Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/574 E. 2022/2339 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilin …. ili … ilçesinde Petrol İstasyonu işletmesi ile uğraşmakta olduğunu, davalı şirket tarafından, … nolu abonenin bağlı bulunduğu müvekkile ait … Petrol (…. Petrol İstasyonu) isimli iş yerinde elektrik enerjisinin kaçak olarak tüketildiği gerekçesi ile kaçak tahakkuku ve kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 110.926,50 TL Kaçak cezası tahakkuk edilmiş olduğunu, Davalı Şirket tarafından tahakkuk edilen bu bedeller haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup EPDK Yönetmeliğine aykırı tahakkuk eden …. nolu Kaçak ve Kaçak Ek tahakkukunun düzeltilerek Müvekkil Şirket Faturalarına yansıtılan toplam 110.926,50 TL’ nin iptalini, kesilen kaçak cezasını kabul etmemekle birlikte, davalı şirket tarafından kaçak tahakkuk hesaplaması 3 vardiye üzerinden geriye dönük bir (1) yıl ve daha fazla olarak yapılmış olup, yapılan bu hesaplamada bile davalı şirketin müvekkiline karşı hukuki dayanaktan yoksun haksız kazanç elde etme gayesinde olduğunu göstermekte olduğunu, müvekkile ait işletmenin üretim fabrikası gibi 3 vardiye çalıştığı değerlendirilerek kaçak hesaplaması yapılması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, belirtiği üzere yoğunluğu olmayan müvekkile ait Petrol %30 kapasitede çalışmakta iken 110.926,50 TL gibi fahiş miktarda kaçak elektrik tahakkuku kaçak kullanımının söz konusu olması durumunda bile tahakkukun yanlış hesaplandığını göstermekte olduğunu, elektrik enerjisinin kesilmemesine ve dava konusu kaçak tahakkukundan kaynaklı borca ilişkin icra takibi başlatılmaması başlatılmış ise takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle;HMK gereğince dava dilekçesi ve eklerinin karşı tarafa tebliğ edilmesi gerekmektedir. dava dilekçesinin eklerinin taraflarına tebliğ olmadığını, Davacı Tarafça dava dilekçesinin içeriğinde uyuşmazlık konusu miktarı belirleyebilmiş ve buna rağmen kısmi alacak davası olarak davasını açmış olduğunu, bu sebeple öncelikli olarak davacı tarafça eksik yatırılan harcın tamamlatılmasını talep ettiğini, bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı, dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, kısmi alacak davası açılamaz olduğunu, bu sebeple davacı tarafın bilirkişi incelemesinden sonra davasını ıslah etmesinin hukuken mümkün olmadığını, çünkü alacağın belirlenebilmesi mümkün iken, böyle bir davanın açılmasına kanunun izin vermemiş olduğunu, böyle bir durumda, kısmi alacak davası açmakta hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkil şirketten celp edilecek olan belgelerden anlaşılacağı üzere davacının sayaç dışından kablo çektiğinin tespit edilmiş olduğunu, hal böyle iken kaçak elektrik tüketimi nedeniyle kendisine tahakkuk ettirilen kaçak tahakkuku ile ek tahakkuk bedelleri yönünden davacı tarafından dava açılmış olması davacının kötü niyetli olduğunun ispatı olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Tüketimi madde 26’da dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir. Olduğunu, davacı sayaca müdahale ederek sayacın doğru tüketim yapmasını engellemiş olduğunu, bu nedenle davacının eylemi kaçak elektrik tüketimi anlamına gelmekte olduğunu, elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir kararı, müvekkil şirket alacağı açısından ileride telafisi imkansız ve zor sonuçlar doğuracağından tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
DELİLLER:
Mahkememizce … Genel Müdürlüğü’nden ….. tesisat nolu abone hakkında tutulan Kaçak tespit tutanaklarının ve diğer bilgi ve belgelerin dosya içerisinde alındığı, arabuluculuk son tutanağını dosya içerisinde alındığı görülerek mahkememizce ön inceleme duruşmasından sonra dosya bilirkişilere tevdi edilerek davacının kaçak elektrik kullanıp kullanılmadığı hakkında tarafların defterleri de incelenerek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Mahkememizce alınan …./2022 havale tarihli raporunda özetle; …. Dağ. A.Ş. Görevlileri tarafından hazırlanan …./2021 tarihli tutanaktaki gerekçenin kaçak kapsamına girmekte olduğunu fakat bizatihi kurumun kendisinin yerinde saha denetimi formunda itiraz sonucu yapılan incelemede harici hattın bulunmadığını dolayısı ile de söz konusu tüketim ceza işleminin iptal durumuna düşmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının davalının kaçak tespit tutanağında iddia ettiği gibi borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
TMK m. 6 hükmüne göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
Yine HMK m. 187(1) hükmünde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Taraf iddia ve savunmaları ve yargılama toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında, Kaçak tespit tutanağının tutulduğu tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Denetleme Kurumunun 30/05/2018 T. Ve 30436 sayılı resmi gazetede yayımlanan ilgili maddeler doğrultusunda hesaplama yapıldığında faturada kaçak kullanım bedeli olarak belirlenen meblağın bulunmadığı kaldı ki …. görevlileri tarafından hazırlanan …. tarihli tutanakta bizatihi kurumun kendisinin yerinde saha denetimi formunda itiraz sonucu yapılan incelemede harici hattın bulunmadığını dolayısı ile de söz konusu tüketim ceza işleminin iptal durumuna düşmesi gerektiğini dolayısı ile de davacının kaçak kullanım yapmadığı dolayısı ile söz konusu tutanağın aksinin ispat edildiği; davacının kısmi dava açtığı; davaya konu edilen kaçak kullanımın olup olmadığı ile varsa miktarının ancak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkmış olduğu, talep konusunun niteliği itibariyle taraflar arasında tartışmalı olup bölünebilirliği dikkate alındığında toplam tahakkuk miktarının sadece bir kısmının dava yolu ile ileri sürülmesi mümkün olduğundan, bu nedenle davacının kısmi bedel üzerinden dava açmakta hukuki yararı bulunmakta olup nitekim Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin içtihatları da bu yöndedir. (Bkz.Yargıtay 3.H.D’nin 2016/22303 Esas 2018/9365 Karar, 2015/3853 Esas 2016/4029 Karar ve 2015/754 Esas 2015/19994 Karar sayılı ilamları)(Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. H.D. 2020/87 Esas, 2020/189 Karar). Dolayısı ile davacı vekilinin kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunduğu, taşınmazın bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle mahkememizin yetkili olduğu açıkça anlaşılarak, mahkememizce alınan ……/2022 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğuna kanaatiyle, davacının söz konusu elektrik tutanaklarından sorumluluğunun olmadığı anlaşılmış davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE davacının davalıya karşı ….. seri numaralı …. tahakkuk tarihli kaçak elektriğin tutarından dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2- Alınması gerekli 7.577,38 TL karar ve ilam harcının 80,70TL si peşin olarak ve 1.880,00TL ıslah harcı olarak ödendiğinden eksik kalan 5.616,68TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 peşin harç, 1.880,00TL ıslah harcı, tebligat ve posta ücreti toplamı 55,50 TL, dosya masrafı 4,00TL ve bilirkişi ücreti 1.600TL olmak üzere toplam 3.631,7‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 17.638,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim