Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/655 E. 2023/348 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından, müvekkili aleyhine ….. tarihinde Bismil İcra Dairesinin …..Esas numaralı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, Ancak, takibe konu senedin neden mücerret olduğunun anlaşılmadığını, Senette alacaklı olarak gözüken …..ile müvekkili arasında herhangi bir beşeri ve ticari münasebetin bulunmadığını, Takibe konu …..tarihli senette kefil müvekkili aleyhine takip yapıldığını fakat kefil olarak gösterilen senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, Senet üzerinde yer alan imza ile davada sunduğu vekâletteki imzanın çıplak gözle incelendiğinde dahi müvekkilinin yazı stili ile uyuşmayacak nitelikte farklı çizgilerin bulunduğu bir imza olduğunu, müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde senet üzerinde yer alan imzanın taklit imza olduğunun görüleceğini, Senet üzerinde müvekkilinin kimlik numarasının bulunmadığını, Takip konusu senetin ayrıca muhtara bırakılarak takibin kesinleştiğini, alacaklı tarafın öncelikle bu senede dayalı ihtiyati haciz kararı aldığı ve bu senetle müvekkilinin alacaklarına el koyduğunu, müvekkilini zor durumda bırakılıp çıkar elde etmeye çalışıldığını, Bu senet ile ilgili Bismil Cumhuriyet Başsavcılığının …..Hz esas sayılı dosyası ile senette sahtecilik suçundan cezalandırılması için suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu takibe dayanak senet üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı yanın her ne kadar tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de Bismil İcra Dairesi …..E. Sayılı dosyası incelendiğinde ödeme emrinin öncelikle Mernis adresine gönderildiğini, iade-adres yetersiz gerekçesiyle iade döndüğünü, bunun üzerine İcra dairesinin evvela, mernis adresine ödeme emri çıkardığını, Adresin yetersizliği nedeniyle tebligatın iade döndüğünü ve TK 21/2 maddeye göre borçlu davacıya tebligat çıkarıldığını ve takibin kesinleştirildiğini, Yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu, davacının borcunu ödememek için işin esasında haksız bile olsa bütün hukuki mekanizmalarını kullandığını, Davacı yanın müvekkilinin kötüniyetli olduğunu iddia ettiği ancak ispatlayamadığını, Davacı yanın kötüniyetli olduğunu, icrayı sürüncemede bırakmak amacıyla işbu davayı açtığını, neticeten davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davacıya ait muhtelif kurum ve kuruluşlardan toplanan imza asılları, imzası inkar edilen dava konusu senet,
2-ATK Fizik İhtisas Dairesince dava konusu senet hakkında tanzim olunan …..tarihli rapor,
3-Bismil CBS’nin …..Soruşturma numaralı dosyası, Bismil İcra Müdürlüğünün …..sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, bonodan kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, davacı vekili, bonodaki kefil sıfatıyla atılan imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Dava konusu bononun incelenmesinde, alacaklısı ….., borçlusu ….., kefili …..olan, …..düzenlenme, …..okunur ödeme tarihli, …..TL bedelli senet olduğu, bonodan dolayı menfi tespit ve kötü niyet tazminatı isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, davaya konu edilen bononun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 780. maddesinde düzenlenen tüm yasal unsurlarını taşıdığı anlaşılmıştır.
İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defidir. İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesinin …..tarihli raporu içeriğine göre, “İnceleme konusu senette “Ödeyecek” bölümünde sol tarafta atılı iki adet imza ile …..’nun mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …..’nun eli ürünü olmadığı,” teknik kanaati bildirilmiştir.
Bu durumda, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı, davalı tarafın aralarındaki hukuki ilişkiyi ispat edemediği, davacının yetkisiz temsilcisi tarafından imza atıldığına yönelik davalının bir iddiasının bulunmadığı, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının teknik raporla sabit olduğu ve davacının bonodan olayı herhangi bir borcunun varlığını ispat külfetinin bu durumda davalıya ait olduğu ve davalının ispat yükünü yerine getiremediği anlaşılmıştır.
Dava konusu bononun emre yazılı olduğu, davacının eldeki davada kötü niyet tazminatına hak kazanması için davalının kötü niyetini ispat etmesi gerektiği, oysa kıymetli evrakın tedavül kabiliyetinin olduğu, bononun borçlusunun …..olduğu, davalının durumu bilemeyebileceği, neticede bonoda imza incelemesi yapılarak bu durumun ortaya çıktığı anlaşıldığından, bu suretle davalının kötü niyeti sabit görülmemiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Alacaklısı ….., borçlusu …..olan, kefili …..olan, …..düzenlenme, …..okunur ödeme tarihli, …..TL bedelli senetteki asıl borç ve ferilerinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalının kötü niyeti ispatlanmamakla buna ilişkin tazminat talebinin REDDİNE,
3-Kararın kesinleşmesini müteakip dosya kapsamında bulunan ve kurumlardan temin edilen imza asıllarını içerir belgelerin gönderen kurumlara İADESİNE,
4-Alınması gereken 5.464,80 TL harçtan, peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 3.893,67 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafın ödediği 80,70 TL başvurma harcı, 1.571,13 TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı, posta ve tebligat gideri ile bilirkişi ücreti toplamı 3.040,53 olmak üzere toplam 4.703,86 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 12.800,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim