San. Ve Tic. Ltd.Şti’a ait ticari defter ve kayıtlarına göre; davacı … Ve Turizim Sanayi Ticaret A.Ş. de … TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

Bilirkişi Heyetinin… Tarihli Raporunda Özetle; Taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin başlığı firanchise sözleşmesi olsa da, konusu ve içeriğinin franchie sözleşmesine karakterini veren unsurları ve franchise veren ve alanın hak ve yükümlülüklerini içeren düzenlemelere yer verilmediğinden, daha çok inhisari olmayan marka lisans sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davalı davacıya ait markayı kullanmaya devam ettiğinden davacının hangi yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair bir delile dava dosyasında rastlanmadığını, davacı … ve Turizm San.ve Tic. A.Ş.’nin Davalı … İnşaat Ltd.Şti’den Franchising sözleşmesinden kaynaklı … TL. cari hesap alacağı bulunduğunu, alacağın dayanağı belgelerin VUK gereği geçerli fatura olarak sunulan delillere dayandığını, taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya istinaden davacının … TL.lik (… TL. takibe ilişkin) asıl alacağı için .. takip tarihinden itibaren % 16,75 ve değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasının gerekeceğini, taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya istinaden Davacının .. TL.’lik ( … TL. takibe ilişkin) asıl alacağı için akip tarihinden itibaren % 15,75
ve değişen oranlarda avans faizin uygulanması gerekeceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye binaen tanzim olunan faturalara dayalı olarak başlatılan icra takiplerine vaki itirazların iptali davasıdır.
Franchise Sözleşmesi, franchise verenin, kendisine ait üretim, işletme ve pazarlama sistemini oluşturan fikri ve sınai unsurlar üzerinde, franchise alana kullanma hakkı ( lisans ) tanıyarak, onu kendi işletme organizasyonuna dahil etmek ve onu sistem içerisinde devamlı olarak desteklemek borcu altına girdiği; franchise alanın ise sisteme dahil mal ve hizmetlerin sürümünü kendi nam ve hesabına yapmayı ve franchise verene belirli bir ücret ödemeyi taahhüt ettiği sürekli bir borç ilişkisi kuran çerçeve bir sözleşmedir ( E. Erdem, Milletlerarası Tic. Huk., Oniki Levha Y., s.419 ). Söz konusu sözleşmeler içeriklerine göre çoğu zaman, lisans sözleşmesi, kira sözleşmesi, alım-satım sözleşmesi, komisyon sözleşmesi gibi sözleşmeleri de içinde barındıran çerçeve (şemsiye) sözleşmeler niteliğindedir. Franchise sözleşmesini ilgilendiren bir somut olayda, ihtilaf sözleşmenin hangi kısmına ilişkin ise o kısma ilişkin kuralların uygulanması gerekir.
Görüldüğü üzere franchise sözleşmesi her iki tarafın da borç altına girdiği karşılıklı edimler içeren bir sözleşme olup, her bir tarafın borcu diğer tarafın borcunun karşılığını oluşturmakta ve edimler arasında değişim söz konusu olmaktadır. Başka bir deyişle franchise sözleşmesinde franchise alan ile franchise verenin borçları aynı zamanda diğer tarafın ediminin karşılığını ihtiva etmektedir. Franchise verenin kendisine ait franchise sistemini franchise alana kullandırma ve onu ticari faaliyeti sırasında devamlı olarak destekleme yükümlülüğüne karşılık, franchise alanın franchise verenin mal veya hizmetlerin sürümünü kendi nam ve hesabına yürütme ve franchise verene belli bir bedel ödeme yükümlülüğü gelmektedir. Ayrıca franchise alanın, franchise verene karşı onun menfaatlerini koruma, sırlarını saklama, gerektiğinde hesap verme gibi güven ve sadakate dayanan yükümlülükleri vardır.
Marka lisans sözleşmesi de franchise sözleşmesi gibi yasada düzenlenmemiş bir sözleşme türüdür. Ancak her iki sözleşmenin de gayri maddi malları bir üçüncü şahsa kullandırması, franchise veren ve lisans verenin kalitenin kontrolünün sağlanması için talimatlarda bulunmak hakkına sahip olması gibi benzerliklerinin bulunması nedeniyle her iki sözleşmenin karşılaştırılması gerekmektedir.
Franchise sözleşmesinin tanımından da anlaşılacağı üzere bu sözleşme sürekli edimli bir sözleşmedir ve konusunu maddi ya da gayri maddi mal oluşturabilir. Uygulamada franchise sözleşmelerinin konusunu genellikle hizmet markaları oluşturmaktadır. Franchise sözleşmesinde marka lisans sözleşmesinde olduğu gibi franchise verenin franchise alanı sürekli olarak destekleme yükümlülüğü bulunmaktadır. Başka bir deyişle franchise verenin, kalitenin korunması için gerekli bilgi ve tecrübeleri franchise alana aktarmak ve sistemi geliştirmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak sistemin geliştirilmesi anlamında franchise verenin lisans verenden daha kapsamlı bir yükümlülüğü mevcuttur. Franchise paketinde sadece gayri maddi mallar ve bu malları kullanarak oluşturulacak mal veya hizmetlerin üretiminde gerekli bilgi ve tavsiyeler değil mal ve hizmetlerin sürümü ve dağıtımı için gerekli bütün teknik bilgi ve tavsiyeler; işletmenin kuruluşunda ve devamında gerekli yardımın sağlanması, muhasebe tutma, reklam ve eğitim düzenmeleri de yer almaktadır. Ayrıca bu edimler lisans sözleşmesinin asli edimi olmamasına rağmen franchise verenin asli edimini oluşturmaktadır. Lisans verenin lisans alanı koruması konusunda asli bir ediminin bulunmaması marka lisans sözleşmesiyle franchise sözleşmesinden ayrılan yönlerin en belirgin özelliğini oluşturmaktadır. ( B. Özyeşil, Marka Lisans Sözleşmesi, Yüksek Lisans Tezi, s…. ).
Franchise verenin franchise alanı sürekli olarak destekleme yükümlülüğünün bulunmasına ek olarak franchise alanı kapsamlı bir şekilde kontrol etme hakkına da sahiptir. Her ne kadar marka lisans sözleşmesinde lisans verenin hesap verme yükümlülüğünden bahsedilse de bu edim franchise sözleşmesinde olduğu kadar kapsamlı değildir.
Franchise sözleşmesi ile marka lisans sözleşmesi arasındaki bir diğer fark lisans verenin markanın reklamını yapmak gibi bir asli yükümlülüğünün bulunmamasıdır. Ancak taraflar marka lisans sözleşmesinde bu durumun aksini kararlaştırabilirler. Oysa ki franchise sözleşmesinde franchise alanın sürümü artırmak ve sağlamak için reklam yapması asli yükümlülüğüdür ( B. Özyeşil, Marka Lisans Sözleşmesi, Yüksek Lisans Tezi, s…. ).
Lisans sözleşmesi belirli bir markaya ilişkin iken franchise sözleşmesi hem üretimin ve ürünün sağlanması, sürümün yönlendirilmesi, teknik bilginin sağlanması ve bütünsel bir tanıtım planına ilişkin farklı edimleri içeren geniş kapsamlı bir sözleşmedir.
Somut olayda taraflar arasında “Franchise Sözleşmesi (İmtiyaz Sözleşmesi)” başlığını taşıyan tarihsiz yazılı bir sözleşmenin bulunduğu görülmüştür.
Uygulamada rastlanan kimi sözleşmelerde, tarafların kullandıkları tabir ve isimlerden sözleşmenin niteliği net olarak anlaşılamamaktadır. Bu sözleşmelerde tarafların verdikleri isimlere bakılmadan, sözleşme hükümleri tek tek değerlendirilmelidir.

Taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin başlığı franchise-imtiyaz sözleşmesi olsa da, içeriğinde yukarıda aktarılan franchise sözleşmesinin tipik unsurlarına yer verilmediği, franchise sözleşmesinin karakterini veren unsurların yazılı sözleşmede yer almadığı, franchise veren ve franchise alanın franchise sözleşmesinde yer alması gereken hak ve yükümlülüklerinin bulunmadığı görülmektedir.

Her ne kadar taraflar iddia ve savunmaya ilişkin beyanlarında aralarında bir franchise sözleşme ilişkisi olduğunu beyan etseler de, hakimin tarafların talep sonucu ile bağlı olmasına rağmen hukuku resen uygulayacağı, yazılı sözleşmenin incelenmesi sonucu,
bunun bir franchise sözleşmesi olmaktan ziyade, marka lisans sözleşmesi niteliği taşıdığı sonucuna varılmıştır.
Şöyle ki;
Yazılı sözleşmenin konusu, davacı şirkete ait “… Part Hotel&Resort” markasının sadece kullanımı olarak açıkça düzenlenmiştir. Davalının sadece, davacının markası altında işleteceği otelin aylık cirosunun belirli bir yüzdesinin ödeneceğinin belirlenmiş olmasına dayanılarak franchise sözleşmesinin varlığından söz edilemeyeceği, sözleşmenin konusunun davacıya ait otel markasının davalı tarafından inhisari olmayacak şekilde 5 yıl süreyle kullanımını konu alan bir lisans sözleşmesi olduğu, davacının, davalının işleteceği otel hizmetlerinin kalitesinin garanti altına almak için yardımcı olmak ve denetim yapmak üzere uzman kadro gönderme hak ve yükümlülüğü altına girmiş olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmede de yer verilmemiş olan franchise sözleşmelerinden kaynaklanan franchise verenin tipik yükümlülüklerini yerine getirmediği de iddia edilemeyecektir. Nitekim ortada bir inhisari olmayan marka lisans sözleşmesi niteliği gereği davalının davacıya ait otel markasını kullandığı ve bu kullanım karşılığı ödemesi gereken lisans ücretinin ödenmemesinden kaynaklanan takibe konu bir borç bulunmaktadır.
Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı delil tespiti dosyasında mübrez, Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi Raporunda davacının kendi elektronik sistemleri üzerinden davalı şirketin müşteri bulması ve hizmet sunmasını engellediği tespiti yapılmış olsa da, davalının halen davacıya ait markayı otel işletmesinde kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu anlamda da davalı sözleşmeye uygun olarak davacıya ait markayı kullanırken, buna ilişkin bedeli de ödemesi gerektiği açıktır. Dava konusu icra takip dosyalarının incelenmesinde;
Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasında; … TL toplam alacak üzerinden alacaklı … A.Ş. vekili tarafından, borçlu … Ltd.Şti.’ye icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğu, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; .. tarihli … TL tutarlı fatura bedelinin tahsili için … tarihinde alacaklı … A.Ş. vekili tarafından, borçlu … Ltd. Şti.’ye icra takibi başlatıldığı, asıl alacağa .. TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunulduğu, davalı tarafın ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
Neticeten Mahkememizce yapılan değerlendirmede; taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olmakla sahipleri lehine delil vasfına sahip olduğu ancak taraf ticari defterlerinin birbirlerini doğrulamadığı, bu nedenle salt ticari defterlerin talep sonucunu ispata yeter görülmediği, davalının sözleşmeye uygun olarak davacıya ait markayı kullanmaya devam ettiğinin açık olduğu, bilirkişi heyet raporuyla Mahkememiz kararındaki hesaplama farkının; Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası için bilirkişi raporunda yetkisiz icra dairesinde yapılan hesaplamaya itibar edilmiş olması, dava dilekçesinde ifade edilen çek bedelinin (davalı borçlu tarafça … A.Ş … Şubesi’ne ait Keşide yeri Diyarbakır olan …- … seri nolu …- TL bedelli … tarihli çek ile davacıya yapılan ödemenin mahsubu ile) Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında tespit edilen bedelden düşülmesinden kaynaklandığı, Mahkememizce Diyarbakır İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki toplam alacak bedeli üzerinden çek bedelinin mahsup edildiği ve itirazın kısmen iptaline karar verildiği, bunun yanı sıra Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki hesaplamaya itibar edildiği anlaşılmakla, Mahkememizce hesap yapıldığından dosyanın yeniden ek rapora gönderilmesine gerek görülmemiştir.
Davalı tarafın çift sayıda oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alındığına yönelik itirazının değerlendirilmesinde; çift sayıdan oluşan heyette her bir bilirkişinin uzmanlık alanın farklı olduğu gözetilerek itiraza bu nedenle itibar edilmemiş, tarafların bilirkişi raporlarına yönelik sair itirazları haksız ve dayanaksız görülmekle itibar edilmemiş,
davacının dava açılmadan önce ihtarname keşide ederek davalıyı temerrüde düşürdüğü anlaşılmakla işlemiş faize dair talepler de hukuka uygun görülmüş, faturaya dayalı alacak likit olmakla davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş, davalı tarafın talep ettiği kötü niyet tazminatının şartları oluşmamakla reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibine davalının itirazının kısmen İPTALİNE, takibin ….-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, asıl alacak tutarı olan … TL’nin %20 si oranında hesaplanan … icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine davalının itirazının İPTALİNE, takibin …-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla aynen devamına,
4-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, asıl alacak tutarı olan …-TL’nin %20 si oranında hesaplanan …TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
6-Alınması gereken .. TL harçtan, peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye … TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafın ödediği 80,70 TL başvurma harcı, … TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam .. TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan .. TL posta, tebligat gideri ve bilirkişi ücreti toplamının kabul red oranına göre belirlenen .. TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen .. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davalı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
11- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre belirlenen 1.013,53 TL’sinin davalıdan, 546,47 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
12- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
13-Davalı tarafından karşılanan bir gider bulunmadığından anılan hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim