Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/630 E. 2022/2296 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2022
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturaya konu borcun …. tarihinde davalıca ödenmesi gerekirken bugüne kadar tarafına her hangi bir ödeme yapılmadığını, davalı hakkında Diyarbakır icra dairesi …. sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak 177.885,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek faizi toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını; davalının …. tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, ancak borçlu davalı şirket tarafından müvekkiline ekte sunduğu çek yapraklarının verileceği söylenmesine rağmen süre geçmesine rağmen henüz verilmediğini, davalının, müvekkiline belirtilen faturadan dolayı borçlu olduğunu, Müvekkilinin, davalının haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğradığını, mağduriyetin giderilmesi amacı ile takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmolunmasını ve davalı borçlunun itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili aleyhine Diyarbakır İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası ile başlatılan haksız icra takibine müvekkilinin ….. tarihinde itiraz ettiğini, eldeki davada alacaklının takip sırasında dayandığı ve borçluya onaylı suretini ödeme emriyle birlikte tebliğ ettiği belgeye istinaden itirazın iptali davası açması gerektiğini, takip dayanağı sadece fatura olup davacı bunun dışında bir nedene dayanamayacağını, Davacı …. Şirketi ile Davalı Müvekkilinin …. Şirketi arasında alım satım konusunda bir anlaşma yapıldığını, bu anlaşma uyarında davacı şirketin, müvekkili şirkete boya teslim edeceğini ve davalı müvekkili şirketin ise bu teslim karşılığında davacı şirkete üç ayrı fatura şeklinde toplam 472.350,00 TL + KDV tutarında para ödeyeceğini, Fakat bu alım ve satım hiç gerçekleşmemiş ve hukuki ilişkinin ortadan kalktığını, malın tesliminin hiç yapılmadığını, neticeten müvekkili şirket aleyhine başlatılan haksız ve hukuka aykırı icra takibinin, iptaline karar verilmesini ve takip konusu yapılan bedelin %40’ın den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili tarafından eldeki davada adli yardım talep edildiği, Mahkememizin …. tensip ara kararıyla;
“12-Davacı vekilinin adli yardım talebinin değerlendirilmesinde;
a-Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK.’nun 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiştir. Adli yardımın şartları “ödeme gücünden yoksun olma” ve “talebin açıkca dayanaktan yoksun olmaması”dır. Adli yardım isteğinde bulunan kimsenin, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerinin kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması (madde 334/1), yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi (madde 336/2) gereklidir. Davacı vekili tarafından bu hususta hiç bir belge sunulmamıştır. Davacının tacir olduğu ve dava değeri de dikkate alınarak adli yardıma ilişkin gerekli koşulların oluşmadığı kanaatine varılarak, adli yardım talebinin itiraz yasa yolu açık olmak üzere reddine karar verilmesi gerekmiştir.
b-Davacı tarafa dava ettiği tutar olan 177.885,00 TL üzerinden hesaplanan 3.037,83 TL peşin/nispi harç ile 80,70 TL başvuru harcını yatırması için Harçlar Kanunu 16, 30 ve 32. maddelerine göre tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde bundan sonra müteakip işlemlerin yapılmayacağı, dosyanın işlemden kaldırılacağı ve daha sonra da üç aylık bekleme süresi geçtikten sonra HMK 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, ihtarın iş bu karar ile birlikte tebliğine,
c-Adli yardım talebi reddedilmiş olmakla, davacı tarafından yatırılması gereken 140,00 TL gider avansının da yatırılmadığı anlaşılmakla, bu tutarı da yatırması için HMK.’nun 120 md. gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verilmesine aksi halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceğinin ihtarına, ihtarın iş bu karar ile birlikte tebliğine,
d-Kararın davacı vekiline tebliğine, tebliğ masraflarının sonradan haksız çıkandan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK.’nun 337/2. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 1 (Bir) haftalık süre içerisinde Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.” karar verildiği, anılan karar karşı, davacı vekili tarafından Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde itiraz edildiği, anılan itirazın Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2022 tarih, ….Diş sayılı kararıyla reddedildiği görülmüştür.
Neticeten davacı tarafın tensip ara karar gereklerini yerine getirmediği, dava şartı olan gider avansının yatırılmadığı, davacı vekilinin adli yardım talebinin reddine ilişkin tensip ara kararına …./2022 tarihinde itiraz ettiği, dolayısıyla tensiben yapılan ihtaratlara vakıf olduğu, her ne kadar davacı vekili ….2022 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi sunmuşsa da bunun asile tebliği için gerekli masrafların yatırılmadığı, bu haliyle sürelere ilişkin sorumluluğunun devam ettiği kanaatine varılmıştır.
Kaldı ki dosyanın incelenmesinde ; 7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile getirilen değişiklik ile 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.maddesi uyarınca davacı tarafça zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadığının anlaşıldığı, Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında yer alan açık düzenleme uyarınca davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, dava dilekçesinde arabuluculuk başvurusuna dair hiç bir açıklama bulunmadığı, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada da arabuluculuk dosyasının bulunamadığı, bu durumda Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, buradaki dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği, bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyeceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, davalı tarafından yapılan başkaca gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Hazineden karşılanan 19,00 TL tebligat masrafının davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT. uyarınca belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim