Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/593 E. 2022/2421 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilin iddialarının ve bunların dayanaklarının özetle; Müvekkiline ait… plaka sayılı araç ….2020 Günü saat 22.00 sıralarında … Mahallesi …. nolu yerin önünde park halindeyken … plakalı … renkli … marka otomobilin müvekkilinin arabasının sağ yan kısımlarına çarparak olay yerinden firar ettiğini, kaza nedeniyle maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, kazada … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu, müvekkiline ait plaka sayılı aracın sürücüsünin ise kusursuz olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybının tespiti için, aracın hasarsız haldeki rayiç değerleriyle, kazadan sonraki rayiç değerinin tespitine yönelik bilirkişiden rapor alınması gerektiğinin belirtildiği, meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin aracında oluşan değer kaybının karşılanmadığını, bu nedenle değer kaybının sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi incelemesi sonucununda ortaya çıkacak olan araçta değer kaybının işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
Davalı Sigorta Şirketi Vekilinin Cevap Dilekçesinde özetle; Taraflarına ne başvuru aşamasında nede arabuluculuk aşamasında, dava dilekçesi dışında herhangi bir belgenin tebliğ edilmediğini, bu nedenle davacı delillerinin HMK gereğince taraflarına tebliğini talep ettikleri, Müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğundan kusur oranlarının bilirkişi marifeti ile tespitinin talep edildiği, kaza tespit tutanağında yer alan kroki, sürücü beyanları ile Tramerde mevcut kaza yeri fotoğrafları incelendiğinde müvekkilinin haklı olduğunun anlaşılacağını, bu nedenle davacı taraf KTK’a uymadığından davasının reddi gerektiğini, Kabul anlamı gelmemek üzere mahkeme aksi kanaatte ise,
Karayolu Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, … 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılmasının zorunlu olduğunu, zarar gören araçta meydana gelen ”değer kaybı”nın belirlenebilmesi için 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları uyarınca aşağıdaki kriterler çerçevesinde bir hesaplama yapılması gerektiğini, Aracın daha önce herhangi bir kazaya karışıp karışmadığı ve bu kazalar nedeni ile değer kaybı tazminatı alınıp alınmadığı, aracın km’si ve kullanım amacı, aracın hasar gören parçalarının neler olduğu ve bunların değer kaybına neden olup olmayacağı, Teminat kapsamı dışında kalan hallerin bulunup bulunmadığı, bu kriterler ile birlikte karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları teminat dışı kalan haller olan; Mini onarım ile giderilebilen basit kaporta plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektik, elektronik ve döşeme aksamı hasarları, Ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar, Aracın kaza anındaki rayiç değerinin %25 ini aşan değer kaybı talepleri, kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili talepler, çekme belgeli ve hurda belgeli işlem görmüş araçlar, kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli (bir yıl veya daha uzun süreli)kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlardaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı taleplerinin de göz önüne alınması gerektiğini, öncelikle , araçların kusur durumlarının , aracın yaşının, daha önce yapmış olduğu kazaların, 2. el olup olmadığının vs. hususların tespiti gerekmekte olduğunu, bilindiği gibi 3 yıl ve 3 yıldan eski araçlarda onarım sırasında dahi yıpranmış parçaların değiştiğini, bu nedenlerle dava konusu aracın yaşı ve 2. el olup olmadığının oldukça önem taşıdığını, değer kaybına neden olan zararın dava konusu kazadan önce meydana gelmiş hasarlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti ile bu hususlarının tümüyle araştırılması gerektiğini, açıklanan sebeplerle mahkemenin resen gözününe alacağı hususlar ışığında, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, haksız ve usulsüz davanın usulden ve esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, dosyamızın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek, kusur, hasar ve tazminat durumunun tespiti için rapor aldırılmasını, avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı,
2-Poliçe ve hasar dosyası,
3-…. ve ….. plaka sayılı aracın tescil bilgileri,
4- … plaka sayılı aracın tramer kayıtları,
5- … plaka sayılı aracın Tüvtürk kayıtları
6- Mahkememizin Makine mühendisinden alınan …./2022 tarihli rapor,
7- …/2020 Tarihli kaza tespit tutanağı,
8- Ekspertiz raporu.
GEREKÇE:
Dava, …/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı tazminatı ve tarafların kusur durumunun tespitine ilişkindir.
Trafik kaza tespit tutanağı ve dosyada bulunan diğer evraklar birlikte değerlendirildiğinde,
…/2020 Günü Saat 22:00 sıralarında …. mahallesi ….. nolu yerin önünde park halinde bulunan davacıya ait araca davalı nezdinde sigortalı … plakalı aracın çarpıp olay yerinden firar etmiş olduğu kaza tespit tutanağında belirtilmiş olup, tutanak trafik polis memurlarınca imza altına alınmıştır. Taraflarca dava dosyası içerisinde olayın oluş şekline herhangi bir itirazda bulunmamış oldukları, buna ilişkin somut bir isnatlarının bulunmadığı anlaşılmış ve trafik kazası tespit tutanağında açıklanan oluş şekline göre mahkememizce kusur tespiti yapılmıştır. Bu kaza oluş şekline
göre de davalı nezdinde sigortalı aracın park halinde duran araca çarpmak ve çarptıktan sonra da gerekli tedbirleri almaksızın firar etmesinde; etkin dikkatli olarak araç kullanmadığı, özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldığından meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu; davacı asilin aracını park etmesinde kusurlu bir hareketinin bulunduğuna dair somut bir itirazın veya delilin bulunmadığı, kaza tespit tutanağında bu hususa ilişkin bir yansımanın da olmadığı anlaşılmakla kaza nedeniyle kusursuz olduğuna kanaat edilmiştir.
Mahkememizce davacının aracında oluşan değer kaybının belirlenmesi noktasında mahkememizce makine mühendisinden rapor alındığı tespit edilmiştir. …./2022 tarihli makine mühendisinin değer kaybı tespiti yönünden yapmış olduğu inceleme sonucunda rapor özetinde; ” …. plaka sayılı, … renginde, …. tipinde … marka, … model, …. şasi numaralı 1.182 kilometredeki hususi aracın dosya incelemeleri neticesinde, dava konusu aracın yapmış olduğu maddi hasarlı trafik kazası sonucunda, aracın sağ yan kısımlarda hasar oluştuğu, 11 adet parçada onarım işlemi yapıldığı, onarımda kullanılan yedek parçanın orijinal olduğu, onarım giderlerinin yapılan piyasa araştırması sonucu eksper raporu ile uyumlu olduğu ve Yargıtay 17. Hukuk dairesi 2013/3815 E. 2013/9854 K. Sayılı ilamında, emsal uygulamaları kapsamında hasarlanan aracın ihtilafa konu trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farkı reel değer kaybı olarak kabul edilmiş olup, araç mevcut kaza sonrası tarafımdan fiziken görülmeyip dava dosyasında bulunan belgeler ( raporları, tutanaklar, resimler ve sair evraklar) doğrultusunda; yapılan araştırmalar dikkate alınarak aracın hasarsız haldeki 2. el bedeli 205.000,00 TL bedel ile temin edilebileceği, aracın hasarı onarıldıktan sonra emsal aracın ise 182.000,00 TL temin edile bilineceği, aradaki farkın ise değer kaybını belirteceğinden (205.000,00-182.000,00)= 23,000,00 TL değer kaybı oluşacağı,..” şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin formülüne göre aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının hesaplanması ve de kazada oluşan hasar ile onarılan parçaların uyum gösterip göstermediği belirlendikten sonra işçilik ve parça bedelinin ayrıntılı olarak açıklanması gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporunun da Yargıtay kararlarında benimsenen formülasyona uygun olarak hesaplanıldığı, işbu raporun taraflara tebliğ edildiği ve davalının da rapora itirazının bulunmadığı anlaşılmakla mahkememizce alınan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; … tarihinde davalı şirket tarafından ZMMS kapsamında …. poliçe numarası ile sigortalanan …. plakalı aracın davalı nezdinde sigortalı aracın, davacıya ait araç ile trafik kazasına karışarak davacıya ait aracın hasarlandığı buna ilişkin kaza tespit tutanağının bir suretinin mevcut olduğu, söz konusu kazada davacının kusursuz, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsün tam kusurlu olduğu, alınan hukuki denetme elverişli bilirkişi raporunda da araçta 23.000TL değer kaybı oluştuğunun sabit olduğu, davalı sigorta şirketinin bu kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı tazminatından poliçe kapsamı itibari ile sorumlu olduğu, dolayısı ile de belirtilen nedenlerle ispat yükü üzerinde olan davacının iddiasını ispat ettiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Faiz başlangıç tarihi olarak 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1.maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekmekte olup, davacının sigorta şirketine başvurduğuna dair evraklar incelendiğinde 01/03/2022 tarihinde başvuru evraklarının davalı sigorta şirketine ulaştığı anlaşılmakla bu tarihe 8 iş günü eklendikten sonra temetrüde düştüğü tespit edilerek bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile; 23.000,00 TL değer kaybının temerrüt tarihi 12/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 1.571,13‬TL harçtan dava açılırken yatırılan peşin harç 80,70 TL ve 450,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.040,43 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70TL peşin harç, 450,00TL ıslah harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 650,00TL bilirkişi ücreti, 36,25 TL posta yazışma gideri olmak üzere toplam 1.309,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13 hükmü gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim