Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/528 E. 2022/2546 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Daha önceden açmış oldukları Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında alacak talebinde bulunduklarını ancak davanın zorunlu ara buluculuk görüşmesi yapılmamış olması hasebiyle usulden red edildiğini, müvekkilin … tarihinde davalıya ait… şubesi vasıtası ile göndermiş olduğu malların, alıcı … TİC.LTD.ŞTİ’ye ulaşmadığını öğrendikten sonra işbu durum hakkında bilgi almak üzere davalıya yazılı olarak başvuru yapıldığını, kayıp eşya konusu malların … adet …, … adet …, … adet …, …adet …, … adet …, … adet … ve …, Adet … ücreti kalemlerinden oluştuğunu, davalı tarafça verilen cevapta kargoda söz konusu eşyaların kaybolduğunu kabul etmiş ve kayıp konusu eşyalardan sorumluluklarının olmadığını müvekkiline bildirdiklerini, kargoda kaybedilen malların iadesi veyahut bedelinin kendilerine ödenmesini sağlayabilmek adına Diyarbakır… Noterliğinin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarname ile bildirmelerine rağmen ihtarnameye davalı tarafından cevap verilmediğini, söz konusu malların kargoda kaybolmasının, müvekkilinin ticari faaliyetlerini aksattığını, üretim faaliyetinde kullanılan malların alıcı firmaya zamanında ulaştıramamasının müvekkilini ticari açıdan zarara uğrattığını, üretimin aksamasına neden olduğunu, ayrıca müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, manen oldukça etkilendiğini, kişilik haklarının ihlal edildiğini, dava şartı zorunlu arabuluculuk görüşmesi yapıldığını ve anlaşma sağlanmadığından … tarihli anlaşmazlık son tutanağı imzalandığını belirtmiş, bu nedenle davalarının kabulüne, kaybolan malların aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik … TL’nin (HMK m.107 fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla)
davalıdan alınarak yasal faizi ile kendilerine verilmesine karar verilmesini Mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kargo içeriği bilinmediğini, bu sebeple içeriğinin bedelinin talep edilen tutar olduğunun kabul edilemez olduğunu, kargo taşımacılığında kargo şirketlerinin paketin içeriği ile ilgili bilgi sahibi olma olanağı bulunmadığını, kendilerine herhangi bir bilgi veya belge verilmediği takdirde kargo içeriğini gönderen ile alıcı bilebildiğini, kaldı ki, gönderen kargo içeriği ile ilgili müvekkil şirkete kargo kabul aşamasında vermesi gereken herhangi bir içerik bilgisi, ürün bedeli içerir fatura, irsaliye vb. bilgi ve belge ya da başkaca bir belge vermediği gibi sözlü ya da yazılı da beyanda da bulundığını, kargo içerisinde talep edilen tutar değerinde bir ürün olduğu kabul edilemez ve müvekkil şirketten ödenmesi istenemeyeceğini, davacı yanın davaya konu kargonun bedeli hakkında kendilerine ve Mahkememize her hangi bir fatura, irsaliye vb. belge sunmadığını, ayrıca kendilerine herhangi bir fatura örneği ya da ürün bedelinin ödendiğine dair benzeri bir mali veya resmi evrağı sunamamış ve dava dilekçesi ekinde tarafımıza gönderemediğini, ayrıca itirazlarının devam etmekle ve kabul etmemekle beraber, kargo içeriğinin bahsedilen ürün olduğu kabul edilse dahi bu ürünün belirtilen meblağda ürün olduğu ya da ürünün kullanılmamış ya da arızalı olup olmadığı ya da kondisyon durumu veya çalışır durumda olup olmadığı 2. el olup olmadığı gibi hususların bilinmediğini, davacının sunmuş olduğu yetersiz evraklar ve belgeler ile talep tutarı ve tarihleri arasında uyuşmazlıklar bulunmakta olup, davanın kabulü ile talep tutarına hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağını, tüm itiraz ve beyanlarımız doğrultusunda davacının müvekkil şirketten herhangi alacak ve maddi tazminat alacağı bulunmamakla, maddi tazminat şartları ve unsurları oluşmadığı için davanın reddi gerektiğini, ancak Mahkememizce müvekkil firmanın kusurlu bulunması halinde davacı tarafından iddia edilen kargo elektronik ürünü taşıma sözleşmesi taşıma sırasında bildirilmediği için sadece SDR miktarının ödenmesi gerektiğini, belirtmek gerekir ki, davacı tarafın, dava dilekçesinde gönderisinin içeriğinde makine parçaları olduğunu iddia ettiğini, ancak davacı tazmin talebinde bulunmuş olduğu ürünü ispatlayabilecek fatura, sevk irsaliyesi vb hiçbir belge ibraz etmediğini, kargo taşımacılığı esnasında, davacının içeriği belirsiz bu denli yüksek talebini kabul etmenin mümkün olmadığını, davacının iddialarını asla kabul etmemekle birlikte, huzurdaki davada bir tazmin yoluna gidilecekse TTK maddeleri gereğince bir tazmin yoluna gidilmesi gerektiğini, bu noktada, TTK 882. Maddesi uyarınca kaybolan kargonun ağırlığına göre SDR (özel çekme hakkı) hesaplaması yapılarak tazmin yoluna gidilmesi gerektiğini, kaybolan kargo kargonun SDR hesaplaması ise bilirkişi marifeti ile gerçekleştirilebileceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, kargo kayıtları, vs…
GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında taşıma sözleşmesinin kurulduğu çekişmesiz olup, uyuşmazlık davacı tarafça teslim edildiği halde alıcısına ulaşmayan, kaybolan emtia bedelinin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmeyeceği, tutarı, faizin türü ve başlangıcına ilişkin olduğu anlaşıldı.
6102 sayılı TTK’nın 875. maddesi uyarınca taşıyıcının, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğu; 882. maddesinde gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminatın, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğunun düzenlendiği, yine 886. maddesinde ise zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişilerin, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizce denetlenebilir ve oluşa uygun görülmekle hükme esas alınan Diyarbakır… Asliye Hukuk Mahkemesinin aldırdığı bilirkişi heyet ek raporunda kargo kabul fişine göre davalının emtiayı teslim aldığı … tarihindeki kayıp kargo malzemesinin yeniden temin değerinin …-USD x …-TL/USD = …-TL olarak belirlendiği, somut olayda da, davacı tarafından taşınmak üzere davalıya teslim edilen emtianın alıcısına ulaştırılmadığı, davalının teslime ilişkin bir belge sunamadığı, davalı taşıyıcının eşyanın ziyaı nedeniyle davacının uğradığı zarardan sorumlu bulunduğu, TTK’nın 880. maddesi uyarınca, taşıyıcının, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminatın, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanacağı, dosyada mevcut bilirkişi raporunda, belirlenen bedelin emtianın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve değerine uygun bulunduğu, esasen belirlenen meblağın hakkaniyete de uygun bulunduğu, her ne kadar TTK’nın 882. maddesinde taşıyıcının sınırlı sorumluluğu öngörülmüş ise de, aynı Kanun’un 886. maddesinde, pervasızca bir davranışla zarara sebebiyet verilmesi halinde taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağının düzenlendiği, somut olayda da kendisine taşınmak üzere teslim edilen gönderiyi kaybeden davalının, pervasızca hareketi ile zarara sebebiyet verdiği, bu nedenle sorumluluk sınırlandırmalarından faydalanamayacağı, davacı tarafın bedel artırım dilekçesi ile talebini …-TL’ye çıkardığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş; işin niteliği gereği emtianın teslim alındığı tarihten itibaren avans faizi uygulanmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
…-TL’nin … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Başvuru harcı 80,70 TL, peşin harç 80,70 TL, tamamlama harcı 300,39 TL, tepligat ve posta gideri 98,00 TL olmak üzere toplamda 559,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davanın kabulü gereği alınması gereken 1.189,14 TL’nin (peşin harç düşülmüştür) davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olarak sarf edilen 1560,00 TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim