Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/52 E. 2022/1821 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/01/2022
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil şirket tarafından davalıya satışı ve teslimi yapılan inşaat malzemeleri karşılığı düzenlenen 29.02.2020 tarihli ……………. nolu fatura bedelinden bakiye kalan 9.500,00 TL’nın ödenmediğini, bakiye kalan alacağın tahsili için Diyarbakır İcra Dairesinin ………… esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yetkili icra dairesi ve mahkemelerin İstanbul Anadolu İcra Daireleri ve mahkemeleri olduğunu, zamanaşımının dolduğunu, müvekkilin satın aldığı ve davacı tarafından teslim edilen inşaat malzemelerinin teslime ilişkin irsaliyelerden de anlaşılacağı üzere sadece şantiye şefi……….. tarafından teslim alınanlar olduğunu ve bunların bedelinin ödendiğini, diğer malzemeler müvekkil tarafından satın alınmayıp davacı tarafından kesilen faturalara eklendiğini, davacı tarafından fatura edilen malzemelerin müvekkil ya da yetkili çalışanı tarafından teslim alındığının ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının satmadığı bir kısım malzemeleri de fatura ettiğini, müvekkil tarafından bu durum geç fark edildikten sonra davacıya bildirimde bulunulmuş ise de, davacının bu faturaların ticari defterlere işlenmiş olduğunu fırsat bilerek öncelikle icra takibi başlattığını ve itiraz üzerine bu davayı açtığını, kaldı ki yapılan işin keşif yolu ile tespiti halinde de davacının fazladan ürün fatura ettiğinin tespit edileceğini beyan ederek usul ve esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuş, davacının kötüniyetli takip başlattığından bahisle davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Diyarbakır İcra Dairesinin …………….. esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 29.02.2020 tarihli …………… nolu fatura içeriğinde cinsi ve miktarı belirtilen ürünlerin satışı karşılığı 30.032,00 TL mal hizmet bedeli ve 5.405,76 TL KDV olmak üzere toplamda 35.437,76 TL bedelli faturaya dayalı 9.500 TL asıl alacak, 1.384 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 10.884,00 TL’nın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz ettiği, eldeki itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirket tarafından düzenlenen sipariş formları incelendiğinde; bir kısmında teslim alan olarak ……………..’in adının yazılı olduğu, bir kısım sipariş formlarında ise ………… dışındaki kişilerin teslim alan kısmını imzaladığı anlaşılmaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılan müzekkereye istinaden gönderilen davalıya ait 2020 Şubat-Nisan dönemlerine ilişkin BA kayıtları incelendiğinde; davalının davacı şirketten 30.032,00 TL bedelli mal/hizmet satın aldığına ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
İcra takibinin 9.500,00 TL asıl alacak ve 1.384,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 10.884,00 TL üzerinden başlatıldığı ve eldeki davanın 9.500,00 TL harca esas değer gösterilerek açıldığı anlaşılmakla davacı vekiline eksik harcı ikmal edip etmeyeceği sorulmuş, davacı vekili 22.04.2022 tarihli celsede, işlemiş faize yönelik harcın yatırılmasına ilişkin herhangi bir süre taleplerinin bulunmadığını, asıl alacak üzerinden itirasın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Dava, inşaat malzemesi satışı karşılığı düzenlenen fatura bedelinden bakiye kalan kısım ile işlemiş faizin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, icra dairesi ve mahkemenin yetkili olup olmadığı, zamanaşımının dolup dolmadığı, icra takibine dayanak yapılan faturada yazılı malların teslim edilip edilmediği, buradan varılacak sonuca göre davacının faturaya dayalı alacak talep edip edemeyeceği, icra inkar tazminatına ilişkin koşulların oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Davalı tarafından akdi ilişki inkar edilmediğine göre, davaya konu alacağın para alacağına ilişkin olmasına ve TBK 89. maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunun anlaşılmasına göre davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın satış sözleşmesinden kaynaklanmasına ve alacağın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunun anlaşılmasına göre, faturanın düzenlenme tarihi ile icra takibinin başlatıldığı tarih gözetildiğinde icra takibinin zamanaşımı süresi içerisinde başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili faturada yazılı miktarda mal teslim edilmediğini, sadece şirket yetkilisi tarafından teslim alınan malzemelerin satın alındığını ve bedelinin ödendiğini savunmuştur. İcra takibine dayanak yapılan faturanın davalının ticari defterlerine işlendiği cevap dilekçesi içeriğinden sabit olup, ayrıca faturanın davalı tarafından vergi kayıtlarına işlendiği Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılan müzekkere cevabından anlaşılmaktadır. Bu durumda, faturada yazılı miktar kadar ürün teslim edilmediğinin ispat yükü davalıda olup, davalı vekili tarafından bu hususta dosyaya herhangi bir delil sunulmamış, davalı savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davacı faturada yazılı ödenmediği iddia edilen bakiye bedeli istemekte haklı olup, davacı vekilinin de beyanı doğrultusunda icra takibinin asıl alacak üzerinden devamına ve alacak likit ve muayyen olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının Diyarbakır İcra Dairesi’nin ………… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 9.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.900,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Davacının dava açarken toplamda 200,02 TL harç yatırdığı anlaşıldığından bu harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Tebligat ve posta gideri olarak harcanan toplamda 51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabulü gereği yatırılması gereken toplamda 648,94 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabulucuya ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
9-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2022

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır